Kendini translate Spanish
87,220 parallel translation
- Hasta edeceksin kendini.
Déjale en paz.
Paige'e kendini savunması için temel birkaç hareket öğrettim.
Le he enseñado a Paige unas cuantas nociones básicas de defensa personal.
Ondan şüphe etmiştik, sonra bizim için kendini feda etti.
Dudamos de él. Y luego él se suicidó por nosotros.
Kendini en kuzeydeki krallığın kralı ilan ederek bana başkaldırmış oluyorsun.
Declarándote Rey del reino del extremo norte estás en rebelión abierta.
Anladığım kadarıyla kız kendini bir hükümdardan ziyade devrimci olarak görüyor.
Según entiendo se considera más una revolucionaria que una monarca.
Kendini idare edebilir.
Se puede manejar solo.
Kendini savunamayanları savunabiliriz.
Podemos defender a aquellos que no se pueden defender.
Kendini suçlayamazsın.
No puedes culparte.
Savunma öğretmenim birazcık olaya kaptırdı kendini.
Mi profesora de defensa personal se ha dejado llevar un poco.
Hem sen kendini koruyabilirsin.
Además, puedes cuidarte sola.
Göster kendini.
Déjanos verte.
Kendini tutma.
No lo contengas.
Hollow Sky kendini dini bir hareket olarak gösteriyorsa, o zaman bir merkezleri olmalı.
Si Cielo Vacío se hace pasar por un movimiento religioso, entonces tienen cuartel general.
Kendini kanıtlaman için sana bu şansı vereceğim.
Así que tendrá la oportunidad de demostrarlo.
Kendini gerçekten buna adadın, değil mi?
Estás muy entregada a esto, ¿ verdad?
Evet, kendini gözetmelisin.
Pues tienes que pensar en ti.
Quayle bana geldi, ve kendini kurtarmak için bütün hücreyi teslim etmeye hazırdı. Broussard'ı ve seni bile.
Quayle vino a mí dispuesto a delatar a toda la célula para salvarse a sí mismo, a Broussard y a ti.
Kendini kurtarmak için, bütün hücreyi elevermeye hazırdı.
Dispuesto a delatar a toda la célula para salvarse a sí mismo, a Broussard y a ti.
Kendini akşam yemeğine davet etti.
Se auto invitó a cenar.
Ve sadece kendini durduramıyorsun değil mi?
Y simplemente no te puedes contener, ¿ o sí?
Demek istediğim erkekler böyle bir ilişki yaşayarak kendilerini önemli hissetmek isterler ve Noah, seninle tanışmadan yıllar önce kendini önemli hissetmeyi bırakmıştı.
Digo los hombres necesitan sentirse importantes para continuar en una relación y yo dejé de hacer sentir importante a Noah años antes de que él te conociera.
Olanlar için kendini suçlama.
Así que no te culpes por lo que sucedió.
Evet, eğer kendini aklamazsan bir numaralı şüpheli olacaksın.
Sí, si no nos dice la verdad, se convertirá en nuestro sospechoso número uno.
Kendini daha iyi hissedeceğini biliyorum. O yüzden merak ediyorum onu Pazartesi getirebilir miyim?
Y, si pudiera quedarse aquí uno o dos días yo sé que se sentiría mejor, así que me pregunto si ¿ lo puedo llevar el lunes?
Kendini yokettin ve durman gerekiyor.
Te estás destruyendo y necesito que dejes de hacerlo.
Kendini cezalandırmayı bırakman gerekiyor.
Tienes que dejar de castigarte.
Merlin savaş için bir arketip. Bir insanın bilinci onun kendini yok etmek için...
Merlín es un arquetipo de la guerra entre la mente consciente de uno y sus deseos autodestructivos subconscientes.
O kendini bırakmışlık, benim siklemeyişimdi.
Ese abandono era mi forma de manifestar que nada me importaba.
Yani, kendini mi öldüreceksin?
Entonces, ¿ vas a suicidarte?
Fred Johnson kendini kanıtladı. Kemere gerçek bir dost olmak için.
Fred Johnson ha probado ser un verdadero amigo del Cinturón.
En kolay prosedür değil Kendini kanıtlamak için, değil mi?
No es el procedimiento más fácil para aplicarse en una misma, ¿ no?
Kazanamayacağın bir savaşın içine girmek için kendini durduramıyorsun.
No puedes permitirte verte arrastrado a una pelea imposible de ganar.
Chuck, hala kendini gizli güçler tarafından saldırıya uğramış gibi mi hissediyorsun?
Entonces, Chuck... ¿ aún te sientes como si estuvieras bajo ataque... por fuerzas ocultas?
Belki kendini geri çekersen...
Tal vez si muestras dominio de ti mismo...
Bazen kendini sanki başka bir türdenmiş gibi diğerlerini izlerken buluyorsun.
A veces te descubres mirando a la gente como si fueran de otra especie.
Kendini akıllı mı sanıyorsun?
¿ Piensas que eres un jugador audaz?
Kendini kaybetti galiba.
Creo que está abrumado.
Kaçtın ama sırf kendini acındırmak için kovuldum diyorsun.
Huiste, y probablemente solo dices eso porque es más fácil.
Kendini hangi yalana inandırırsan inandır.
No importa lo que mientas cuando huyes y te digas en tu cabeza.
Git kendini becer.
¡ Vete al demonio!
Bence kendini savunmasız hissediyor ama...
Creo que se siente vulnerable, pero está...
Yıllar boyunca, sana kendini ne kadar berbat hissettirdiğimi de biliyorum.
Y sé lo terrible que te habrás sentido todos esos años.
Bu sabah olanlar için kendini suçlama.
No te culpes por lo de esta mañana.
Kendini nasıl hissediyorsun?
¿ Cómo te sientes?
Yüz taraması yaptığımızda lobimizde kendini patlatan bombacıyı da tanıdığını bulduk.
Analizamos su rostro y averiguamos que también se juntó con el terrorista que se reventó en nuestra sala de espera.
Ancak kaydadeğer bir bilgi alamadan önce, Gözetim altındayken kendini öldürmeyi başardı.
y antes de poder extraerle información útil, pudo suicidarse bajo custodia.
... gözetimimiz altındayken kendini öldürmeyi başardı.
pudo suicidarse bajo custodia.
Kendini idare etmek için güvenin.
Tienes que confiar en que Will puede protegerse.
Kendini çok kötü mü hissetmek istiyorsun.
¿ Quieres estar arruinado?
Ben de kadın yine kendini şişelere vurmuş dedim.
Asumí que estaba bebiendo de nuevo.
Kendini korumak için her şeyi yapmaya hazır olman gerek.
Levanta la mano.
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendini bırak 36
kendini nasıl hissediyorsun 165
kendinizi tanıtın 39
kendini koru 33
kendini tanıt 58
kendini beğenmiş 62
kendini ne sanıyorsun 44
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendini bırak 36
kendini nasıl hissediyorsun 165
kendinizi tanıtın 39
kendini koru 33
kendini tanıt 58
kendini beğenmiş 62
kendini ne sanıyorsun 44