Oldukça translate Spanish
53,658 parallel translation
Sana babanın öldüğünü söyledi, ama senin sayende- - suda yaptıkların sayesinde- - oldukça hayattayım.
Te contó que tu padre estaba muerto, pero gracias a ti, por lo que hiciste en el agua, estoy más vivo que nunca.
Bulaşık makinem oldukça narin bir cihazdır.
Mi lavavajillas está súper finiquitado.
O droid oldukça zekidir.
Ese droide es extremadamente inteligente.
O taktik robotunun bunu düşünmek için oldukça uzun zamanı oldu.
Ese droide táctico tuvo mucho tiempo para elaborar esto.
Görünüşe göre arkadaşlarım oldukça iyi iş çıkarıyor.
Parece que a mis amigos les está yendo bastante bien.
- Oldukça iyi bir asker oldum, değil mi?
- Soy bastante buen soldado, ¿ no? - No.
Hepsi oldukça sıradan.
Todo bastante estándar.
Bir korsan için oldukça zekisin.
- Eres bastante listo para ser pirata.
Oldukça normal.
Eso es normal.
Yavaş giderken bile burası oldukça gürültülü bu yüzden ne dediğimi duyabilmeniz için bu komik yüz mikrofonunu taktım.
Incluso a poca velocidad es bastante ruidoso, por eso llevo este ridículo micro en la cara para que podáis oír lo que digo.
Bu oldukça etkileyiciydi.
Eso ha sido impresionante.
Oldukça görünür olacaksın.
Vas a ser bastante visible.
Oldukça basit.
Algo muy simple.
Ama öteki yandan, yüksek performanslı bir sedan için sürüş konforu oldukça iyi.
Dicho esto, sin embargo, para un sedán de alto rendimiento, la calidad del agarre es bastante bueno.
Bir de "Last Of The Summer Wine" adında 3 oldukça kötü giyinen yaşlı adamın düşmesiyle ve yaptıkları her şeyin ters gitmesiyle ilgili bir program vardı.
Oh, después hubo un programa de TV llamado : El último vino del verano, que iba de tres viejos muy mal vestidos que se cayeron, y todo lo que hicieron acabó mal.
- Çamur oldukça ağır.
- Bueno, el barro es bastante pesado.
Şimdi, burada ne var, sanırım Gerçekten oldukça etkili bir park sensörüdür.
Ahora, lo que tenemos aquí, creo, es un sensor de aparcamiento realmente bastante eficaz.
Gerçekten oldukça hoş.
Es realmente bastante agradable.
Oldukça iyi.
Perfectamente bien.
Oldukça trajik çadırlarınızdan başka,
Bueno, aparte de sus más trágicos tiendas de campaña,
Aynen öyle, bu kadar parayla böyle bir şey oldukça değerli.
Lo sé, es una relación calidad precio extraordinaria.
Kantar inşa edeceğim. Bu oldukça güzel ve yararlı bir test olabilirdi ama sen onu mahvettin.
- Ese podría haber sido un test muy útil e interesante y lo has arruinado.
Oldukça iyi araçlar ama Amerikan yapımı değil.
- Son buenos coches de policía. No son ellos.
Oldukça zor bir iş.
Es un trabajo duro.
Hayatımda ilk kez burada olmana oldukça sevindim, çünkü eski bir medeniyet keşfettiğini düşünüyor.
Bueno, por primera vez en mi vida, me alegro de que estés aquí, porque... se cree que ha descubierto una antigua civilización.
Her neyse, tam olarak Finlandiya'da, kutup dairesinin oldukça içindeyiz.
En fin, específicamente, Estamos en lo profundo del Círculo Polar Ártico en Finlandia.
Benim yaşımda bir adam için oldukça zor.
Muy duro para un hombre de mi edad.
- Olabilirim. - Olmayacağına oldukça eminim.
Estoy bastante seguro de que no.
Bu oldukça yanlış bir şey... Girdin mi?
Eso es lo que no debes... ¿ Lo tienes?
Benimki oldukça görkemli "Daktari" - off-roader için.
Es mío es algo magnífico, un "off-roader" estilo "Daktari"
Meşale oldukça kabaca donanım attım,
He pegado rudimentariamente mi linterna...
Oldukça kötü kokuyorum.
Ya apesto
Oldukça mükemmel bir devre bulduk
Encontramos un circuito realmente excelente...
Şu an oldukça bilinçliyim
Soy bastante consciente ahora mismo...
Oldukça felsefi hissediyordum.
Me sentí bastante filosófico
Bunca yıldan sonra, seni oldukça iyi görmek, gerçekten çok güzeldi. "
Pero fue maravilloso verte tan bien después de todos estos años ".
Ama bunun yanında, oldukça düzenliyimdir.
Sin embargo, soy extremadamente organizada.
Bu oldukça normal.
Es normal.
Tanrım, bu okul Randall'ın şimdi oldukça beyaz okulundan daha da beyaz.
Vaya, este lugar es mucho más pijo que la escuela de Randall, que ya es bastante pija.
Patlayıcılar, bir tanesi sizi öldürmediği sürece, oldukça ilginç yapılardır.
Las explosiones son increíblemente interesantes, cuando no estás a punto de morir a manos de una de ellas.
Onun tarzına oldukça aşinayım : saf PETN kullanmak, başka karışık teknikler...
Me sentí muy familiarizado con su estilo : el uso de la pentrita pura, la mezcla de técnicas.
Oldukça kuvvetli bir patlayıcı, bomba üreticileri çok sever, çünkü modern tarayıcılar algılayamıyor.
Es una sustancia altamente explosiva popular entre fabricantes de bombas porque los escáneres modernos no pueden detectarla.
Yayına çıkmamak için para aldığından oldukça emindim.
Estoy bastante segura que cogiste el dinero para no salir en emisión.
Oldukça güzel bir tenin var.
Tienes una piel preciosa.
- Oldukça ikna ediciydin.
Has sido muy convincente.
Gail oldukça zorlu çıktı değil mi?
Me imagino que Gail es bastante dura, ¿ verdad?
Biz birlikte oldukça iyiyiz.
Estamos bastante bien juntos.
Doktorumuz oldukça iyiydi. Değil mi, Bec?
Tuvimos un buen doctor. ¿ Verdad, Bec?
Oldukça kuvvetli ve sağlıklı.
Muy fuertes, muy sanos.
Bir kaç saatliğine burada oturup, uyumalarını ve altlarına yapmalarını, izlemek için oldukça kalifiyeyim.
Estoy perfectamente calificado para sentarme aquí y verlos dormir y defecar por un par de horas.
Yani hayır, oldukça büyüktü.
Solo tenía unos nuggets de pollo.