Nasıl görünüyorum translate Spanish
1,169 parallel translation
Nasıl görünüyorum?
¿ Que aspecto tengo?
Doğru söyle, nasıl görünüyorum?
Honestamente, ¿ cómo me veo?
- Nasıl görünüyorum?
- ¿ Cómo estoy?
Nasıl görünüyorum?
¿ Cómo me veo?
Nasıl görünüyorum?
¿ Me puedes ver? ¿ Te gusta mi peinado?
- Nasıl görünüyorum?
- ¿ Cómo está el ojo?
Nasıl görünüyorum?
Cómo estoy?
- Nasıl görünüyorum?
- ¿ Cómo luzco?
Pekala, nasıl görünüyorum?
Entonces, ¿ cómo me veo?
- Nasıl görünüyorum?
- ¿ Qué tal se me ve?
- Nasıl görünüyorum?
- ¿ Qué aspecto tengo?
Nasıl görünüyorum?
¿ Cómo estoy?
Pekâlâ öyleyse. Nasıl görünüyorum?
Muy bien. ¿ Cómo me veo?
Nasıl görünüyorum?
¿ Como me veo?
Nasıl görünüyorum?
- ¿ Te gusta?
Çok karamsarsın. Nasıl görünüyorum?
Te preocupas demasiado. ¿ No me veo bien?
Blanca, nasıl görünüyorum?
Blanca, ¿ cómo estoy?
Şimdi nasıl görünüyorum?
¿ Sigo pareciendo fumado?
Nasıl görünüyorum?
Como me veo?
Siro, nasıl görünüyorum? Samimi ol.
Siro, ¿ cómo me vesY sé honesto.
Nasıl görünüyorum?
- ¿ Cómo estoy?
Peki, nasıl görünüyorum?
Bueno. ¿ Cómo me veo?
Nasıl görünüyorum çocuklar?
¿ Cómo me ves, chaval?
- Nasıl görünüyorum?
- ¿ Cómo me veo?
- Nasıl görünüyorum?
- żQué tal estoy?
Nasıl görünüyorum?
¿ Me veo bien?
Nasıl görünüyorum?
¿ Qué aspecto tengo?
Nasıl görünüyorum?
Como luzco?
Nasıl görünüyorum?
- ¿ Qué aspecto tengo?
- Nasıl görünüyorum?
- Una foto tuya. - ¿ Cómo me veo?
O "nasıl görünüyorum?" diye sordu... ben de "Tatlım, harika görünüyorsun. Çok güzelsin. Parlıyorsun" dedim.
Pero cuando ella me decía : "¿ Cómo me veo?", yo le decía : "Bellísima".
- Bilmiyorum. Nasıl görünüyorum?
- No sé. ¿ Cómo me veo?
- Arjun nasıl görünüyorum?
- como me veo?
Nasıl görünüyorum?
¿ Cómo parezco?
- Nasıl görünüyorum?
Mira que pinta tengo. Estás bien.
Neyse nasıl görünüyorum?
¿ Por cierto, cómo me veo en esto?
- Sence ben nasıl görünüyorum?
- Como luzco para ti? - Porque?
Nasıl görünüyorum?
- ¿ Te parezco bajo? - No, te ves bien.
Nasıl görünüyorum?
Estupendo. - ¿ Qué te parezco?
Nasıl görünüyorum?
- Sí? Cómo me veo?
Pekala nasıl görünüyorum?
Bien, ¿ cómo me veo? Muy lindo, ¿ no?
Nicolas, dürüst ol, sence nasıl görünüyorum?
Nicolás, sé sincero, ¿ cómo me veo?
Nasıl görünüyorum?
- ¿ Cómo me veo?
Nasıl görünüyorum?
- Como me veo?
- Nasıl görünüyorum?
¿ Como me veo?
- Nasıl görünüyorum dostum?
¿ Estoy bien?
Peki nasıl görünüyorum?
Entonces, ¿ cómo me veo?
- Nasıl görünüyorum?
¿ Qué parezco?
Nasıl görünüyorum, Doktor?
Mira en qué te has convertido. - No tengo buen aspecto, ¿ verdad?
Gittikçe yaklaşıyorsun ama ben nasıl görünüyorum?
No temas.
Bu sızın gibi külüstürler için doğru olabilir ama ben 20 yıl önce nasılsam şimdi de öyle görünüyorum.
Bien, eso puede ser cierto para ustedes viejos cacharros pero yo me veo igual que hace 20 años.
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497