Istemezdim translate Spanish
4,598 parallel translation
Asla tehlikeye girdiğini görmek istemezdim.
Y no querría verte en peligro.
Bunun olmasını istemezdim.
No quise hacerlo...
Hayır, dünya adına bunu kaçırmak istemezdim.
No, no me lo hubiera perdido por nada del mundo.
Yemin ederim bir araba kaybetmeden fazlasının olduğunu düşünseydim senden yardım istemezdim.
Te juro que nunca te habría pedido ayuda si hubiese sabido que sería más que hacer desaparecer un coche.
- Başka türlüsünü istemezdim. - Ben de.
No podría hacer otra cosa.
Tatlım, seni üzmek istemezdim.
Cariño, odio decepcionarte.
Ama en önemli ilişkin konusunda bana karşı dürüst olmanı beklerdim. Bunu, yıllarca birlikte aşk şarkıları söylediğiniz kadından tuhaf bir muhabbetle duymak istemezdim.
Pero esperaba que fueses sincero conmigo sobre las relaciones más importantes de tu vida, y no tener que sacarlo de una especie de rara conversación kabuki con una mujer con la que has cantado canciones de amor
Seni böyle garip bir durumun içine sokmak istemezdim. Hayır, hayır.
- No quiero ponerlo en una... situación incómoda
Bundan emin değilim ama kesinlikle sizin gibi birinin benim için karar vermesini istemezdim.
Bueno, no estoy segura pero está claro que no quiero que alguien como usted tome esa decisión por mí.
Bunu sana söylemeyi hiç istemezdim ama kuş biziz.
Odio decírtelo, hermana, pero somos los pájaros.
Araya girmek istemezdim.
No quiero interrumpir.
Bu oyunun sana, Brad ile birbirinize uygun değilmişsiniz gibi hissettirmesini hiç istemezdim.
No pretendía que este juego te hiciera pensar que Brad y tú no sois tal para cual ni nada parecido.
Sizi şaşırtabilir Bay Ross,... ama daha iyi bir dünyada yaşasaydık, vazgeçmenizi istemezdim.
Puede que le sorprenda, Sr. Ross, pero si viviéramos en un mundo mejor, yo no querría que lo hiciera.
Üzgünüm, geçidinizi durdurmayı falan istemezdim ama burada bir şey söylemem gerek, tamam mı?
Perdón, no quiero parar vuestro desfile ni nada así, pero tengo que decir algo ¿ de acuerdo?
Ya da bu yüzden annelerini unutmalarını bile istemezdim.
O permitir que la olvidasen, se lo aseguro.
Yarın için götürecek bir yerim olsa istemezdim.
No lo pediría si tuviera otro lugar donde poner a Henry mañana.
Önemli olmasa istemezdim.
No lo pediría si no fuese importante.
İzinsiz girmek istemezdim.
No quiero entrometerme.
Bu sevgi dolu konuşmanızı bölmek istemezdim ama yeni bir davamız var.
¿ O qué? Odio tener que terminar este pequeño amorío, pero, tenemos un caso fresco.
Fakat bunu yalnız başına yapacak ve etrafındaki herkesten şüpheleneceksin. Dostum, böyle bir şeyin en kötü düşmanımın başına gelmesini istemezdim.
Pero vas a hacerlo solo, y vas a sospechar de todos a tu alrededor, y, amigo, no podría desearle eso ni a mi peor enemigo.
- Ben olsam kabinem de onu istemezdim.
- Yo no lo quiero en mi gabinete.
- Bunu sormak istemezdim Quagmire ama bez değiştirmeyi biliyor musun?
Bueno, odio preguntarte esto, Quagmire, pero, ¿ sabes cambiar un pañal?
Yaşayamam. Yaşamak istemezdim.
De acuerdo, no podría vivir.
Bundan bahsetmek istemezdim.
Yo no... deseaba hablar de ello.
Üzgünüm bayanlar, eğlencenizi bölmek istemezdim ama Bay Durman ile konuşmam gerek.
Discúlpenme, señoritas, odio interrumpir su diversión. Pero necesito hablar con el Sr. Durman.
Yerinde olmak istemezdim.
Apesta ser tú.
- Beyler. Töreninizi mahvetmek istemezdim.
Caballeros, odio interrumpir su fiesta.
Takvim protokolünü bölmeyi istemezdim ama Lemon'un acil bir durumu var
Odio interrumpir el protocolo del calendario, pero Lemon tiene una emergencia,
Bunu bitirmek istemezdim ama baloda görevliyim.
Bueno, odio terminar esto, pero ahora mismo estoy acompañando al baile
Güzellik uykunu bölmek istemezdim, Tanrı biliyor ya ihtiyacın var ama Elastik Çocuk'un katili kendine kendine yakalanmayacak.
No quiero interrumpir tu sueño reparador, lo necesitas pero el asesino de Chico Elástico no se atrapará solo.
Bodnar hakkında sana yalan söylemeyi istemezdim.
No le mentiría sobre Bodnar.
- Bölmek istemezdim.
- No quiero interrumpir.
Kimsenin zarar görmesini istemezdim ama artık çok geç.
No quería que nadie saliese herido, pero es tarde.
Kimseyi işaret etmek istemezdim, ama bu odadaki üç kişiden ikisi biraz düşmancıl görünüyor.
Ahora, no quiero señalar, pero... dos de las tres personas de la clase parecen un poco hostiles.
Bir silah arkadaşını geride bırakmak istemezdim ama sonra görüşürüz artık. " Selina yarışmayacak.
No me gusta menospreciar a nadie, pero mira a tu alrededor.
Seni bu işe bulaştırmak istemezdim.
No quería involucrarte en todo esto.
Söylemek istemezdim, Lilypad ama Marshall'ın bana itiraf ettiğine göre balayınıza giderken...
Odio decírtelo, Lilypad, Pero Marshall me ha confesado que en camino a su luna de miel...
Ağlayıp sizi korkutmak istemezdim.
No quería llorar y... asustaros.
Tamam, bak bunu söylemek istemezdim ama olayın aslı şu ki başka biriyle tanıştım.
Está bien, mira. No quería tener que decir esto, pero la verdad es que he conocido a otra persona.
- Yoluna çıkmayı hiç istemezdim.
No quisiera estar en su camino.
- Şu an kim olmak istemezdim biliyor musunuz?
- ¿ Sabes quién odiaría ser?
Demem o ki başka bir babam olsun istemezdim.
Supongo que lo que estoy tratando de decir es, yo no quisiera que nadie mas fuera mi padre.
Açıkçası bunu hiç istemezdim.
Preferiría no hacerlo, francamente.
Sana bunu söyleyen kişi olmak istemezdim ama Michael bu akşam seni almadan hemen önce bir fahişeyle birlikteydi.
Lamento ser el que te diga esto pero Michael estaba con una prostituta antes de recogerte para tu cita de esta noche.
Vahşi hayvanlar beni parçalasın istemezdim.
No quiero quedar... destrozado por los animales salvajes.
İnan bana senin hükümet binasında kalmandan başka bir şey istemezdim. Özellikle de burada yaşarken yaptığın affedilemez onca şeyden sonra.
Especialmente después de las cosas inexcusables que hiciste mientras vivías aquí.
Yerinde olmak istemezdim.
Te tocó difícil.
Seni kırmak istemezdim.
No era mi intención herirte.
Ama asla kendimi kötü hissettirecek bir şey yapmak istemezdim.
Pero nunca fue mi intención hacer algo que me haría sentir mal.
Doğru. Ben de istemezdim.
Ni usted, ni yo.
Söylemek istemezdim, evlat ama ben anlıyorum.
- Odio decirlo, cariño, pero yo sí.
istemiyorum 1125
istemem 270
istemiyor 51
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istemez 58
istemeden oldu 60
istemiyor musun 270
istemedim 58
istemiyor musunuz 34
istemem 270
istemiyor 51
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istemez 58
istemeden oldu 60
istemiyor musun 270
istemedim 58
istemiyor musunuz 34