Insanlar ölüyor translate Spanish
676 parallel translation
Burada insanlar ölüyor.
Hay hombres muriendo aqui abajo.
Herkes soğuk savaştan bahsederken, gerçek savaşlarda insanlar ölüyor. Bu zulüm ve acımasızlığın yankıları hiç dinmeyecek.
Se habla de guerra fría mientras hombres y mujeres caen en guerras reales, y los ecos de las persecuciones y atrocidades no han enmudecido.
- Yaratık ortaya çıkınca, insanlar ölüyor.
- Cuando lo hace, alguien muere.
- Ama tüm insanlar ölüyor. - Evet.
- Pero los hombres mueren.
Biliyorum ama insanlar ölüyor. Gerçekten ölüyorlar.
Lo sé, señor, pero matan a la gente, la matan de veras, señor.
Sanki, tüm - tüm o insanlar ölüyor ve babam bunu anlamıyor.
Es como... Todas esas personas... muriendo... Y mi padre no puede comprender eso.
Bu gece dünyann her yerinde insanlar ölüyor... ama yarın herkes sadece Kennedy'yi okumak isteyecek.
Esta noche mucha gente morirá en el mundo... pero mañana todo el mundo querrá leer lo de Kennedy.
Bana göre, her şey değişiyor insanlar ölüyor.
Pero las cosas cambian... la gente muere.
- Tyler, insanlar ölüyor.
- Tyler, la gente está muerta.
Ve pislik arttığında da, yanlış insanlar ölüyor. Çaktın mı?
Y cuando es un lío, muere la gente equivocada. ¿ Comprendes?
İnsanlar ya ölüyor ya da aklını yitiriyordu.
Los hombres mueren o enloquecen.
Bu insanlar açlıktan ölüyor gibi görünüyor..
Esa gente está hambrienta.
İnsanlar ölüyor. Arabalar yanıyor... Ateş edip çığlık atıyorlar...
Disparos, gritos y la gente muriendo... y las carretas ardiendo y disparos y gritos y fuego.
İnsanlar ölüyor... Nereden geliyorsun?
- La gente muriendo, carretas ardiendo..
Anne, insanlar her gün kamyonların altında kalıp ölüyor.
Madre, hay gente atropellada por camiones todos los días.
İnsanlar ölüyor ve ölü kalıyorlar.
- Lo sé. - Me parece que no, señor.
Şimdi, insanlar her gün ölüyor.
La gente muere todos los días.
İnsanlar sinekler gibi ölüyor.
La gente cae como moscas.
İnsanlar açlıktan ölüyor, hayvanlar da çok zayıf.
La gente moría de hambre y el ganado no se podía mantener en pie.
İnsanlar ölüyor, diğerleri ise öylece bakıp duruyorlar.
Se están muriendo y la gente ahí sin hacer nada.
Roma İmparatorluğu'nun tüm Doğu yarısında, - insanlar açlıktan ölüyor!
En la mitad del Imperio, la gente está muriendo de hambre.
- İnsanlar peş peşe ölüyor.
Están cayendo como moscas por todas partes.
İnsanlar burada su için ölüyor ve sen öylece aldım diyorsun?
¿ La gente pudiendo morir por falta de agua y se la tomó?
Bu insanlar sıcak çarpması... ve duman zehirlenmesi nedeniyle ölüyor.
Estos hombres están muriendo por colapso cardiaco y por el gas.
İnsanlar ölüyor, hava o kadar sıcak.
La gente se está muriendo de calor.
İnsanlar stres yüzünden ölüyor. İnsanlar sadece bu yüzden ölüyor, Gus.
Las personas se mueren a costa de los nervios. ¡ Es verdadero!
Rusya'nın ormanları balta darbeleri altında titriyor. Çünkü insanlar yakıtlarını yer altından çıkarmaya üşenecek kadar tembel ve aptal. Milyonlarca ağaç ölüyor.
Los bosques rusos crujen bajo el hacha, perecen millones de árboles.
Dedektif benim mesleğimden insanlar hemen her gün ölüyor.
Inspector muchos médicos mueren a diario.
Andromeda insanları ve bildiğimiz kadarıyla bütün memelileri öldürüyor ve onlarla birlikte ölüyor.
Andrómeda mata a todo hombre, a todo mamífero hasta donde sabemos, y luego muere dentro del organismo.
İnsanların klonlarını yapabiliyoruz. Tıpkı havuç gibi. Ama varoşlarda yaşayan çocukların yarısı hala kızamıktan ölüyor!
¡ Casi clonamos a la gente como si fueran zanahorias... y la mitad de los niños del gueto ni siquiera fueron vacunados contra la polio!
İnsanlar ölüyor John.
Han habido muertes en la base, John.
İnsanlar öldüklerinde, pek çok şey de onlarla birlikte ölüyor geriye kalanlar yalnızca yalanlarla dolu kağıt parçaları.
Cuando Ia gente muere y con ella sus recuerdos, Io único que queda es un montón de papeles llenos de mentiras.
İnsanlar açlıktan ölüyor.
La gente se muere de hambre.
İnsanlar çok kolay ölüyor. Çok kolay!
Es fácil morir, muy fácil!
Bir yerlerden 10.000 ışık yılı uzaktayız, gezegenimiz tuzla buz oldu, insanlar açlıktan ölüyor. Başımızı belaya sokacak olan ben miyim?
Diez mil años luz de ninguna parte, nuestro planeta en pedazos, gente con hambre, y yo los meteré en problemas?
İnsanlar ölüyor.
Las personas están muriendo.
İnsanlar hala açlıktan ölüyor.
La gente aun muere de hambre.
İnsanlar açlıktan ölüyor ve sen hepsini yakmak istiyorsun.
La gente está hambrienta y quieres quemarlo todo.
İnsanlar açlıktan ölüyor!
Hay gente muriéndose de hambre.
İnsanlar ölüyor.
Hay gente muriendo.
Bu insanlar ölüyor, bugün.
Estas personas se están muriendo.
İnsanlar burada ölüyor.
La gente muere alla abajo.
Geri dönmeliyiz. İnsanlar açlıktan ölüyor ve biz birşey yapmıyoruz.
¡ Allí la gente se muere de hambre y nosotros... seguimos aquí, parados!
Senden daha çok acı çeken insanları düşün hastalanıyor, ölüyor!
Piense en aquellos que sufren más que usted. ¡ Los dolientes, los moribundos!
Neden insanlar alfabetik sırayla ölüyor?
¿ Por qué será que la gente se muere en orden alfabético?
İnsanlar ölüyor.
¿ Estoy por morirme?
İnsanlar ölüyor çünkü sevenleri yok.
La gente muere porque está sola, y no hay nadie que la ame.
Buradaki insanlar dizanteriden ölüyor.
La gente está muriendo de disentería.
- İnsanlar burada ölüyor.
se hace daño a la gente. ¡ Oh, vamos!
Evet, evet. Gördüklerimiz dehşet verici. İnsanlar ölüyor.
La gente está muriendo aplastada en sus intentos de escapar.
Bu arada insanlar donup ölüyor.
Mientras tanto, nosotros nos congelamos.
oluyor 261
ölüyor 127
ölüyorum 262
ölüyorsun 30
ölüyorlar 23
ölüyor mu 22
oluyor işte 18
insan 293
insanları 60
insanın 25
ölüyor 127
ölüyorum 262
ölüyorsun 30
ölüyorlar 23
ölüyor mu 22
oluyor işte 18
insan 293
insanları 60
insanın 25
insanlar 521
insanların 77
insanlık 30
insanlar var 17
insanlara 46
insanoğlu 51
insanlar bekliyor 18
insan değil 37
insanlar değişir 33
insan mı 32
insanların 77
insanlık 30
insanlar var 17
insanlara 46
insanoğlu 51
insanlar bekliyor 18
insan değil 37
insanlar değişir 33
insan mı 32