Korkunç bir şey translate Spanish
3,243 parallel translation
Harbiden korkunç bir şey görmek ister misin?
¿ Quieres ver algo realmente aterrador?
Bu korkunç bir şey.
Es horrible.
Kurtulduklarında - eğer kurtuldularsa - korkunç bir şey keşfettiler. Onları gerçekten dinleyen kimse yoktu. Ne dünyadan bihaber, canı sıkkın sosyal hizmet görevlileri ne de tecavüzden biraz olsun keyif almadığından emin misin vesaire gibi müstehcen imalarda sık sık bulunan birtakım akrabaları.
Cuando, si sobrevivieron, descubrieron algo terrible, que nadie las escuchaba realmente, ningún ignorante trabajador social aburrido, ningún pariente, que a menudo insinuaba obscenamente :
Korkunç bir şey oldu.
Sucedió algo terrible.
- Bu korkunç bir şey. Bu olaya nasıl yaklaşmam gerektiğini bilemiyorum.
Es difícil saber cómo plantear esto.
Yan yana iki insanın konuşmaması korkunç bir şey. Ama benim gibi olumsuz şeyler söylemeyin.
Acostumbrarse al silencio es algo espantoso, pero no sólo digan cosas negativas como hago yo.
Ama kanıt bulamazsak gerçekten korkunç bir şey olana dek bunu inkar edecek.
Pero si no encontramos pruebas, entonces seguirá en fase de negación... Hasta que pase algo realmente malo.
İsviçre'de olabilmen korkunç bir şey.
Asusta lo suizo que puedes ser.
- Bu korkunç bir şey!
¡ Es horrible!
Ne korkunç bir şey.
Es horrible.
Benim böyle korkunç bir şey yapabileceğimi mi düşünüyorlar?
¿ La gente se cree que soy capaz de algo tan horrible?
Korkunç bir şey gerçekleşecek.
Algo terrible va a suceder.
Bu korkunç bir şey.
Eso es... espantoso.
Korkunç bir şey ve- - Duygularını paylaşıyorum.
Es terrible y lo comprendo.
Korkunç bir şey.
Es terrible.
Olamaz, bu korkunç bir şey.
No, eso.... eso es horrible.
Korkunç bir şey bu.
- Eso es horrible.
Korkunç bir şey söylüyorsun.
Bueno, es una cosa horrible de decir.
Sana korkunç bir şey yaptım.
Te hice algo terrible.
Diğer dalış yapanlar çoktan geri dönmüştür. Başıma korkunç bir şey geldiğini düşünmelerini istemiyorum.
Y no quiero que piensen que algo terrible me ha pasado.
Davanın tekrar açılıp cezanın yükseltilmesi korkunç bir şey olur, değil mi?
Sería algo terrible, ¿ no? ¿ Si se reabre tu caso y te incrementan la sentencia?
Bu olanlar korkunç, korkunç bir şey.
Lo que sucedió es algo realmente terrible.
Korkunç bir şey buldular, hayatlarını korkunç bir şekilde kısaltan bir şey.
Encontraron algo horrible, algo que les cortaría la vida trágicamente.
Bu ne kadar korkunç bir şey. Ben sadece... - Hey, bunu başarabilirsin.
Oye, puedes hacerlo.
Korkunç bir şey bu.
Eso es horrible.
Korkunç bir şey.
- Eso es horrible.
Bu korkunç bir şey.
Esto es terrible.
Korkunç bir şey!
¡ Es lo peor!
Bundan bahsetmemem gerekiyordu. Eden, bu korkunç bir şey!
Se supone que no he hablado sobre ello. ¡ Eden, eso es horrible!
Korkunç bir şey yaptım. Biliyorum.
¡ Hice algo horrible!
Korkunç bir şey yaptığımın farkındayım.
Lo sé... Sé que hice algo horrible.
Korkunç bir şey. Suçluluk duyuyorum.
Me siento realmente culpable.
Hayır, korkunç bir şey bu.
No, es espantoso.
Babam korkunç bir şey yaptı, tamam mı?
Papá hizo algo horrible, ¿ vale?
- Korkunç bir şey.
Eso es terrible.
Korkunç bir şey olduğun biliyorum ve manyağı donanmadan daha fazla kadın ve erkek kaybetmeden yakalamalıyız.
Quiero decir, eso es terrible, y tenemos que parar a este maníaco antes de que se pierdan más hombres y mujeres de la Marina.
Başına çok ama çok korkunç bir şey geldi.
Y que una cosa horrible, horrible te haya pasado.
Çok korkunç bir şey.
Es terrible.
Wilson, şarj aletimle çok korkunç bir şey yaptı.
Ver, Wilson hizo algo terrible con... con mi cargador.
Vay canına. Korkunç... Çok korkunç bir şey!
Simplemente... es terrible.
Korkunç bir şey bu. Hayatım mahvoldu.
Esto es horrible, mi vida está arruinada.
Gerçekten korkunç bir şey görmek ister misin?
¿ Quieres ver algo realmente aterrador?
Demek istediğim, eğer seni buraya getirirsem, aklımdaki harika adam hakkında ve yalnızlığın ne kadar korkunç olduğu hakkında bir şey duymayacaktım. Ve seninle konuşmakla çok ilgililer. Hayatımdaki tehlikeleri bir gece unuttular.
Quiero decir, pensé que si te traía entonces no tendría que escucharles hablar del tío perfecto que tienen pensado para mí y lo terrible que es que esté sola y que ellos estarían tan interesados en hablar contigo, que se olvidarían de los peligros de mi vida por una noche.
Bu korkunç güzel bir şey.
Esto es espantosamente precioso. Vale...
Lafayette, lütfen. Bir sürü korkunç sey yaptik.
Lafayette, por favor, hemos hecho tantas cosas malas.
Şey, eğer gerçekten benim tavsiyemi soruyorsan... Bence bu gerçekten korkunç bir fikir.
Si de verdad quieres mi consejo... creo que es una idea realmente horrible.
Korkunç bir sey bu. içine bir seyler düsürmüsüm gibi hissediyorum.
esto es horrible. Siento como si se me cayese algo por aquí.
yoksa bu korkunç kehanetler bir efsaneden başka bir şey değil mi?
¿ O las teribles predicciones son nada más que un mito?
Bu şey... Korkunç bir fikir.
Esa es una muy mala idea.
Gerçek bir olay olmalı, Bloody bones'a esin kaynağı olan korkunç bir cinayet veya başka bir şey ve yıllar sonra gerçek olay kaybolur ve efsane aynen devam eder. Afedersiniz.
Debe haber un hecho real, como un terrible asesinato de un niño o algo que inspire la figura de Bloody Bones, y a lo largo de los años los hechos se pierden y la leyenda continúa.
Korkunç bir şey.
Eso es... horrible.
korkunç bir şey bu 27
korkunç bir şey oldu 46
korkunç bir şeydi 28
korkunç birşey 17
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
korkunç bir şey oldu 46
korkunç bir şeydi 28
korkunç birşey 17
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17