Insanoğlu translate Spanish
1,298 parallel translation
Mahşerin en temel tanımında insanoğlu en azından başka bir form alıp yok olacaktır.
Tiene que hacerlo. El Apocalipsis implica el fin del hombre. Por lo menos en su forma material.
Ve insanoğlu sadece şeytanın kendi kendini yarattığı cihazın bir bileşeni.
La humanidad sólo es un componente del que el diablo se sirve para existir.
Temelde benim söylemek istediğim birkaç yumurta kırmadan omlet yapılamayacağı ve insanoğlu sadece kırık bir yumurta.
En resumen, lo que digo es que no puedes... hacer una tortilla sin romper algunos huevos. Y la tortilla... apesta. Y la humanidad es sólo un huevo roto.
Burada bugün, Tanrı'nın birleştirdiklerini hiç bir insanoğlu ayırmasın.
Aquello que Dios unió no lo separe el hombre ".
Şimdiye bakınca, insanoğlu bu ritüeli sıfırdan yeniden yarattı. Hem de iki sene içinde.
Piensa en eso, y aún así la humanidad la reinventa de la nada en solo dos años.
Hatıralarını geri almaları, insanoğlu için en makul olanı mı, bunu hâlâ bilmiyoruz.
Aún no sabemos si es lo mejor para la humanidad el que recupere su memoria.
Çünkü insanoğlu çok korkutucu.
Porque los hombres son espantosos.
Ne garip, aldanmış, kibirli yaratıklardır insanoğlu.
¡ Qué extrañas, despistadas y vanidosas criaturas somos los seres humanos!
Aynı sen ve annem gibi, sadece insanoğlu olmak
De ser una persona como tú y mamá.
Biz insanoğlu, aşırı derecede yıkıcı olan bir takım kalıtsal alışkanlıklara sahibiz.
Hemos conservado rasgos hereditarios que han demostrado ser destructivos en extremo.
Ve bütün insanoğlu bu bilgilere karşılık olmadan erişmeyi hakediyor.
Y toda la humanidad merece uso gratuito,
Bundan başka, kehanetim... Nisan 19, 1970... Kehanetim... insanoğlu Mars'a yerleşecek.
Lo que es más, predigo... que de aquí a 1970... el hombre habrá colonizado Marte.
Ve insanoğlu bu düşünceleri sadece kendi dilinde ifade ettiği zaman algılayabilir.
Y el hombre sólo puede aprehender. los pensamientos que puede expresar el lenguaje.
Antik çağda Tanrılar, anlayışsız ve zalimdiler... Ve insanoğlu onlar için bir oyuncaktı.
Los dioses antiguos eran mezquinos y crueles y jugaban con la humanidad a su antojo.
Antik çağda Tanrılar, anlayışsız ve zalimdiler... Ve insanoğlu onlar için sadece bir oyuncaktı.
Los dioses antiguos eran mezquinos y crueles y jugaban con la humanidad a su antojo.
Yada Tanrının, insanoğlu olmadan da kendi amacına sahip olması mümkün.
¿ O es posible que tenga un propósito en sí mismo, incluso sin la existencia del Hombre?
Şunu hatırla, insanoğlu ormandan çıkalı 25.000 yıl oldu.
Debemos recordar que el hombre ha salido de la jungla hace sólo... 25 mil años.
Senatörler ve hanım senatörler insanoğlu güçlü atomdan evrimleştiğinden beri durmadan iki şeyin arayışında olmuştur.
Senadores y senadorezas. Desde que el hombre ha evolucionado a partir del átomo poderoso ha buscado sin cesar dos cosas la otra es entretenimiento.
Bütün insanoğlu için eşitlik ve özgürlük hedefiyle,... normal insanları aydınlatmak için asilce çalışan mutantlar da var.
Otros intentaron noblemente iluminar a sus hermanos humanos para luchar por la libertad y la igualdad de todos por igual.
İlk zamandan beri, insanoğlu iyiliğin ve kötülüğün ötesinde var olmayı denedi ve kimi buldu biliyor musun?
El género humano ha procurado existir más allá del bien y del mal desde el principio. ¿ Y qué ha encontrado?
Vah haline insanoğlu vah!
Aflicción en el hombre.
Zamanın başlangıcından beri insanoğlu, güneşi yok etmek için yanıp tutuştu.
Desde el principio de los tiempos el hombre ha querido destruir el sol.
Teşekküre gerek yok. Umarım bir gün insanoğlu yıldızlara ulaşır ve büyük bir Gezegenler Birliğinde yerini alır.
Espero que algún día la humanidad ocupe su lugar en una gran alianza de planetas.
Ve Kolomb Amerika'yı asla keşfedemeyebilir insanoğlu Ay'a asla ayak basamayabilir ABD Grenada'yı asla işgal edemeyebilir.
Y entonces Colón nunca descubre América, el hombre no va a la luna, EE.UU. nunca invade Granada.
Ozanlar diyor ki, eğer Prometheus bağlanırsa... o zaman insanoğlu onun bize verdiği hediyeleri kaybetmeye başlıyor.
Los bardos dicen que si Prometeo alguna vez es encadenado la Humanidad comenzará a perder los dones que nos han sido dados.
- Prometheus, şefkatini insanoğlu için boşa harcıyorsun.
Prometeo, desperdicias tus afectos en la humanidad.
Ve böylece insanoğlu en büyük imtihanıyla yüz yüze geldi.
Así la Humanidad estaba a punto de enfrentar su mayor prueba.
"Beş duyu organıyla bezenmiş insanoğlu... " onu çevreleyen evreni inceler... "... ve bunun adına Bilim denir. "
"Dotado de sus cinco sentidos... el hombre explora el universo que le rodea y a la aventura le llama CIENCIA".
Yani senin benim gibi insanoğlu.
Seres humanos como tú y como yo...
Öte yandan, insanoğlu... saldırganca tehlikeli bir tür.
La raza humana, al contrario, es una especie peligrosa y agresiva.
Yine görüyoruz ki insanoğlu kendi doğasından kaçamıyor.
Así, vemos, una y otra vez... que un hombre no puede escapar su propia naturaleza.
Yazar, filozof bir insanoğlu :
Escritor, filósofo... ser humano :
Fakat bir insanoğlu olarak benliğim bunun gerçek olduğunu söylüyor.
Pero todo lo que sé como ser humano, todo lo que soy me dice que fue real.
Sonunda, sadece gerçek insanoğlu kalacak.
Al final, sólo quedan seres humanos.
İnsanoğlu bunu asla başaramadı.
No podría ser conseguida por un ser humano.
İnsanoğlu, donarken...
Los hombres, mientras perecen... "
İnsanoğlu, donmadan, sağlam gözle bak bir kez şefkatli bir şey düşüyor gökten. "
"Los hombres, antes de morir ven con sus ojos sanos, por una vez algo benévolo cayendo del cielo".
İnsanoğlu gezegene kendi arzuları dışında hizmet etmeye zorlanmalı.
El género humano debe servir al planeta y no a sus apetitos.
İnsanoğlu, besin zincirinin en tepesindedir,... ve diğer türlerin yaşama şansını azaltırız.
Los humanos estamos en la cima de la cadena alimenticia, y reducimos las posibilidades de supervivencia de otras especies.
O halde insanoğlu bulut ya da havadan başka birşey değil.
En ese caso, el hombre tampoco es más que aire.
İnsanoğlu dediğimiz bu hastalık onu yeterince rahatsız etti.
Esta enfermedad que llaman humanidad ya la ha ofendido lo suficiente.
İnsanoğlu başarısız olabilir, ama İsa asla.!
El hombre te puede fallar, pero Jesús nunca falla!
İnsanoğlu yaratamadığı şeyi neden yok eder?
¿ Qué es el ser humano para destruir lo que nunca puede crear?
İnsanoğlu tarafından bilinen tüm organizmaların temeli karbondur.
El elemento básico de todos los seres vivos conocidos es el carbono.
"İnsanoğlu tarafından yapılmış en iyi film."
"Mejor film jamás hecho por un ser humano"
İnsanoğlu!
Humanos!
İnsanoğlu kötü değildir.
Las personas no son malas. No, no es verdad.
" Zaman tanrının yarattıklarından sadece bir tür tarafından bilinir : İnsanoğlu.
" El tiempo es un concepto que sólo el hombre conoce.
İnsanoğlu herkesin özgürlüğünü arzulamalı. Bakunin.
.. la libertad de todos los hombres.
İnsanoğlu, sen toprak ol ve toprak da sana dönüşsün.
Eres polvo... ... y en polvo... ... te convertirás.
İnsanoğlu yaşamayı hak etmiyor.
La raza humana no merece vivir.
insan 293
insanları 60
insanın 25
insanlar 521
insanların 77
insanlık 30
insanlar var 17
insanlara 46
insanlar bekliyor 18
insan değil 37
insanları 60
insanın 25
insanlar 521
insanların 77
insanlık 30
insanlar var 17
insanlara 46
insanlar bekliyor 18
insan değil 37