English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kâh

Kâh translate Spanish

29 parallel translation
- Kâh orada, kâh burada.
- Por todas partes.
Onda garip bir şeyler vardı kâh asabiyet... ... kâh şefkât ve belirsizlik!
Había algo en él un nerviosismo, una ternura una incertidumbre.
Kocam taç peşinde koşarken canından oldu oğullarımın hayatı iniş çıkışlarla geçti kâh sevindim, kâh yerindim onlarla birlikte.
Mi esposo perdió la vida por ganar la corona. Y mis hijos han estado arriba y abajo según la fortuna, dándome alegrías y lágrimas ganasen o perdiesen.
- Kâh orada kâh burada...
- Cavando letrinas, volando cometas...
Mevsimler mevsimleri kovalar Kâh ıstıraplı, kâh mutlu
Las estaciones se siguen unas tras otras trayendo alegrias y tristezas
Kâh ıstıraplı, kâh mutlu Göz yaşlarıyla
Trayendo alegrias y tristezas
Kâh robotsu hareketler, kâh fazla içten bakışlar.
Gestos ligeramente robóticos o demasiado amplios.
Kâh güldük, kâh eğlendik.
Hoy nos reímos mucho.
Harold'ın hayatı, kâh önemli, kâh sıradan ânlarla doluydu.
La vida de Harold estaba llena de momentos algunos importantes y otros mundanos.
Kâh onların şansı yaver gitti, kâh bizimki.
Ellos metían sus tiros, nosotros los nuestros.
Kâh içeride kâh dışarıda iki saat.
Duran unas dos horas.
William Boone. Dolandırıcılıkla dolu uzun bir sabıka kaydı var. Kazık, sahtekârlık, dolandırıcılık kâh hapiste kâh dışarıda.
William Boone, Bunko, tiene un largo historial con este sujeto estafas chicas, fraudes, engaños ha estado entrando y saliendo de la cárcel.
Olivia Hamilton onun tek çocuğuymuş ve kız babası için elinden geleni yapmış. Fakat yıllarca kâh hastanelerde kâh sokaklarda yaşamış.
Olivia Hamilton era su única hija, e hizo lo mejor que pudo para cuidarlo pero él entraba y salía de instituciones, y de vez en cuando volvía a la calle por años.
Kâh içeride, kâh dışarıda, kısacık ve tatlı.
Breve y dulce.
* Kâh düşer, Kâh kalkarım. *
* A veces estoy arriba, a veces estoy abajo *
Kâh iyi, kâh kötüydü ama önemli değil.
Entraba y salía. Agarraba unas cosas y no había problemas.
Benim için oyun bitti, kâh mat.
Para mí es juego, set... y partido.
Kâh içi kâh dışı.
Entra y sale.
Bana zevk veren karşıma çıkan bütün nadir bitkilerin burada kâh küçük kâh büyük çapta bulunması beni afallatmış ve ihtiyacım olandan daha fazlasını bulduğumu düşünmüştüm.
Todas las raras plantas que había visto y que me había proporcionado placer... estaban como en miniatura, y en tal profusión que quedé sorprendido... pensando que había encontrado más de lo que podría entender.
Kâh yatakta kâh yatak dışında en güzel gecemi yaşattın bana.
¡ Me diste la mejor noche de mi vida! En la cama y fuera de ella.
Kâh pantolonlu kâh değil, hepsi size eskortluk yapıyor.
Todas te quitan los pantalones. ¡ Hombres!
Kâh ringin içeridesin, kâh dışında.
Has fallado dentro y fuera del ruedo.
"Eğlenin, para kazanın" ve kâh tamamen uydurduğun kâh başkasından çaldığın bir ton başka saçmalık.
"Pasarlo bien, ganar dinero". Y luego un montón de mierda que inventaste o robaste a alguien.
Birkaç gündür kâh uyuyup kâh uyanıksın.
Has estado despertando y perdiendo el conocimiento los últimos días.
Kâh mali tehdit yoluyla, kâh çarpışarak, kâh müzakere ederek.
Ya sea financieramente, o como batalla o como negociación.
Seyahatin kâh sakin kâh fırtınalı zamanları esnasında zulüm patlak verdiğinden bu yana geçen yirmi seneyi etraflıca muhakeme ettim.
Durante la calma y la tormenta del viaje reflexioné sobre los 20 años pasados desde que comenzó la persecución.
Yaşlı adam kâh içeride kâh dışarıdaydı ama ona bundan bahsettiğimde yüzündeki hayal kırıklığını görebiliyordum.
Bueno, el viejo estaba poco consciente, pero... pude ver su decepción cuando le conté.
Yumuşak G'yle biten "Kâh Yağ Alfred" i mi diyorsunuz?
¿ Se refiere a "Alfred, el mayormono"?
Hindistan'ın kâh bir ucunda kâh öbür ucunda.
Viaja por toda la India.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]