Iyi düşünün translate Spanish
189 parallel translation
- Bunu iyi düşünün.
- Tendré que pensarlo.
- Şimdi lütfen çok iyi düşünün.
- Ahora por favor piénselo bien.
Cevap vermeden önce iyi düşünün... -... Tabi hapse gitmek istemiyorsanız.
Piénselo bien, si no quiera ir a la cárcel.
Bunu iyi düşünün beyler, sadece bir dolar!
Piénsenlo, señores. Un dólar.
Kaptan Ahab, Rica ediyorum, ne yaptığınızı iyi düşünün.
Capitán Ahab, piense en lo que hace. Se lo ruego.
Teklifimi iyi düşünün.
Quiero que considere seriamente mi oferta.
Ancak iyi düşünün, kolaylıkla yanlış bir karar verebilirsiniz.
Pero piénselo bien, es fácil equivocarse.
Diana hakkında ne bulursanız lütfen söylemek konusunu iyi düşünün.
Averigüe lo que averigüe sobre Diana, por favor... juzgue si debe decírselo o no.
Bayan Marwood, iyi düşünün.
Srta. Marwood, piénselo.
Ama Tanrı adına size yalvarıyorum, iyi düşünün.
Pero se ruego a todos, en nombre de Dios, que lo mediten.
Fakat davranmadan önce iyi düşünün.
Pero piénsenlo antes de actuar.
Sessiz olun, hızlı hareket edin, iyi düşünün ve...
Mantente abajo, muévete rápido, piensa inteligentemente...
Bunu düşünün, sizi pislikler, iyi düşünün.
¡ Escuchad esto, gilipollas, y escuchad bien!
iyi düşünün.
Pensadlo.
Ama iyi düşünün.
Ahora pensemos en eso.
Oh, Bayan Woodhouse, beni affettiğinizi söyleyin ve hakkımda iyi düşünün.
¡ Oh! , dígame que me perdona, y que piensa bien de mí.
İyi düşünün! - Peki, neymiş?
- ¿ Bien... y entonces?
- İyi düşünün.
Píenselo.
İyi düşünün. Yiyecek kıtlığı mı?
Pensadlo bien, ¿ tenéis suficiente comida?
İyi düşünün, sizden haber bekliyorum.
PiénseIo y hágamelo saber.
İyi düşünün. Fazla değil, iki hafta önceydi.
Vamos, no hace tanto tiempo, sólo dos semanas.
İyi düşünün bayan.
¡ Por todos los santos!
Modern dünyanın tüm şehirlerinde durum aynı. Ama, bir de polis kuvvetimiz olmadığını düşünün. İyi ya da kötü.
Y eso ocurre en todas partes del mundo, pero supongan que no tenemos policía ni buena ni mala, y que sólo tenemos un gran silencio.
İyi düşünün.
Piense en ello. ¿ De acuerdo?
- Şimdiye dek duyduğum en iyi teklif. - Biraz düşünün.
- Es la mejor oferta que tengo.
İyi düşünün!
Tenga cuidado.
Asla bir şey söylemedim çünkü onu çok iyi tanıyorum ama bütün çamaşır işiyle uğraşmak zorunda kaldığımı düşünün.
Yo nunca he dicho nada, porque lo conozco bien, pero... ¡ Eso es!
İyi düşünün, Bay Eaton.
Piense, Sr. Eaton.
İnsanların neler söyleyeceğini bir düşünün.
La casa de Iyi es una casa honrada.
İyi düşünün.
Así que, piense bien.
- İyi düşünün. - Hayır.
- ¡ Piense!
Beni, size tüm kalbiyle iyi şeyler hisseden, iyi niyetli yaşlı bir adam olarak düşünün.
Trata de verme como un viejo amable quién tiene en su corazón tus intereses. Está bien.
Cesaretin kadar iyi shore... ve daha onlarca öldürmek için nasıl düşünün.
Lo que realmente deberías hacer es... salir y asesinar a 20 o 30 hombres.
Ama bence şöyle demek daha iyi ; "Yabancıyı bir Budaymış gibi düşünün."
Pero yo digo "El forastero es Buda", que es mucho mejor
- İyi düşünün.
- Piense un poco.
İyi düşünün.
Pensadlo bien.
Şirketin para kaybedeceği bir film işine girmesi iyi olur. İyi niyet gösterisi olarak düşünün.
Para la empresa es bueno meterse en una película que pierda dinero, considérenlo buena voluntad.
Bir an için... benim ev sahibi olduğumu ve sizi... Mondschien kalesinde elimden gelen en iyi şekilde tutmak için tüm gücümü kullanacağımı düşünün.
Solo dejeme decirle por el momento... que soy su anfitrión y haré todo mi esfuerzo por... hacer que su estadía en el Castillo de Mondschien sea lo más placentera posible.
İyi düşünün, Bay Rosenberg.
Píenselo bien.
İyi düşünün, çünkü hayatınız kendi ellerinizde.
Pensároslo con cuidado, porque vuestras propias vidas están en vuestras manos.
İyi düşünün.
Piénsalo.
İyi düşünün, yani
Debería pensarselo 2 veces.
Şimdi korkup çekinmeniz ve sürünmeniz çok iyi,....... fakat biraz da hakkında hiçbirşey bilmediği bir suçtan dolayı mahkum ettirdiğiniz o adamı düşünün.
Está muy bien humillarse y arrastrarse ahora, pero debería pensar un poco en el hombre que usted envió... al banquillo por un crimen del cual no sabe nada.
"Daha iyi şeyler düşünün"
"Piensa en una mejor apertura."
İyi düşünün, lütfen. Bu çok önemli.
Haga memoria, por favor, es muy importante.
İyi düşünün dostlar.
Reflexionad, amigos.
İki milyon açık iyi iş oldugunu düşünün.
Imagine 2 millones de buenos puestos que esperan ser cubiertos.
İyi düşünün askerler, savaşmaya değer mi, değmez mi?
Pensadlo bien. ¿ Vale la pena luchar por eso?
İyi davranıp geç kalanları hızlandıracağımı düşünün. Yaklaşık iki saat önce, elektronik bir hücre Megatech'in Newport Kenti Fabrikası'nda –
Sere bueno y actualizare a la recien llegada hace 2 horas, una maquina en la fabrica Megatech en Newport City -
Çok iyi düşünün.
Pensemos en eso.
Chatsworth, Blenheim kadar iyi mi siz düşünün.
Juzgarás por ti misma si Chatsworth no se compara a Blenheim.
düşünün 108
düşününce 41
iyi değilim 99
iyi de 203
iyi deneme 76
iyi dinle 123
iyi dileklerimle 16
iyi dedin 60
iyi düşün 86
iyi davran 17
düşününce 41
iyi değilim 99
iyi de 203
iyi deneme 76
iyi dinle 123
iyi dileklerimle 16
iyi dedin 60
iyi düşün 86
iyi davran 17
iyi de neden 21
iyi değil 246
iyi değil mi 63
iyi dinleyin 52
iyi düşünmüşsün 27
iyi durumda 31
iyi değil misin 27
iyi değilsin 46
iyi denemeydi 77
iyi değildi 25
iyi değil 246
iyi değil mi 63
iyi dinleyin 52
iyi düşünmüşsün 27
iyi durumda 31
iyi değil misin 27
iyi değilsin 46
iyi denemeydi 77
iyi değildi 25