Istemiyor musun translate Spanish
6,605 parallel translation
Kazanmak istiyor musun, istemiyor musun?
¿ Quieres ganar esto o no?
Priscilla'yı kurtarmak istiyor musun, istemiyor musun?
¿ Quieres salvar a Priscilla o no?
Scottie ile ilişkimizin yürümesini istiyor musun istemiyor musun?
Donna, ¿ quieres que Scottie y yo tengamos éxito o no?
Bağlanmak istemiyor musun?
¿ No te gusta estar atada?
Sen istemiyor musun?
¿ Tú no?
Haley... onun gitmesini istiyor musun istemiyor musun?
Haley, ¿ quieres que se vaya o no?
Artık onu istemiyor musun?
No lo quieres, ya no.
Annen hakkındakileri öğrenmek istemiyor musun?
¿ No quieres saber de tu madre?
Gitmek istemiyor musun?
¿ Y tú no quieres ir?
Eski yaşamını geri istemiyor musun?
¿ No quieres tu antigua vida de vuelta?
Cara'yı tekrar elde etmek istemiyor musun?
¿ No quieres volver a tener a Cara?
Yani artık dedektiflik yapmak istemiyor musun?
Entonces, ¿ ya no quieres ser detective?
Özrü atmamı istiyor musun, istemiyor musun?
¿ Quieres que te lance mi disculpa o no?
- Yer değişmek istemiyor musun?
- ¿ Quieres cambiar?
Hem Earl'e gününü göstermek istemiyor musun?
¿ Y no quieres echárselo en cara a Earl?
Benden yararlanmak istemiyor musun?
¿ No quieres aprovechar? No.
İmzalamak istemiyor musun?
¿ No quieres firmar la tarjeta?
- Hoşça kal demek istemiyor musun?
Vale, ¿ no quieres decir adiós?
Jenna'nın mutlu olmasını istemiyor musun?
¿ No quieres que Jenna sea feliz?
Yardımcı olmak istiyor musun istemiyor musun?
¿ Quieres ayudar o no?
Leith'i aramak istemiyor musun?
¿ No quieres buscar a Leith?
Beni istemiyor musun Paul?
¿ No me deseas, Paul?
Sen istemiyor musun?
¿ Usted no?
Artık burada olmak mı istemiyor musun?
¿ No quieres estar más aquí? Pues vete.
Evet, sana da bilet almamızı istemiyor musun cidden?
Sí, ¿ estás seguro de que no quieres que te cojamos un número?
Kameraya çıkmak istiyor musun istemiyor musun karar ver.
Quieres estar o no quieres estar en cámara.
Ne olacağını görmek istemiyor musun?
¿ No te apetece ver lo que pasa?
Konuşmak istemiyor musun?
¿ No quieres hablar?
İstiyor musun istemiyor musun?
¿ Lo quieres bien o no?
Haley, gitmesini istiyor musun, istemiyor musun?
Haley, ¿ quieres que se vaya o no?
Bir daha üçlü yapmak istemiyor musun?
Entonces, ¿ nunca querrás un trío otra vez?
Ah, hey, Dr.Mallory'e bağıran hastanın adını istemiyor musun?
Uh, bueno, no desea que el nombre del paciente que estaba gritando en la calle Dr. Mallory?
Benimle konuşmak istemiyor musun?
¿ No querías hablar conmigo?
Buradan benimle gitmeyi istemiyor musun?
¿ No deseas abandonar este sitio conmigo?
Bunu yapmamı istemiyor musun?
¿ No quieres que haga las cosas bien?
Cheryl'i geri istiyor musun, istemiyor musun?
¿ Quieres volver con Cheryl o no?
Ne yani benimle görünmek istemiyor musun?
¿ Qué? ¿ No quieres que te vean conmigo?
Yani nasıl yapabildiğini bilmek istemiyor musun?
Así que no lo hace quieren saber cómo lo hace?
Tişörtünü çıkarmak istemiyor musun?
¿ No quieres quitarte la camiseta?
Bir sey içmek istemiyor musun?
No. ¿ No deseas tomar algo?
- Dışarı çıkmak istemiyor musun Melanie?
¿ No quieres salir, Melanie?
Bu kadar mı? Pastırma istemiyor musun?
¿ No quieres bacon?
- O insanlarla olmak istemiyor musun?
¿ No quieres estar con esa gente? No.
- Buradan canlı çıkmak istemiyor musun?
- ¿ Quieres salir vivo de aquí?
Babam için burada olmak istemiyor musun? Yoruldum tamam mı?
¿ No quieres quedarte con mi padre? Solo estoy cansada, ¿ de acuerdo?
Yemek istiyor musun istemiyor musun?
No seas marica!
bitmesini istemiyor musun o bir şey yapmadı
¿ No quieres terminar con esto?
İstemiyor musun?
¿ Te rehúsas?
İşi istiyor musun? İstemiyor musun?
¿ Acepta el trabajo o no?
Sen istemiyor musun?
¿ Verdad?
Pembe Panterleri yakalamak istemiyor musun?
¿ Quiere acabar con los Pink Panthers?
istemiyor musunuz 34
istemiyorum 1125
istemem 270
istemiyor 51
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istemez 58
istemezdim 19
istemeden oldu 60
istemedim 58
istemiyorum 1125
istemem 270
istemiyor 51
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istemez 58
istemezdim 19
istemeden oldu 60
istemedim 58