English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Ne köpeği

Ne köpeği translate Spanish

213 parallel translation
Ne köpeği?
- ¿ La perra? ¿ Qué perra?
- Köpekti. - Ne köpeği?
¿ Qué sucedió?
Ne köpeği?
¿ Qué perro?
Ama ne kocasını, ne oğlunu, ne işini, ne köpeği, ne ağaçları sevemedi.
Pero no ha habido hijo, trabajo, perro, árboles, río...
- Ne köpeği? Kimin köpeği?
- ¿ Qué perros, los perros de quién?
Ne köpeği _
¿ Que perro?
- Ne? Ne köpeği?
¿ Cómo que un perro?
- Ne köpeği?
- Que perro?
— Ne köpeği?
- ¿ Qué perro?
— Hey, ne köpeği?
- Sí. ¿ Qué perro?
- Ne yazık ki köpeği dışarı çıkaracağız.
- Tengo que sacar el perro fuera.
Bu kadar köpeği beslemek ne kadar sürer?
¿ Cuanto tiempo toma alimentar a estos perros?
- Adın ne Sakson köpeği?
- ¿ Cuál es tu nombre, perro sajón?
- Köpeği bana ver. Ne yaptın ona? - Köpek mi?
Dame a la perra. ¿ Qué le hiciste?
Ne de olsa senin durumunda bütün gün burada yalnızken ve o köpeği dolaştırırken...
En tu estado, aquí sola todo el día, y paseando a ese perro.
Buna inanamazsın, tatlım, ama başı ne kadar dertte olursa olsun Sokak Köpeği, daima bir çıkış yolu bulur.
No te lo creerás, pero no importa el lío en el que esté metido, el Vagabundo siempre se escapa.
Sen ne yaptın? Köpeği öldürdükten sonra?
¿ Qué hiciste después de matar al perro?
Av kurnazlık etmek isteyince av köpeği ne yapar? Avın inine doğru ok gibi fırlar. Onu faka bastırır, aklını başından alır ve onu ele geçirir.
Si la bestia rusa sale... corriendo hacia su correa... adelántala y llega antes.
Baskervilleler'in Köpeği'ne rağmen beni gece yarısı buraya yalnız getirecek kadar istediği için öldü.
Murió porque deseaba tanto una mujer como para traerme aquí de noche a pesar del sabueso de Baskerville.
Borcunuzu ne kadar çabuk öderseniz köpeği de o kadar çabuk geri alırsınız.
Cuanto antes consigas el dinero, antes recuperas a tu perro.
- Köpeği ne yapacağımızı bilmiyorum.
- No se que haremos con su mascota.
Hele şu köpeği, ağzını açıp tek bir kelime etmeden ne istiyorsa yaptırıyor hayvana.
Y el perro. Le hace hacer lo que quiere sin decir una palabra.
Niye? Ryu'nun köpeği olman için sana ne kadar para ödedi?
¿ Qué obtenías por ser el perro de Ryu?
- Köpeği yakalayamadıysam, kuyruğunu ne yapayım.
Pero si no puedo tener al perro completo, no quiero la cola.
Bu köpeği bu kadar iyi yapan şey ne?
Es un buen perro.
Senbernar köpeği olana ne dersin?
¿ Y la que tenía el San Bernardo?
Benden ne istediğinizi söylemek için 30 saniyen var. Polis o köpeği niye aşağıya attığını merak edecektir.
Tienes 30 segundos para decirme que diablos quieren de mi la policia querra saber porque tiraste a ese hijo de perra por la ventana.
Ne için istiyorsunki köpeği?
Tan solo conseguirás acabar oliendo a perro.
Köpeği ne yapalım?
¿ Qué hacemos con ese perro?
Köpeği kollarının arasında uyuturdu. Peki o ne yaptı?
Él va y lo vende y tira el dinero.
Hem köpeği kim ne yapacak?
Además, no necesitamos perros.
Köpeği Raoul'a hediye etmeye ne dersin?
¿ Por qué no le regalamos el perro a Raúl?
Ne dersin küçük kız. Bu köpeği acılarından kurtarmamızı ister misin?
¿ Quieres que aliviemos el sufrimiento de ese perro?
Çoban köpeği ne kadar büyür?
¿ Cuán grande se pone?
İşten geldiğinde eşi, "Bu sabah köpeği ezdim" dese, iyi derdi. "Yemekte ne var?"
.... su esposa le dijo : " Atropellé a un perro en la autopista esta mañana. Y él respondió :
# patron da olsanız # # veya birinin köpeği # # ne kadar verirseniz # # o kadar alacaksınız # # elinizde az da olsa çok ta # # paylaşmalısınız çünkü neyiniz varsa... #
Aunque seas el jefe O la mascota de alguien Cuanto más regalas
# ne kadar paylaşırsanız # # birimizin elindeki hepimizin olacak # # güneş o kadar parlayacak # # eğer # # siz # # hep paylaşırsanız # # veya birinin köpeği # # ne kadar verirseniz # # o kadar alacaksınız #
Cuanto más compartes Más brillará el sol Si tú compartes todo el tiempo
- Köpeği var. Buna ne diyeceksin?
- Tiene un perro. ¿ Cómo le llama a eso?
Annen evin önüne sıçan köpeğin kimin köpeği olduğunu öğrendiğinde ne olmuştu unutma.
Cuando el perro del vecino cagó en la puerta de vuestra casa, tu madré colocó encima una banderita con su nombre.
Ameliyat için köpeği ne zaman getireceğiz?
¿ Cuándo operarán al perro?
Ne var? Köpeği üstünüze salarim.
¡ Soltaré al perro!
Dünyanın en zeki köpeği değilse ne çıkar?
¿ Y qué si no es el perro más listo del mundo?
- Ne fark eder? O benim oğlumun köpeği.
- ¿ Qué más da?
Ne köpeği be?
- ¿ Qué perro?
Ne kurbağa, ne de av köpeği bile böyle bir varoluş vizyonuna sahip olamaz. *
Ni rana, ni perro, podrían tener tal visión del ángel de la Anunciación.
Köpeği kaybetseydik ne olurdu, bir düşün. Görüşürüz.
Imagina si hubiera perdido al perro.
Bu köpeği ne yapacağım?
¿ Qué debo hacer con el perro?
- Ne köpeği?
- Qué perro?
Onu iyi bir av köpeği yapmak ve kaçmasını engellemek için ne yapmak gerekiyorsa yaparım.
Lo que sea necesario de hacer de él un buen perro de caza y le impidió salir corriendo, Yo lo haré.
- Haklısın galiba. O köpeği ne çok sevdiğini biliyorum.
Sé cómo te encanta ese perro.
Şuraya bir brendi getirmek için ne lazım, St Bernard köpeği mi?
Exactamente donde esta ese brandy, Por la calle Bernard?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]