Kaldır kıçını translate Spanish
2,190 parallel translation
Kendime dedim ki : Charlie kaldır kıçını da Yellowstone'a git.
Charlie, vete a Yellowstone.
Tim, kaldır kıçını artık!
Tim, ¡ levanta el culo!
- Kaldır kıçını.
Mueve el culo.
Kaldır kıçını.
Mueve el trasero.
Hadi, kaldır kıçını ve gel.
Levanta tu trasero y ven.
Kaldır kıçını.
Trae ese trasero.
Hemen kaldır kıçını ve buraya gel!
¡ Sólo pon tu trasero en el auto y ven para aquí!
Kaldır kıçını, Svenna!
¡ Date prisa, Svenna!
- O zaman kaldır kıçını da birini bul.
Entonces mueve tu trasero y busca a alguien.
Hadi! Kaldır kıçını da dışarı çık, homo sivri diş sever!
Vamos, trae tu culo afuera, marica cogedor de vampiros.
Kaldırın kıçınızı!
¡ Muévanse!
Hector "Macho" Camacho'nun kum torbasına yaptığı gibi onun kıçını yukarı kaldırıp poposuna şaplak at, taşakların ileri geri çarpsın...
Pones ese trasero en el aire sacudes esas nalgas tus huevos estarán rebotando de un lado a otro... ¡ Da-da-da, da-da-da, da-da-da, da!
Sasha'n için kaldır koca kıçını.
Levanta ese enorme trasero para Sasha.
Kaldırın kıçınızı, yeteneksizler.
limpien el lugar, Pavos.
kıçınızı kaldırın.
¡ Deprisa!
Eğer diğerlerinden ayrılan olursa, altıncı günden önce kıçını kaldırıp buraya dönecek çünkü gemi siz olsanız da kalkacak, olmasanız da.
Si alguien se separa de los demás, regrese aquí antes del sexto día porque la nave se irá con o sin ustedes.
Tim, kaldır şu kıçını!
Tim, ¡ levanta el culo!
- Kıçını kaldırıp gelsen iyi edersin yoksa- -
- Ven aquí porque... - Está despejándose la niebla.
Şimdi kıçını kaldır ve savaş.
Ahora necesito que muevas el culo y luches.
Kaldır da kıçını göstereyim sana.
Saca tu culo de esa silla.
Bu insanlar finansal sektördeki kısıtlayıcı şartların kaldırılmasının hepimizi zengin edeceği sözünü verdi. Oysaki bu insanların kendileri zengin oldu.
Esta es la gente que nos prometió que la desregulación financiera nos haría ricos a todos y es la gente que personalmente se hizo rica.
Kıçını kaldır, hemen buraya gel.
Ven para aquí ya.
Seni kıçının üzerinden kaldırıp, adam gibi yola getirmek, derim.
Yo lo llamo "Levanta el culo y compórtate como un ser humano decente".
Kıçını kaldır ve kavgaya karış.
Sal fuera y pelea.
Kaldırın kıçınızı, hadi gidelim.
Mueve tu culo. Vamos.
Sonra da dışarı çıkıp şu suç mahali bantlarını kaldır.
Y luego vayan afuera y saquen esa cinta de escena del crimen.
Kaldır o koca kıçını. Sabrımı da zorlama.
Mejor mueve el trasero antes de que pierda la paciencia.
Kaldır şu kıçını.
Levántate.
Şimdi kıçını kaldır da Fletcher Caddesi'ne git.
Ahora, Ve Directo Al Robo Que Te Dije.
Kaldır koca kıçını.
Ve. Ve para allí.
- Sussex mi? - Kaldırın kıçınızı!
¿ Sussex?
O sıska kıçını küvetten kaldır ve bu evden defol!
¡ Levanta tu maldito culo flaco de esa bañera y sal de esta casa!
Halkım, benim dışarıya, kaldırıma çıkıp kameraların önünde ağlamamı istiyor.
Mi gente quiere que salga fuera y llore ante las cámaras de televisión.
Her ne şekilde olursa olsun, fırın güneş ışığına maruz kaldığında toksin açığa çıkıyor.
Aunque, las toxinas sólo son liberadas cuando los hornos son expuestos a la luz solar.
Hemen kıçını kaldırıp buraya gelmezsen kızını öldürürüm.
Mueve el culo y ven aquí... o me cargo a tu hija.
Şimdi kaldır şu acınası kıçını da gidelim.
Ahora mueve tu lastimero trasero.
Tavşancık, Ayıcık... Lütfen posterleri kaldırın da üstlerine basmayalım.
Teddy... recojan esos posters para que no los pisemos
Pekala, kaldırın kıçınızı, çocuklar...
Bien, a mover las piernas, todos ustedes.
İmparator'da, Luke babasının Vader olduğunu öğreniyor ama ışın kılıcını kaldırıp bundan bahsetmek yerine aşırı tepki gösterip elini kaybediyor.
En "Imperio", Luke descubrió que Vader era su padre pero en lugar de guardar su sable de luz y hablar de eso exageró y terminó con una mano cortada.
Kıçınızı kaldırın. Buraya gelin.
Dejen lo que estén haciendo y vengan.
Ancak şu kadarını söyleyeyim ki, baylar isyan çıkarmak Tanrı'nın emirlerine ciddi biçimde karşı gelmektir. Çılgına dönmüş bir şekilde Kralınıza baş kaldırmak toprakları işlemeden bırakmak, mısırı ekmemek olduğunuzu iddia ettiğiniz vatandaşlık tanımına uymuyor.
Pero les digo ahora caballeros, que nada está más lejos que los mandatos de Dios que la rebelión. ¡ Alzarse como locos contra su príncipe, dejando las tierras sin cultivar y el maíz sin sembrar no es conducta
Kaldır o zayıf kıçını!
¡ Levanta tu trasero ya!
Spencer, tembel kıçını yataktan kaldır!
¡ Spencer, saca tu trasero de la cama!
Tekrar Franklin, o koca kıçını kaldır.
¡ Una vez más, Franklin! ¡ Mueve ese culo gordo!
Çocuklar, sanırım kıçınızı neden kaldıramadığınızı anladım.
Chicos, creo que he averiguado qué es lo que les pasa a sus traseros.
Bu kabul edilebilir bir versiyon olsa bile, hepsi Dick Tracy tanık sandalyesine... çıkıp sağ elini kaldırıp yemin ettikten sonra, ifadesinde silahı nasıl aldığını ya da, kovanları nasıl topladığını ve diğer tüm detayları eklediğinde pencereden uçup gidecek kağıt parçaları olacak.
Incluso si esto se convierte en la versión aceptada de los hechos, Todo se va a ir pro la ventana cuando... Han sacado a "Dick Tracy" de la habitación acolchada,
Kıçını kaldırıp buraya gel ve şu pisliği temizle!
Recógelo rápidamente o te acordarás el día de mi cumpleaños.
Kaldır şu kıçını!
¡ Mueve el culo!
Kaldırın kıçınızı tembel herifler!
¡ Vengan acá arriba, flojos!
Kaldırıma çıkın lütfen.
Muévase al bordillo.
Kıçını kaldırıp buraya gel. Şarap içer, Scrabble oynarız.
Trae tu trasero hasta aquí por algo de vino y Scrabble.
kıçını tekmeleyeceğim 17
kaldı 28
kaldır 299
kaldırın 181
kaldır beni 31
kaldıralım 18
kaldı ki 31
kaldır onu 77
kaldır ellerini 57
kaldır şunu 110
kaldı 28
kaldır 299
kaldırın 181
kaldır beni 31
kaldıralım 18
kaldı ki 31
kaldır onu 77
kaldır ellerini 57
kaldır şunu 110