Her zaman söylerim translate Spanish
225 parallel translation
Her zaman söylerim, bu çevrede ki en güzel yerdir.
Siempre he dicho que es el paraje más bonito de todo Deepwater.
Her zaman söylerim, "Dakiklik nezaketin en büyük göstergesidir."
"La puntualidad es la gentileza de los reyes"
Her zaman söylerim "kızını dövmeyen dizini döver."
Siempre digo, "No usar el cinto echa a perder al niño".
Elbette. "İş eğlenceden önce gelir" her zaman söylerim.
Desde luego Siempre digo : primero el negocio, después el placer
Ben genç çiftlerin beklemesi gerektiğini düşünmüyorum, her zaman söylerim bir erkeğin kendi yerinde çalışırken yardıma ihtiyacı vardır ve bunun en kolay yolu çocuk sahibi olmaktır, özellikle de erkek çocuklar.
Yo no creo en eso de esperar, siempre he pensado que un hombre necesita ayuda y la única forma de conseguirla es teniendo hijos, sobre todo varones.
Ona ne yapacağını her zaman söylerim.
Nunca más. Hace lo que yo le mando, siempre.
Her zaman söylerim, İngiliz erkeklerinin tuhaf zevkleri var.
Siempre dije que los ingleses tenían gustos extraños.
Ve her zaman söylerim çocuğu olmayan kadın asalaktır.
Y yo dijo que una mujer sin un hijo es un parásito.
Her zaman söylerim, insanın geniş bir bakış açısı olması gerekir.
Debemos estar bien informados, es lo que yo digo.
- Her zaman söylerim... etli börek dedin miydi... akan sular durur... - Tabakları yıka. Soğuk suyla.
Platos limpios.
- Her zaman söylerim "Farklı olan ne?"
- Yo siempre digo : "¿ Qué más da?".
Şey, evet. Her zaman söylerim zaten aile en iyi ilaçtır.
Oh, bien, sí, siempre digo que la familia es la mejor medicina.
Her zaman söylerim, kimse İrlandalılardan daha nazik olamaz.
¡ Ay, son todos iguales! Siempre digo que los irlandeses son los más educados.
Her zaman söylerim- -
Siempre digo que...
Her zaman söylerim, tüm farklılığı... yeni perdeler yapar.
Es lo que yo digo, unas cortinas nuevas... hacen la diferencia.
Bunu her zaman söylerim!
Eso es lo que digo siempre.
- Evet, her zaman söylerim.
- Bonito cuello también.
Her zaman söylerim :
Muertos. ¿ no?
Her zaman söylerim. Nüfuzlu dostlar iyidir.
Siempre he dicho que es bueno tener amigos con influencias.
Her zaman söylerim, tatmin olduğun kadarı yeterlidir.
- Con que vaya es suficiente.
" Her zaman söylerim, ben bir gezginim.
" Siempre dije que soy una trotamundos.
Her zaman söylerim, böyle kadınlar pis bir fahişedir.
Yo siempre he dicho que mujeres asi son solo putas asquerosas.
Her zaman söylerim, savunma için milyonlar verilir. Ama haraç için bir sent verilmez.
Millones para defensa y ni un centavo para los tributos.
Her zaman söylerim :
Es mi mantra habitual :
Her zaman söylerim benim benzerim seninkinden daha akıllı!
Siempre dije que mi doble es más inteligente que el tuyo.
Her zaman söylerim, kanıtlamanın en iyi yolu görsel deneyden geçer aksi takdirde hiç bir zaman öğrenemezsin.
Siempre digo que es mejor probar a través de la experimentación... o jamás aprenderás. ¿ No lo crees?
Ona kiminle olduğumu her zaman söylerim.
Claro. Siempre le digo con quién estoy.
Paranın, yarın ölmeyeceksen gerekli olan bir şey olduğunu her zaman söylerim. Değil mi, Carl?
Siempre digo que el dinero es algo necesario por si no mueres mañana. ¿ No, Carl?
Her zaman söylerim, ne olacaksa olsun, üzerine git.
Siempre dije que saldrías adelante, Logan, sin importar lo que cueste.
Her zaman söylerim, ne olacaksa olsun, üzerine git, Logan.
Siempre dije que saldrías adelante, Logan.
Paranın, yarın ölmeyeceksen gerekli olan bir şey olduğunu her zaman söylerim.
- ¿ Qué? - El anuncio de la Agencia Federal.
Her zaman söylerim bir götü takdir etmek için rahip olmak gerekmez!
Yo siempre digo que se necesita un monje tomar apreciar un pedazo de culo!
Her zaman söylerim. Önce iyi bir parça al.
Siempre he dicho empieza con uno bueno, y cambia lo demás cuando puedas.
Her zaman söylerim. Highbury'deki kadar iyi insanlar hiçbir yerde yok.
Siempre digo, siempre, en ningun lugar son tan amables como en Highbury.
Her zaman söylerim "geç olsun güç olmasın."
- Siempre digo :
- Her zaman bunu söylerim zaten.
Como siempre he dicho.
Zihin sükunu her zaman midede başlar, bunu hep söylerim.
La paz del corazón empieza por eI estómago. Eso creo.
Her zaman plak almanın mal almak gibi olduğunu söylerim.
Siempre dije que comprar un disco es como tener una posesión.
Hep söylerim, açık ve kesin bir dil insanları her zaman biraraya getirir.
Eso es lo que necesita el mundo.
Kız ona, cesaret vermiş, tahrik etmiş olmalı. Ben her zaman söylerim, Ona öğretmeliyiz, yoksa kimin yapacağını biliyorum..
Te estoy diciendo, Si no le enseñamos, voy a decirte quién lo hará :
Her zaman senin, bu işin en iyisi olduğunu söylerim, değil mi?
Quiero decir, siempre dije que eras el mejor.
- Her zaman senin bu bakıcılık işinde çok iyi olduğunu söylerim.
Siempre dije que eras una buena chica exploradora.
Her zaman düşündüğümü söylerim.
Siempre digo lo que pienso.
Her zaman bunu söylerim.
Es lo que yo digo.
Çünkü ben her zaman gerçeği söylerim.
Porque yo siempre digo la verdad.
Söz vermelisin. Sana her zaman doğruyu söylerim.
Yo siempre te digo la verdad.
- Gerçeğe ulaşmak için her zaman yalan söylerim.
Siempre miento para llegar a la verdad.
Her zaman kendime söylerim : Mutsuz olduğunu başkasına söyleme.
Siempre me dije a mi misma que no debía decir a los demás que no era feliz.
O zaman, yangınla ilgili her şeyi yanlış hatırladığımı söylerim.
Me daría cuenta de que soñé lo del incendio.
En başarılı erkeklerin her zaman en iyiler olduğunu hep söylerim.
Los hombres que màs triunfan son los màs galantes.
Ben yaşlı bir nineyim ama hoplayıp zıplayabilirim. Bayılana kadar dans ederim hatta arada hip-hop yapıp her zaman şarkı söylerim.
Soy una anciana que canta hip-hop, bebop, bailar hasta que te caigas, revolviendo una taza de chocolate.