English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ I ] / Iyi dinleyin

Iyi dinleyin translate Spanish

747 parallel translation
Millet, iyi dinleyin.
De acuerdo, escuchen, chicos.
Mahoney olacaktı, şimdi beni iyi dinleyin...
El nombre es Mahoney, y déjeme decirle algo...
Şimdi beni iyi dinleyin dangalaklar.
Escúchenme, alcornoques.
- Beni iyi dinleyin.
- No me venga con tantas palabras.
Beni iyi dinleyin hanımefendi... hey.
¡ Eh! Escuche, señorita... ¡ Oh, sí!
Siz ikiniz, beni iyi dinleyin.
Escuchen bien los dos.
Şimdi iyi dinleyin.
Preste atención.
Şimdi iyi dinleyin. Şu an komuta bende ve siz pisliklerle nasıl ilgileneceğimi çok iyi biliyorum.
Ahora estoy yo al mando y sé cómo tratar con escoria.
Millet, beni iyi dinleyin millet!
Escuchadme bien, todos.
Beni iyi dinleyin, hanımefendi.
Escúcheme, señora.
Babanızı çok iyi dinleyin. Son defa konuşuyorum.
Escuchad a Cochise por última vez.
Bayan Wilberforce, beni iyi dinleyin.
Sra. Wilberforce, escuche :
Ama eğer paranızı doğru şeye koyacaksanız bu yüksek ihtimalli arkadaşça tüyoyu iyi dinleyin.
Pero si prefieren invertir su dinero en cosas seguras escuchen el anuncio de este producto altamente recomendado.
Hepiniz iyi dinleyin beni.
Presten atención.
Hepiniz beni iyi dinleyin beyler.
Escuchadme, vigías.
Askerler beni iyi dinleyin.
Soldados. Escuchadme bien.
Evet, o olmalı. Beni iyi dinleyin.
Bien, pero este será el mejor.
Şimdi beni iyi dinleyin.
Escuchad con atención.
Kulaklarınızı açın da iyi dinleyin o zaman.
Abran sus oídos son tan desconfiados.
Hepiniz iyi dinleyin.
¡ Oíd bien, todos vosotros!
Beni iyi dinleyin, hemen savaşmaya başlamayacaksak hayatımızın hiçbir anlamı yok.
No tenemos motivos para seguir viviendo si no empezamos a luchar ahora mismo.
Dinleyin, iyi dinleyin.
Muy bien. ¡ Escúchenme con atenciín!
Bunu hepiniz dinleyin ve iyi dinleyin.
Será mejor que os quede clara una cosa.
Şimdi beni iyi dinleyin.
Entonces, escúcheme atentamente.
Delikanlılar şimdi iyi dinleyin.
El muchacho está bien.
İyi dinleyin, beyler.
ENTRENADOR Escuchen, muchachos.
Dinleyin Albay. Bildiğiniz bir işle uğraşsanız iyi edersiniz, bir alayı yönetmek gibi mesela.
Mire, coronel... mejor haga lo que sabe, como conducir un regimiento.
Dinleyin, ne olursa olsun yine de bilmenizi isterim ki... İyi ama, ben doğrudan doğruya sizin için bir şey yapmıyorum.
Pase lo que pase, quiero que sepas que no estoy haciendo esto exclusivamente por ti.
Fazla mesaileri de olan, oldukça iyi bir iş var. Dinleyin gençler!
¡ Escuchad, chicos!
Dinleyin çocuklar onlarla dalga geçmek hepimize iyi gelecek.
Bueno, escuchad, reunid a los chicos y nos divertiremos mucho.
Ve bu... Dinleyin iyi insanlar.
Y este.
İyi dinleyin teğmen. Varşova'ya varır varmaz... Sztaluga'nın kitapçısına gidip ona bizim talimatlarımızı iletin.
Ahora mire aquí, Teniente... tan pronto llegue a Varsovia... vaya a la librería de Sztaluga... y dele las instrucciones.
Kapa çeneni, bir de şunu dinleyin, yaptığı en iyi çalışma.
Silencio. Espere a oír esto, es lo mejor que ha hecho.
İyi dinleyin dostlarım.
Escuchen bien, amigos míos.
Dinleyin, gençler. Buraya iyi niyetlerle geldim.
Escuchad, chicos, he venido con la mejor intención.
İyi dinleyin, 37.bölgedeki karakola gelmenizi istiyorum.
Óyeme bien. Quiero que vengas a la comisaría 37 de Precinct.
Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinleyin, çocuklar.
Escuchad un momento, chicos.
İyi dinleyin.
Escuche atentamente.
Dikkatle dinleyin ve ona iyi bakın.
Escuchen atentamente y mírenla bien.
- Hey dinleyin, iyi vakit geçirin. - Hoşça kal Ellen, hoşça kal.
- Adiós, Ellen, adiós.
İyi dinleyin, Chuck-A-Luck efsanesine kulak verin
Escuchad con atención. Escuchad la leyenda de "Chuck-A-Luck"
Beni dinleyin... Bu işlere karışmasanız daha iyi olur.
Escúcheme...
Dinleyin Bayan Loomis, eve gitseniz iyi olur.
Escuche, Sra. Loomis, será mejor que se vaya a casa.
İyi dinleyin mucize lafı duymak istemiyorum.
Escuchenme bien, no quiero oír hablar de milagros.
İyi dinleyin çünkü yalnızca bir kere söyleyeceğim.
Escuchadme bien, porque sólo lo diré una vez.
Şimdi iyi dinleyin, az zaman var...
Escuchen, no hay tiempo que perder...
İyi dinleyin, çünkü tekrarı yok.
Escuchen atentamente, pues esto no se repetirá.
Persli lordlarım, iyi dinleyin.
Escuchad lo que tengo que decir.
" İyi dinleyin.
Pero ese anciano decía las cosas más extrañas.
İyi dinleyin.
Prestad atención.
Pekâlâ öyleyse. İyi dinleyin.
Muy bien, entonces, escuche atentamente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]