Korkutucu translate Spanish
5,210 parallel translation
Ama bunun nedeni gelecek biziz... -... ve bundan daha korkutucu bir şey yok.
Pero es porque somos el futuro y no hay nada más espantoso que eso.
Hayır, hız treni bile bu kadar korkutucu olmaz.
No. Las persecuciones no dan miedo, ¿ de acuerdo?
Çok korkutucu bir şey.
Eso es aterrador.
! Uzun, korkutucu ve karanlık bir tüneldeymişsiniz gibi hissettirebilir.
Y puede parecer un gran, espeluznante y oscuro túnel...
Bu korkutucu olmaya başladı.
Esto se pone raro.
Bir yetişkinle karşı karşıya kalmak korkutucu olabiliyor.
Sabe, cuando un adulto te confronta, puede ser atemorizante.
Kulağa çok mantıksız ve korkutucu geldiğini biliyorum.
Sé que suena contraintuitivo y asusta.
Korkutucu olmak bazen işe yarıyor.
Dar miedo es útil.
Ben de kendi tipimi korkutucu zannederdim.
Y yo creía que me veía atemorizante.
Hulklar korkutucu.
Los Hulks dan miedo.
Efendim, bunun korkutucu olabileceğini biliyorum ama canınızı acıtmayacak.
Señor, sé que esto puede dar miedo, pero no va a hacerle daño.
- Korkutucu kısım sona erdi.
- La parte que da miedo ha acabado.
- Korkutucu olabiliyor biliyorum.
Puede dar miedo, lo sé.
Evet, korkutucu biri.
Sí, es muy fiera.
Quinn grubun en az korkutucu olanı ve beni vurdu... hem de iki kez.
Quinn es el menos atemorizante del grupo, y él me disparó... dos veces.
Sonsuza kadar bu zindanda kalma gibi korkutucu bir ihtimalle karşı karşıyaydım.
Estaba cara a cara con la terrible posibilidad de que estuviera destinada a estar en esta mazmorra para siempre.
Bütün gerçek pek çok insan için korkutucu olur.
Toda la verdad sería aterradora para la mayoría de las personas.
Böylece hayvanlar ve ormanda yaşayan korkutucu adamlar bizi kolay bir şekilde bulsun.
Vamos a ponérselo facilísimo a los animales y a la gente espantosa del bosque encontrarnos.
Evet ama hâlâ korkutucu.
Sí, sigue siendo espeluznante.
Burada hiçbir şeyin değişmemiş olması oldukça korkutucu.
Es escalofriante hasta qué punto nada cambia aquí.
Dostlar, ikiniz de korkutucu ninjalar gibisiniz.
Tíos, sois como ninjas que dan miedo.
- Çok korkutucu bir manzara.
En verdad, es un futuro aterrador.
Sizce şimdi korkutucu mu?
¿ Crees que ahora da miedo?
Daha korkutucu olanı ise luminol sıkmamış olmam.
Lo que asusta es que no rocié el Luminol.
Internet korkutucu bir yer.
Internet da miedo.
Sen milyonlarca kilometre uzaktayken sevdiğin insanın ne yaptığını düşünmek korkutucu. Ama risk almaya değer.
Da miedo y preocupa lo que la persona a la que quieres esté haciendo mientras tú estás a mil kilómetros de distancia, pero merece la pena arriesgarse.
Etrafta kimse olmayınca korkutucu oluyor.
Es macabro estar aquí solos.
Bu biraz göz korkutucu.
Eso es un poco intimidante.
Kara Dul'u korkutucu yapan şey savunma yönünden saçtan zırhına güvenebileceği için tüm enerjisini saldırılarına ayırmasını sağlamasıydı.
Lo que la hacía aterradora era el hecho de que podía depender de su armadura de cabello para protegerse y concentrarse por completo en atacar.
Bunun korkutucu olduğunu biliyorum ama bunu halledeceğiz ve seni kimlerin tanıdığını bulacağız, söz.
Sé que da miedo, pero vamos a resolver esto, y encontraremos a quien este buscándole, se lo prometo.
Korkutucu olan hangisi anlamadım.
No sé qué me da más miedo,
- Korkutucu!
- ¡ Es malditamente terrorífico!
Cesur hamlelerle ilgili bilinmesi gereken şey çok korkutucu olduklarıdır.
El problema de los movimientos imprudentes... Es que son aterradores.
Bu korkutucu!
Es aterrador.
Hadi ama, asıl korkutucu olan diğer heriflerdi.
Vamos, aquellos otros eran aterradores.
Ve bu korkutucu.
Y eso es atemorizante.
Evet, ne korkutucu bir fikir değil mi?
Sí, eso es un pensamiento que asusta, ¿ no es así?
Biliyorum, korkutucu gözüküyor ama aslında işlem, grip aşısından bile daha az acı veriyor.
Sé que intimida... Pero honestamente... El proceso no es más doloroso que vacunarse contra una gripe.
- İnsanlar korkutucu değil mi peki?
¿ Y la gente no está aterrada?
Bu makine kulağa korkutucu geliyor, çünkü sonsuz miktarda bilgi içeriyor. Ve de endişe veriyor. Çünkü insan varlığının bir sınırı var.
Esta máquina es intimidante porque contiene infinita cantidad de información, y eso es amenazador, porque la existencia humana es finita.
O arada ev arkadaşı e-postalarını ve bazı dosyalarını okuyor ve birkaç şey buluyor. Bu buldukları o kadar korkutucu ki bu durum bazı ajanların dikkatini çekiyor ve tüm bilgisayarı temizliyorlar.
Su compañera de piso empieza a repasar sus emails... y entonces en algunos ficheros, encuentra cosas bastantes alarmantes... como para informar a algunos agentes que revisan el ordenador entero.
Ama televizyon izleyicilerinin gözü önünde yargı süreci, avukat, inceleme, muteber deliller ve yalancı şahitlik cezası hakkında hiçbir karar olmadan kendi mahkemeni toplamak çok büyük, tehlikeli, korkutucu bir hata olur.
Pero es un error enorme, peligroso, siniestro de cojones convocar tu propio juicio... delante de la audiencia de televisión en la que no hay juicio justo, ni abogados, ni hallazgos, ni reglas de procedimiento, ni decisiones de pruebas admisibles, amenazas de perjurio, confrontación de testigos ni ninguna de las cosas que hacemos...
- Evet, böyle korkutucu kısımlar var.
- Sí, puede asustar.
Onca kandan arınınca hiç de korkutucu değilsin.
No hay tanto miedo bajo toda esa sangre.
Birçok insan gibi, palyaçoların, komik olmadıklarını ve biraz korkutucu olduklarını düşünürüm.
Como la mayoría de la gente, encuentro a los payasos poco divertidos y un poco aterradores.
Tamam, korkutucu bir adamsın ama sende hüzünlü bir taraf var.
Te ves agresivo, pero también hay algo triste acerca de ti.
Bir de maske takan korkutucu bir adam vardı.
Y allí había un tío con una máscara espeluznante.
Şimdi korkutucu şeyler düşün.
Ahora piensa en algo que te asuste.
Ne rüzgar ne yağmur toz kadar korkutucu değil.
Ni viento, ni lluvia, ni polvo aterrador.
Korkutucu bir şehir burası çünkü herkes benden iyi giyiniyor.
Es una ciudad intimidante. Porque siento que todo el mundo va mejor vestido que yo.
Evet, korkutucu biri.
Sí, ella es un ser temible.
korkutucuydu 18
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63