Her zamankinden translate Spanish
2,686 parallel translation
Bugün farkettim de birlikte olduğumuzda her zamankinden daha iyi oluyoruz.
Creo que nos dimos cuenta hoy que somos mejores cuando estamos juntos.
Bana her zamankinden sipariş ver olur mu?
¿ Ordenan lo que es habitual?
Şu an her zamankinden çok istiyorum.
Así que, no.
Her zamankinden daha bitkin ve zayıf görünüyorsun, zavallı şey.
Estás más agotada y flacucha que nunca, pobrecita.
- Hoş geldiniz. - Her zamankinden ver.
- Dame lo de siempre.
Her zamankinden mi?
¿ Lo de siempre?
Yaşam şimdi her zamankinden daha hızlı ilerliyor, ve daha da hızlanmaya devam edecek.
Pero el mundo cambió, Cap. La vida se mueve más rápido que nunca y lo hará más aún.
Collin her zamankinden daha tedirgin o yüzden komşular ona ve Franny'e bakıyor.
Colin está más asustado que nunca así que los vecinos están cuidando de él y de Franny.
Chuck geri dönmüştü, her zamankinden daha güçlü...
Chuck estaba de regreso, más fuerte que nunca...
Her zamankinden daha çok erişim izni var.
Tendrá más acceso que nunca.
Her zamankinden mi, Frank?
¿ Lo de siempre, Frank?
Her zamankinden de başarılı.
Lo está haciendo cada vez mejor.
Yemeye çalışıyorum. Şu anda her zamankinden daha önemli. Çünkü şu anda bir küvözüm.
Estoy intentando comer, lo que es más importante de lo que ha sido hasta ahora, porque soy una incubadora.
Hele şimdi her zamankinden daha fazla sağlığım iyi olsun ki şu işin sonunu getirebileyim.
Ahora más que nunca. para que yo pueda... Mira a través de esto.
Her zamankinden daha çok ilaca ihtiyacımız var.
Necesitamos más fármacos que nunca.
Miniğin her zamankinden daha da fazla yardıma ihtiyacı olacak.
El niño va a necesitar toda la ayuda posible.
Bay Litchfield, her zamankinden garip davranıyor.
Bien, el Señor Litchfield está actuando más raro de lo normal.
Ailemin bu paraya her zamankinden daha çok ihtiyacı var ve senin de...
Mira, mi familia necesita este dinero ahora mas que nunca, y yo pensé
FDA bizi her zamankinden daha fazla haşlar.
La FDA va a ser más dura con nosotros que nunca.
Ama şu an için her zamankinden çok daha sakin olmak zorundayız.
Pero ahora mismo, más que nunca, debemos mantener la calma.
Yeni bir gün doğacak ve bu krizden her zamankinden çok daha güçlü çıkacağız. Üç tane otobüs var.
Un nuevo día está empezando... y emergeremos de esta crisis más fuertes que nunca.
Oh, emin ol hazırım. - Her zamankinden daha fazla.
Landry, serás una policía encuclillada en ese asiento y sal de nuestro camino.
Her zamankinden daha popülersin.
Eres más popular que nunca.
Her zamankinden farklı değildir.
Bueno, es más de lo mismo.
En iyi güvenlik elemanımıza her zamankinden çok ihtiyacımız var.
Necesitamos a nuestra mejor gente de seguridad ahora más que nunca.
- Kızlarınız her zamankinden daha güvende olacak, Bay Dratschev.
Sus hijas estarán más seguras que nunca señor Dratschev.
Yalnızca bir tek şeye inanırım, kendime. Şimdi izninizle, bir mucize sergilemeye hazırlanmam gerek. Bu defa her zamankinden daha çok baskı altında.
Yo creo en una cosa, en una única cosa, y es en mí mismo, así que si me disculpas, necesito estar preparado para realizar un milagro.
- Her zamankinden alayım.
- Sólo dame lo de siempre. - Muy bien.
Ona da her zamankinden mi alsam? Kendisi iğrenç diye yediği iğrenç şey var ya?
¿ Debo traerle lo de siempre, la mierda que le gusta, porque él es asqueroso?
Ben en iyisi, her zamankinden alayım...
Ya sabes, creo que simplemente tomaré el usual...
Her zamankinden daha kabız gibisin.
Te ves más constipado de lo usual.
Onlar her zamankinden daha güçlü durumda.
Son más poderosos que nunca.
Bu evliliğimi her zamankinden güçlü yaptı.
Ha hecho mi matrimonio más fuerte que nunca.
Bu yıl, her zamankinden daha çok.. ... desteğe ihtiyacımız var. - Varım.
incluso más apoyo del normal este año.
Neden her zamankinden de garip davranıyorsun?
¿ Por qué estás actuando más rara de lo habitual?
Bir sorun olmazmış ama yine de uyuşuk görünüp görünmediğini bilmek istiyorlar. Her zamankinden daha uyuşuk sayılmaz.
Bien, él estará bien, pero ellos quieren saber si se ve letárgico.
Her zamankinden daha fazla.
Ahora mas que nunca.
Bence sana her zamankinden fazla ihtiyacı olacak.
Creo que te va a necesitar más que nunca.
Her zamankinden.
Lo de siempre.
İşçi Partisi her zamankinden güçlü.
Ahora el Partido Laborista es más importante de lo que lo ha sido en los 15 últimos años.
Her zamankinden daha iyi olması gerekiyordu, o yüzden böyle yapıyoruz.
No, mira, estás haciendo una montaña de un grano de arena.
Her zamankinden fazla değil.
No más de lo normal.
Açıkçası, her zamankinden biraz daha sınırlıyım.
Obviamente, estoy un poco más limitado de lo habitual.
- Öyle, her zamankinden farklı sayılmaz.
- Bueno, no con más locura de la habitual.
Kendimi her zamankinden daha özgür hissediyorum.
Me siento más libre que nunca.
Sana her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyabileceğim şeyler oluyor.
Tal como están las cosas, podría necesitarte cerca más que nunca.
Aslına bakarsan, kafam her zamankinden daha da karıştı.
No, en realidad, estoy más confusa que nunca.
- Her zamankinden mi?
- ¿ Lo usual?
Her zamankinden.
Cuatro cajetillas de cigarrillos.
- Her zamankinden daha mutluyum.
Soy más feliz que nunca.
Her zamankinden farklı bir şey yapmanı beklemiyoruz Chicago'daki seçmelerde yaptıklarını hatırla.
Eso es de todo salvo fácil.