English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ I ] / Işıkları yakın

Işıkları yakın translate Spanish

61 parallel translation
Işıkları yakın.
Enciendan las luces.
Işıkları yakın.
Eh, enciendan la luz.
Işıkları yakın.
Enciendan.
Işıkları yakın.
Luces.
Işıkları yakın!
¡ Enciendan las luces!
Işıkları yakın!
¡ Vuelva a encender esas luces!
Işıkları yakın.
¡ Prende la luz ahora mismo!
Işıkları yakın.
Enciende la luz.
Işıkları yakın.
- ¿ Qué sucedió? Vamos, ¡ hijos de puta!
Işıkları yakın.
Enciende las luces.
Düşüyor. Işıkları yakın!
Se va a caer. ¡ Enciendan las luces!
Işıkları yakın!
¡ Enciéndanlas!
- Işıkları yakın.
- Todas las luces encendidas.
- Işıkları yakın!
- ¡ Luces encendidas!
Işıkları yakın.
¡ Alumbrad bien eso!
Işıkları yakın.
- Activa las luces.
Işıkları yakın!
¡ Apaga las luces!
- Işıkları yakın.
Muy bien, prendan las luces.
Işıkları yakın ya da bütün şehri karanlığa boğun.
O enciendo las luces o apago toda la ciudad
Işıkları yakın!
Enciendan las luces.
Işıkları yakın!
- ¡ Encended las luces!
Işıkları yakın!
¡ Encended las luces!
Hey! Işıkları yakın.
Enciende las luces.
Işıkları yakın!
¡ Prendan las luces!
Işıkları yakın lütfen.
Enciende las luces, por favor.
Işıkları yakın!
¡ Enciendan la luz!
Işıkları yakın.
Pon las luces sobre él.
Işıkları yakın.
Encienda las luces.
- Işıkları yakın. Bu hayvan gece görür.
La criatura es nocturna.
"Hit the Lights" - "Işıkları Yakın" ( Kill'Em All, 1983 )
? Hit the Lights
# Işıkları yakın!
Golpea las luces
# Işıkları yakın! #
Golpea las luces
Işıkları yakın! #
Golpea las luces
Işıkları yakın lütfen.
Luces, por favor.
- Işıkları yakın! - Sakin ol!
- ¡ Enciendan las luces!
Işıkları yakın!
¡ Abran fuego!
Işıkları yakın, başlayalım hadi.
Vale, enciendan las luces, empezamos.
Işıkların en yakınındakiler, kalkıp söndürebilirler mi lütfen?
¿ Pueden apagar las luces quienes estén más cerca?
Burası çayırlıklar ülkesi. Her dakikanın hesabını yapıp iş çıkarmalıyız yakında tepeliklere varacağız ve her tür sorunla karşılaşabiliriz.
Estamos en las praderas y tenemos que aprovechar cada segundo, porque muy pronto llegaremos a las colinas y es probable que encontremos problemas.
Işıklarınızı yakın ve sahneye doğru döndürün, bu şekilde devam edebiliriz, tamam mı?
Dirija sus luces al decorado para que podamos seguir, ¿ sí?
Işıkları kısın, Frank, sen de mumları yak, lütfen.
Apaga las luces. Y Frank enciende las velas.
Işıkları yakın.
Enciendan los faros.
Işıkları yakın!
Oh, mi Dios.
Işıkları yakın!
¡ Hágalos salir!
Işıklarını yakıp Avatar durumunda birkaç yumruk mu indireceksin?
¿ Sacarás tu brillo y le dispararas con un poco de acción del estado avatar?
Çarpıştırıcı küçük madde parçacıkları oluşturur.. .. ve birbirleri ile çarpıştırır. Işık hızına yakın süratlerde.
El Colisionador hace que pequeñas partículas de materia choquen unas con otras, a casi la velocidad de la luz.
Işıkların gittiğini görecek kadar yakın oluyorsun.
Estás lo suficientemente cerca para ver caer el telón.
Işıklarınızı yakın da nereye dönerseniz dönün, bize gösterin!
Sólo ve al almacén o lo que sea y enciende tus malditas luces, ¡ presumido!
Bu şeyin adı Kriyokonit. İhtiva ettiği şeyler ise, Orta Asya'nın çöllerinden esip gelen doğal tozun küçük karbon parçacıklarıyla karışımı, kömür yakıtlı termik santraller, dizel atıklar ile büyük yangınlardan kalma is partikülleri.
Este material, esta crioconita, está hecha de una combinación de polvo natural que sopla desde los desiertos de Asia central, mezclado con pequeñas escamas de carbono,
Ne bileyim yani sen Angelo'ya bir iş buldun Carlton etkinliğini hazırlıklarına yardımcı oluyorsun Regina'nın sağlığıyla çok yakından ilgileniyorsun.
No lo sé. Le encontraste un trabajo a Angelo, estás coordinando la jornada de puertas abiertas de Carlton, estás controlando la salud de Regina.
Önümüzdeki iki gün en yakın tanıdıklarınızla ve iş arkadaşlarınızla görüşmeler yapacağız.
En los próximos dos días, interrogaremos a algunos de sus conocidos y colegas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]