English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Korkunç bir şeydi

Korkunç bir şeydi translate Spanish

145 parallel translation
Onun için korkunç bir şeydi bu.
Para él, fue horrible.
Korkunç bir şeydi. Biliyorum.
Oh, ya sé que fue algo terrible.
Onun için o durumda olmak korkunç bir şeydi çünkü.
Era terrible para él hallarse en esa situación.
Korkunç bir şeydi. Şok edici.
Ha sido terrible.
Yaptığım korkunç bir şeydi.
Hice algo horrible.
Karıma yapılanları görmek korkunç bir şeydi.
Fue horrible ver lo que le habían hecho a mi mujer.
Oh, korkunç bir şeydi bu.
Oh, es horrible. Tengo miedo.
Korkunç bir şeydi.
Era horrible.
Korkunç bir şeydi, korkunç.
Un asunto horrible. Un asunto horrible.
Korkunç bir şeydi!
¡ Era horrible!
Bir anlığına memnundum düşününce korkunç bir şeydi.
Por un momento me alegré, era horrible pero me alegré.
Evet, evet, sizi duydum. Korkunç bir şeydi.
( Creo que se pasa de la raya... ) ¡ Fue horrible...!
Korkunç bir şeydi!
Esos canallas.
Korkunç bir şeydi.
Es horrible.
Korkunç bir şeydi. Bir çeşit köpekbalığı gibiydi. - Jessica...
Era como horrible, como un tipo de tiburón.
Korkunç bir şeydi.
Fue algo terrible.
Bu korkunç bir şeydi.
¡ Ven! Ese tío es un bestia.
Korkunç bir şeydi Diane, içimden sürekli onun boynunu koklamak geliyordu.
Es de lo más extraño, me muero por olerle el cuello.
- Korkunç bir şeydi.
- Fue horrible.
Ama bilinçaltıma itmeyi başarmıştım. Çünkü düşünmek için çok korkunç bir şeydi.
Lo sé constantemente pero puedo dejarlo en el fondo de mi mente porque es algo horrible en que pensar :
Korkunç bir şeydi!
¡ Fue horrible!
- Evet, birçok şey gibi. Evet, korkunç bir şeydi.
- Sí, llevo una semanita...
Korkunç bir şeydi, Peg.
Fue horrible, Peg.
Yaptığım çok korkunç bir şeydi.
Lo que hice fue horrible.
Korkunç bir şeydi.
Esa cosa horrible.
Pek bir şey hatırlamıyorum ama korkunç bir şeydi.
No lo recuerdo bien, pero era un show de monstruos.
Korkunç bir şeydi.
La producción fue un desastre.
Yaptığım korkunç bir şeydi. Bunun farkındayım.
Hice una cosa horrible.
Korkunç bir şeydi.
Fue una cosa terrible.
Ailen ve vatanın arasında seçim yapmak zorunda olman, korkunç bir şeydi K'ao Shin.
Fue una decisión horrible la que tuviste que tomar, Kao Sin tu familia o tu pueblo.
Çocuğa yaptığın korkunç bir şeydi.
Lo que le has hecho a ese chico es horrible.
Evet, korkunç bir şeydi.
Bueno, ha sido algo terrible.
Beyler, korkunç bir şeydi.
Muchachos, fue horrible.
Ve sonra, eğer o dışarıdaysa, korkunç bir şeydi, Bu bir insan olamazdı, Çünkü hiç bir insanoğlu bunu başararak çadırın etrafına gelemezdi.
Y entonces, si él está fuera allí, va a ser esta cosa horrible, no puede ser un ser humano, porque, ningún siendo humano posiblemente puede ir a través de eso, y está fuera de la tienda.
Korkunç bir şeydi. Tanrı bundan nefret ettiğimi biliyor. Ama şüphelendiğim gibi bombayı biliyordu.
Fue algo horrible, y Dios sabe que odié hacerlo pero tal como yo sospechaba, él sabía acerca de la bomba.
- Korkunç bir şeydi Raymond.
Eso fue horrible, Raymond.
Korkunç bir şeydi.
Fue realmente terrible.
Klee Jones'a yaptıkları korkunç bir şeydi.
Lo que le hicieron a Klee Jones fue horrible.
Korkunç bir şeydi.
Horrible.
Korkunç bir şeydi.
Lo único es que... Es una cosa terrible.
Korkunç bir şeydi.
Era horrible. - lo cogí y lo tiré al río. - Bien hecho.
Korkunç bir şeydi.
Fue horrible.
Korkunç bir trajediydi. Herhangi bir ebeveynin başına gelebilecek en kötü şeydi.
Fue algo trágico, lo peor que puede pasarle a un padre.
Korkunç bir şeydi.
Fue algo terrible...
Yaptığım korkunç bir şeydi.
No. Fue una verdadera tontería.
Biri oldukça sıradandı, diğeri ise korkunç bir şeydi.
Una muy seria y la otra horrible.
Yapmış olduğum şey, bir insana yapılabilecek en korkunç şeydi :
Lo que había hecho en verdad era la cosa más horrible que tú podrías hacer a un ser humano :
Korkunç bir şeydi.
Fue terrible.
Ve bunu bu şekilde önerip de sonra ulaşamamak, korkunç can sıkıcı bir şeydi.
Y es increíblemente torpe ofrecer algo y luego no tenerlo disponible.
Sana olan şeyden ötürü dehşete kapılmıştım bir çocuğun başına gelebilecek en korkunç şeydi.
Estaba aterrorizado de que algo pudiera pasarte cosas horribles que pueden pasarle a los niños.
Dün gece yaptığın korkunç, keyfi ve egoistçe bir şeydi ve öğrenciler üzerinde son derece olumsuz bir etkisi oldu.
Tenemos un profesor de anatomía que vive con la madre... nunca vio un cuerpo desnudo, incluyendo el propio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]