English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Ne korkunç

Ne korkunç translate Spanish

1,892 parallel translation
Ne korkunç!
¡ Que horror!
Colby Allen, bu bizim için ne korkunç bir şey biliyor musun?
¿ Tienes alguna idea que tan feo es esto para nosotros?
Ne korkunç bir çocuk!
¡ Qué niña más aterradora!
Ne korkunç.
Ay, qué horror.
Ne korkunç.
Que horrible.
Ne korkunç bir kayıp.
¡ Casi se me olvida! He hecho algo para tu abuelo.
- Tanrı'm, ne korkunç.
- Dios, qué horrible.
Ne korkunç bir şey!
¡ Qué terrible!
Şu yazıya bir bakın. Ne korkunç.
Miren lo que está escrito. ¡ Que horrible!
Tanrım, ne korkunç bir gündü.
Dios mío, qué día horrible.
Ne korkunç bir ölüm.
Vaya manera de morir.
Bak Randy, son zamanlarda durgunlaştığının farkındayım ve... peki, bu küresel ısınmanın ne korkunç bir şey olduğunu anlıyorum.
Escucha, Randy, he notado que has estado callado últimamente, y bueno, entiendo lo raro que puede ser esta cosa del calentamiento global.
Ne korkunç.
Qué terrible.
Ne korkunç bir kaza!
Qué accidente más raro!
Charlotte, ne korkunç bir şekilde öldü.
Charlote murió de manera terrible.
Ne korkunç bir gündü.
Qué día horrible.
Oradakinin ne kadar korkunç olduğunu biliyor mususn?
¿ Sabés cuánto susto causaste?
Ne? Ben korkunç bir sahibim.
- Soy un amo cruel.
Bu korkunç şeyi nasıl kaptığını ne kadar erken öğrenirsek... çareyi de o kadar erken buluruz.
Cuanto antes identifiquemos cómo se contagió... más pronto hallaremos la forma de combatirla.
Benim yerime onunla birlikte olman korkunç bir hata olur. Hem onun hem de senin iyiliğin için gerçeklerle ne kadar yakın bir zamanda yüzleşsen iyidir.
Por tu bien y el suyo es mucho mejor que afrontéis la verdad.
- Bu korkunç. Ne oldu?
Eso es terrible. ¿ Y qué ocurrió?
Bu ne kadar korkunç olurdu.
¿ Qué horrible sería eso?
Ne kadar korkunç olabilir ki?
¿ Qué tan horrible puede ser?
İlk kez bir stajyerin birisine öleceğini... söylediğini görmek tuhaf oluyor. Çünkü, her ne kadar korkunç ve üzücü bir tecrübe olsa da, bunu becerirlerse, bir çeşit... başarı duygusunu yaşıyorlar.
Ver a un interno decirle por primera vez a alguien que morirá es raro porque, a pesar de ser una experiencia triste y horrible si consigue pasar por ella, hay un sentido de... cumplimiento.
Yoksa ne olur, korkunç sahte tepelerle bana mı çarparsın?
¿ Porque vas a aplastarme con feas colinas falsas?
Gerçekten korkunç bir sesti. Sesi ne gibiydi Evan?
¿ A qué se parecía ese sonido, Evan?
Bir arkadaşınızla korkunç bir tecrübe yaşamanın, size birlikte vakit geçirmeyi ne kadar özlediğinizi hatırlatması gibi.
Como cuando una horrible experiencia con un amigo te recuerda cuánto extrañabas salir con él.
Babam parayı bulduktan sonra annemin o parayla ne yapmak isteyeceği hakkında korkunç düşüncelere kapıldı.
Despues que mi padre encontro el dinero, el se asusto al pensar lo que mi madre podria hacer con el.
Peki bu korkunç kaderden uzak durmak için ne yapmalısın?
Entonces, ¿ qué has de hacer para evitar ese terrible destino?
Onu ne zamandan beri görmediğimi fark ettim. İşte o an ajandama baktım ve o gün korkunç kazanın olduğu gün görmüşüm.
Y me di cuenta de que no lo veía desde... bueno, entonces es cuando fui y comprobé mi agenda de citas y vi que fue el día de ese terrible accidente.
Denedim ama ne zaman yaklaşsam korkunç bir sesle karşılık veriyor.
Lo intenté, pero cada vez que me acerco, hace sonar su silbato de violación.
Don'ın hesabına ne olduğunu çözmeye çalışıyorum ama bu korkunç.
Estoy haciendo progresos en encontrar qué pasó a la cuenta de Don pero asusta.
Ne korkunç değil mi?
O cuan horrible es eso?
Yani insanlar bu çiçeklerin ne denli korkunç olduğunun farkındalar mı?
¿ Será que la gente sabe cuán horribles son esas flores?
Peki bu korkunç üçlü bana ne verdi?
¿ Qué me dan a cambio?
Gerçek şu ki : istemediğinizden ne kadar fazla bahsedip yakınırsanız, onunla ilgilenip "ne kadar korkunç" derseniz, ondan daha fazla yaratırsınız.
pero el hecho es que, cuanto más hables de lo que no quieres, o hables de lo malo que eso es, leerlo todo el día, a todas horas, y decir lo horrible que es. Bueno, estarás creando más de eso.
Ne kadar korkunç.
Qué horrible.
Bakalım Kanal 9'un, özel okullarla ilgili korkunç gerçekleri ortaya çıkaran bir haber yapabileceğini söylediğimde, ne diyecek.
Veamos qué dice cuando le cuente que... que el Canal 9 podría hacer un reportaje... sobre los horrores de las escuelas privada.
Bu kadar korkunç olan ne?
- ¿ Qué te da tanto miedo?
- Oh, bu korkunç. - Sorunun ne?
¿ Tienes algún problema?
Onları tekrar görmemek ne kadar korkunç olurdu.
Qué horrible sería no volverlos a ver nunca más.
Aslında harika değil korkunç. Ama Sarah'nın neden hatırla- - Gibbs ne yaptı kardeşime?
No es genial, es terrible, pero explica por qué Sarah no puede ¿ Qué le hizo Gibbs a mi hermana?
Dünya'nın ne kadar korkunç olduğunu biliyor musunuz?
¿ Sabés cuánto asusta el mundo?
Catalina her zaman, köyünün ne kadar korkunç ve hurafeci olduğundan bahsederdi.
Catalina siempre hablaba sobre cuán tenebrosa y supersticiosa era su villa.
- Bu korkunç. - Ne zaman öğrendin?
- ¿ Cuándo lo has sabido?
Bunu yapmamın bu kadar korkunç olan yanı ne?
¿ Qué es eso que hice que es tan horrible?
Ne gördün? Büyük korkunç hayaleti mi yoksa timsahı mı gördün?
¿ Qué fue, el gran, fantasma aterrador o el lagarto?
Anneden çokca para isteyen, silahlı, büyük, korkunç adamlar.. sadece uyanık olun ve, gelin şimdi "Kazancımızı ne kadar arttırabiliriz" onu konuşalım.
Hombres grandes y espeluznantes con armas, quieren mucho dinero de mami, así que... estemos alertas, y hablemos de como... cuanto dinero podemos reunir ahora.
Vay canına, ne korkunç bir zevk.
Oh... ¡ qué pésimo gusto!
Bazen uzaydan gelen şeyler korkunç ve kötü olabilir, ama bunun Dünya'dan farkı ne?
Bien, algunas veces las cosas del espacio son malas y espantosas, ¿ Pero como es eso tan diferente de la Tierra?
Ne varmış burada. Korkunç Trol kılıcını kaldırdı.
¿ Qué tenemos ahí?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]