Kesinlikle o translate Spanish
3,568 parallel translation
Oliver'in telefonundaki 212 yerel olabilir. Ama telefon kulelerinin aldığı sinyal kesinlikle o değil.
El número de Manhattan del móvil de Oliver puede ser local, pero los repetidores dicen que la señal no estaba aquí.
O kesinlikle o tipte.
Él es exactamente de ese tipo.
Bu kesinlikle o.
Sin duda es él.
- Evet, o kesinlikle onlara sigorta yaptırdı.
Bueno, él si los aseguró por mucho dinero.
Rachel kesinlikle o gölde yüzmüş.
Rachel definitivamente nadó en ese lago.
Bilemiyorum. Ama kesinlikle o bir moron.
Pero ella es una idiota.
Bir iz bulamadım ama cinayet silahı kesinlikle o.
Uh, no conseguí ninguna huella, pero es definitivamente nuestra arma homicida.
Kesinlikle o!
Debe ser ella.
Kesinlikle o değil.
Ni locos lo aceptarán de él.
Evet kesinlikle o yaptı.
Sí, pues claro.
Şu an daha yaşlı ama kesinlikle o.
Es más viejo ahora, pero definitivamente es él.
Cinayet silahı kesinlikle o.
Es el arma homicida.
İyi fikir. o zaten kesinlikle ona aşıkmış gibi bakıyor.
Buena idea. Ciertamente parece que está enamorado de ella.
Hayır, hayır, kesinlikle öldü o.
No, está muerto.
- Kesinlikle. O zamanlar kimse benim durdurulabileceğimi düşünmüyordu. Çünkü onlardan hada güçlü ve hızlı olduğumu düşünüyorlardı.
Y en ese tiempo, nadie pensó que podrían pararme porque creían que era más fuerte o más rápida.
O hâlde, kurban kesinlikle piyanoya yakın bir yerde kesildi.
Entonces, la víctima definitivamente fue asesinada con proximidad al piano.
Bu kesinlikle Melek yada bulut değil.
Definitivamente no es un ángel o una nube.
Öncelikle bu evlilikte birimizin para alması gerekiyorsa o kişi kesinlikle benim.
Primero de todo, si alguien debería ser recompensado en este matrimonio, soy yo.
Hayır o kesinlikle Christopher Pelant.
No, él es definitivamente Christopher Pelant
Annem ve Harry ile arasındaki ilişkinin tüm detaylarını duyduğumda,... gerçekten mutlu oldum. Çünkü ben de daima onun tüm hayatını aşkı aramak için hissettiği duygulara sahiptim. O hayatının son yıllarını yaşarken kesinlikle öyle hissettim.
Cuando escuché todos los detalles de la aventura entre mamá y Harry, estaba realmente feliz porque siempre he sentido que ella pasó toda su vida buscando amor, y ciertamente sentí eso durante los últimos años de su vida,
Diane ile Harry'nin o aşk gecesinin bir ürünü olan Sarah'ın biyolojik babası olmuş olsaydım,... kesinlikle farklı birisi olurdu.
Sarah es lo que es sólo por esa noche de amor entre Diane y Harry. Si yo hubiese sido su padre biológico, ella hubiera sido completamente diferente.
Yani, evlilik teklifi etmediğin sürece, ki o zaman kesinlikle zehirli suşiyi seç.
Quiero decir, a menos que te le vayas a proponer, entonces definitivamente ve con el sushi envenenado.
Kesinlikle, o yüzden bu gecenin sonunda kulübün birine gidip, öyle bir sarhoş olacağız ki, Ellie'nin üzerindeki eski hırka bazı sertleşmiş vücut uzuvlarına dolanmış halde olacak.
Exacto, por eso por lo que predije que para cuando acabe esta noche, vamos a estar locamente borrachas en algún bar, y que esa vieja chaqueta sin estilo que Ellie está llevando se va a estar restregando por el paquete de algún cachas.
Tamam, o zaman bundan sonra "düşük bir ihtimal" kesinlikle anlamına gelsin mi?
Vale, ¿ podemos estar de acuerdo en que de ahora en adelante, "probabilidad gorda" significa definitivamente?
Pekala sen ve o sürtük kesinlikle öleceksiniz tabi sen bişeyler yapmazsan sana garanti veriyorum
Bueno tú y esa perra morirán si se quedan ahí paradas sin hacer nada. Te lo puedo garantizar.
Evet... Kesinlikle bende o kız.
Definitivamente la tendré.
- Artı, O bir yerel kahraman. - Evet.Kesinlikle öyle.
Es un héroe local.
- O kesinlikle bisexuel. - Oh, Tanrım!
Definitivamente es bi.
Dokunmak, kesinlikle çocuğu şımartır diye özellikle de şefkate ve gereksiz fiziksel temasa karşı olanlara dikkat ederlerdi.
Especialmente las que eran en contra del afecto o de cualquier innecesario contacto corporal porque el contacto ciertamente malcriaría al niño.
Dun aksam duvarlarda yankilayan o sesler kesinlikle istedigim seye hic yakin degildi.
Lo que yo escuché através de las paredes anoche No tiene nada que ver con lo que yo quiero
Onu gördüm ve o piliç lisede kesinlikle çok daha popülerdi.
La vi, y esa chica definitivamente tuvo mejores días en secundaria.
Oh, eh, seksi, ama ben daha çok "İnanılmaz Mike" inşaat çalışanı, ya da seksi bir itfaiyeci düşünmüştüm. Ama, bilirsin, Hey, James Bond... kesinlikle cezbedici.
Bueno, es sexy, pero esperaba que fueras de obrero de la construcción streaper o bombero sexy, pero, ya sabes, oye, James Bond...
Kesinlikle. Sen o ilacı kullanıp...
Entonces, la medicina...
Ama eğer deli değilsem o zaman burada bir şeyler- - Kesinlikle bir şey beni buraya bir sebepten getirmiş olmalı.
Pero si no estuviera loco... entonces tú habrías... seguro que me habrías... traído aquí por... una razón.
Kesinlikle. O kız kimdi?
Sin duda. ¿ Quién era esa chica?
Kur'an'da kesinlikle emin olabileceğimiz bir manzaradan veya doğal yerleşimden bahsedildiğine rastlamak zordur.
'Que conocemos. 'En el Corán, es un esfuerzo por encontrar una alusión a cualquier paisaje 'O entorno natural que en realidad podríamos precisar.
7 / 24 seni izlerim ve o şeyi kesinlikle yapamayacağını garantiye alırım. Bu bir bağımlılıksa, belki belki üstesinden gelebilirsin.
Te vigilo las 24 horas, y me aseguro de que de ninguna forma puedas hacer lo que haces, y si es una adicción, entonces quizás quizás puedas superarla.
Eğer yüzüp golf oynayacak yeterlilikteysem o zaman kesinlikle ziyaret etmeye de yeterliyim.
Si estoy lo suficientemente bien como para nadar y jugar al golf, entonces, sin duda, estoy lo bastante recuperado como para hacer una visita.
O konuyu kesinlikle halledeceğim.
Definitivamente lo descubriré.
Eski, başarısız işlerinden bahsetme bu aptal ışık şovundan kurtul ve kesinlikle Ron'un anlamayacağı garip uydurulmuş kelimeler kullanma.
No habléis de antiguos negocios que fracasaron, deshaceos de esa luz estúpida y, definitivamente, no uséis ninguna palabra rara o inventada porque Ron no la entenderá.
Sevişmeyeceğim ve hamile kalmayacağım ve kesinlikle üniversiteye gideceğim ve bir gün en saygın volkanolog olacağım.
No voy a tener sexo o quedar embarazada, y definitivamente voy a ir a la Universidad y algun día volverme la más venerada vulcanologista del mundo.
Gerekirse düşmana taarruz edip, o kesimi ele geçirmelerini kesinlikle engelleyeceğiz.
Les atacaremos si es necesario y... nos aseguraremos de que no puedan tomar la zona.
O bebek kıyafetlerini kesinlikle sen katlıyorsun.
Sin duda que vas a doblar esa ropita de bebé.
- Ya da General Patton ve Joan of Arc. - Kesinlikle.
O el general Patton y Juana de Arco.
O zaman sen kesinlikle sapıksın.
Entonces eres un pervertido.
O kesinlikle savaş ilan etti.
Estoy seguro que nos estaba declarando la guerra.
O kesinlikle eğlenceli bir hoca.
Es un Profesor muy peculiar.
Tamam, o resimler mükemmel olmayabilir, fakat... onları kesinlikle mükemmel... hım-hım.
Bueno, esas fotos pueden no haber salido bien, pero... las que llevo en mi corazón...... son absolutamente perfectas.
Naomi iş için o kadar da kötü değilmiş. - Kesinlikle öyle.
Tienes que admitirlo... parece que Naomi no es mala para los negocios.
O plan olmadan hiç bir şey yapamayız kesinlikle.
No podemos hacer nada sin ese plano.
Tamam, evet o boşaltma işi kesinlikle iyi olur.
Bueno, sí, Sin duda, podría ir a desempacar muy bien.
kesinlikle öyle 374
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle öyleydi 20
okay 54
opera 37
önce 471
ömer 50
orleans 20
orospu 270
ölmüş 552
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle öyleydi 20
okay 54
opera 37
önce 471
ömer 50
orleans 20
orospu 270
ölmüş 552