Kararımızı verdik translate Spanish
276 parallel translation
Bütün gün bekleyebiliriz Sully, ama anlamalısın... biz de kararımızı verdik ve kesin.
Tenemos todo el día. También nosotros estamos decididos.
Biz de kararımızı verdik.
Por tanto nosotras nos hemos decidido. - Trata de entender.
Gidiyoruz! Kararımızı verdik, değil mi?
Está decidido. ¿ De acuerdo?
Kararımızı verdik, Sinyor Ferrari.
Nos hemos decidido.
O anda kararımızı verdik. Onun gibi yalnız ve yaşlı adamlara... aynı huzuru bulmaları için... yardım edecektik.
En aquel mismo momento decidimos que si podíamos ayudar a otros ancianitos solitarios a encontrar esa misma paz lo haríamos.
- Evet kararımızı verdik.
- Finalmente, nos decidimos.
Biz kararımızı verdik, lordum.
- Ya está decidido, mi señor.
Kararımızı verdik.
Hemos tomado una decisión.
Kararımızı verdik, değil mi Tony?
Y como para llevarlo hay que casarse, me casaré. Está decidido, Toni.
Bir yıl önce biz bir kararımızı verdik.
Hace un año que tomamos una decisión.
- Kararımızı verdik... değil mi?
Entre los dos hemos decidido... - ¿ Verdad?
- Kararımızı verdik Lordum.
- Estamos decididos, señor.
Biz kararımızı verdik bile.
Ya lo hemos decidido.
Hayır, kararımızı verdik.
No. Ya tomamos la decisión.
Bunu biz istiyoruz. Kararımızı verdik.
Es lo que queremos, lo hemos decidido.
Kararımızı verdik.
Hemos decidido.
Evet, kararımızı verdik.
Si, vamos a dar el gran paso.
Amiral kararımızı verdik.
Vinimos a leer nuestro fallo, almirante.
Ve biz de kararımızı verdik.
Y tomamos nuestra decisión.
Kararımızı verdik.
Bueno, ya nos hemos decidido.
Kararımızı verdik.
Tomamos una decisión.
- Hayır, hayır, kararımızı verdik.
- No, no, ya terminamos.
- Korkarım kararımızı verdik.
- Hemos llegado a una decisión.
Kararımızı verdik.
Ella no quiere esto.
Biz de kararımızı verdik.
Lo decidimos.
Bunu belli bir yolla yapmaya karar verdik. Sanırım buna uymalıyız.
Decidimos hacerlo así y debemos ser consecuentes.
Ama biz eğer Allison'la barış içinde yaşayacaksınız... bir kısım kurallara uymanız gerektiğine karar verdik.
Puede, pero es que hemos pensado que un hombre tiene que marcar una línea si quiere vivir en paz consigo mismo.
Öncelikle, hükümetimiz ile yaptığımız çalışmalar sonucu ülkemizin birinci derece afet bölgesi olmasına karar verdik.
Además, en conjunto con el Gobierno federal, declaro a este Estado área de desastre.
Aklımız senin davranışın üzerine kilitlendi, Marco ve güvenimize lâyık olduğunu kanıtlaman gerektiğine karar verdik.
Nuestras cabezas dudan de tu conducta, Marco, y hemos decidido que tienes que demostrar ser digno de nuestra confianza.
Adabımızı göstermeye karar verdik.
Decidimos usar los modales de la compañía.
Garson, kararımızı verdik.
Camarera, ¿ nos toma nota?
Bakın, ortağım ve ben ayrılmağa, yollarımızı ayırmağa karar verdik.
Mi socio y yo decidimos separarnos, seguir caminos separados.
Ya onu kaçırma kararımızı sorguluyorsun, ki öyleyse, vaktini boşa harcıyorsun çünkü buna oy çokluğuyla karar verdik.
O buscas que discutamos sobre la decisión del secuestro,... en cuya caso pierdes el tiempo porque sólo tienes un voto,... o quizás,
Kararımızı verdik.
Está decidido.
Kalbin ise kendi bilgeliği vardır. Sam ve ben, yalnızlığımızın sınırlarını çizmeye karar verdik.
Pero el corazón tiene una sabiduría propia y Sam y yo hemos decidido a atravesar la line Faii de nuestra aIoneness.
- Hayır, kararımızı verdik.
- Bromeas.
Çılgın arkadaşım Estelle'le Hawaii tatilindeydik.Üç günlüğüne Los Angeles'a uğramaya karar verdik.O kendi kızını ziyaret ederken ben de kendiminkini edeyim dedim.
Y pensamos pasar 3 días en Los Ángeles. Mientras ella visita a su hija. Yo visito a la mía.
Balayımızı birkaç yıl ertelemeye karar verdik.
Hemos decidido aplazar la luna de miel un par de años.
Ku Klux Klan'ın plaklarımızı yaktığı... benim de satanist olmakla suçlandığım... o turnenin ardından... bir daha turneye çıkmamaya karar verdik.
Después de nuestra última gira... aquélla en la que el Klan quemó... nuestros discos y a mí me condenaron como Satanás o algo así... decidimos, no más giras. Ya era suficiente.
San Francisco'da şansımızı denemeye karar verdik.
Si, hemos decidido probar suerte en San Francisco. Creo que nos gustará ese clima frio.
Artısını eksisini ölçtük biçtik ve zamanımızın ve kaynaklarımızın kullanılması açısından makul olmadığına karar verdik.
Sopesamos los pros y los contras y no parecía razonable desperdiciartiempo y recursos.
Biz kararımızı verdik.
- Papa, tomamos nuestra decision.
Bazılarımız bir karar verdik.
Algunos hemos tomado una decisión.
Dehamızı takdir edemeyen insanların kendilerine ne kadar yazık ettiklerine karar verdik ama kitabın onlara biraz da olsa yardım edeceğini umuyorduk yine de kimse bizi tam anlamıyla takdir etmedi.
Nos pareció triste que otros no sepan apreciar nuestro genio. Esperamos que este libro les ayudara un poco, a apreciarnos un poco mas.
Bu yüzden deneyi sona erdirip neyle uğraştığımızı anlamak için, daha fazla araştırma yapmaya karar verdik.
Se decidió terminar el experimento para hacer más investigaciones y determinar qué era lo que teníamos entre manos.
Biz kararımızı verdik.
Hemos tomado una decisión.
Her ikimizin de, motorları, buluttan çıkınca durdu, ve, anti madde stokumuzun boşalması nedeniyle, her ikimizde motorlarımız çalışır durumda tutmak için proton patlamaları yapmaya karar verdik... ama bundan sonra, tecrübelerimiz farklılaşıyor.
Los reactores se pararon, lo que agotó la antimateria. Decidimos hacer funcionar los reactores emitiendo descargas de protones. Pero, después de eso, nuestras experiencias discrepan.
Dünyadaki tüm canlılar üzerinde yaptığımız deneyler sonucunda sizin dünya üzerindeki... en üstün ve aklıbaşında ırk olduğunuza karar verdik.
HEMOS EXPERIMENTADO CON TODOS LOS SERES Y HEMOS DESCUBIERTO QUE VOSOTRAS
Yaptığımız işi yaymanın en iyi yolunun sokağa çıkmak olduğuna karar verdik.
Nos dimos cuenta que la mejor manera de correr la voz era salir a vender en la calle.
İkimizde kimseyle beraber olamadığımız için hıncımızı pastalardan almaya karar verdik.
Ya que no podemos hacer el amor, decidimos hacer tortas.
Ama seninle yaptığımız anlaşmanın sınırlarını genişletmeye karar verdik.
Pero lo hemos pensado, y hemos decidido ampliar nuestra zona de seguridad.