Öldükten sonra translate Spanish
3,752 parallel translation
Peki Bayan Fernwood'a kocası öldükten sonra ne söylediniz?
¿ Pero qué le dijo a la Sra. Fernwood luego de morir su esposo?
Yaşarken sahip olmadığın cesareti, öldükten sonra göster.
Ten en la muerte el coraje que nunca tuviste en vida.
Bu yaralar gösteriyor ki, kurban öldükten sonra bile hasarlar devam edilmişe benziyor.
Indicando que estos daños fueron producidos después de que la víctima ya estuviera muerta.
Libby öldükten sonra Peter Kramer'ın günlüğü anlamsızlaşıyor, saçmalamaya başlıyor.
Tras la muerte de Libby, el diario de Peter Kramer no tiene sentido. Es... Es un galimatías.
Müvekkilimin annesinin öldükten sonra kendi vücudunun parçalarının bir erkek organının uzatılmasında kullanılacak olmasını bilerek kabul ettiğini mi düşünüyorsunuz?
¿ Crees que la madre de mi cliente a sabiendas de acuerdo para que las partes de su cuerpo utilizarse a título póstumo para aumentar un apéndice de recreo masculino?
Etik olarak müvekkilimin annesine öldükten sonra organlarının hayat kurtarsa veya kurtarmasa da hastanenin gelirleri için kullanılacağını önceden söylenmesi gerekirdi.
Lo ético tendría sido por la madre de mi cliente que se les diga que sus partes del cuerpo, después de su muerte, se utilizaría para obtener ingresos para el hospital, si o no que salvaron vidas.
Adli tabip öldükten sonra olduğunu belirtti.
La revisión mostró que fue hecho post-mortem.
Ben de isteklerine saygı gösterdim, öldükten sonra bile.
Y yo respeté sus deseos, incluso después de muerto.
Harry öldükten sonra, neler yaşadığımı bilen biriyle konuşmayı isterdim.
Podría usat a alguien para hablar después de que Harry se había ido, alguien que conocía lo que estaba pasando.
Ya da Sussman öldükten sonra biri ağzına silahı dayayıp ateş etti.
O alguien puso el arma en su boca, y apretó el gatillo post-mórtem.
Sen öldükten sonra da yaşayacağım.
- Viviré mucho después de que ya no estés. - Sí.
Öldükten sonra kırmış.
Se lo partió en dos post mórtem.
Trisha Seward'ın parmağı öldükten sonra kırılmış.
El dedo de Trisha Seward se rompió postmortem.
Öldükten sonra parmağı kırılmış.
Le rompiste el dedo postmortem.
Başka şeyleri ararken aslında tek yapmam gereken ben öldükten sonra beni hatırlayacak birini aramammış aslında.
Tú sabes, buscaba muchas cosas pero solo necesitaba mirar a alguien y sentir : "Esa persona quiere estar después de que yo muera". ¿ Entiendes?
Annem öldükten sonra umursamaya başladın zaten.
Tú comenzaste a preocuparte solo hasta que ella se fue.
Annen ve baban öldükten sonra nadiren konuşur olmuştuk.
Después de la muerte de tus padres dejamos de hablarnos.
Nagowski öldükten sonra Walt bana işin iyi yanından bakmamı söyledi.
Y después de que asesinaran a Nagowski, Walt me dijo que mirara la parte buena.
Sen öldükten sonra sadece bana bel bağlayabilir.
Contigo fuera, ya solo dependerá de mí.
Bağışlanan organları alıcı öldükten sonra geri verebiliyor muyuz?
¿ Devolvemos los órganos donados a los donantes - cuando el recipiente muere?
"Zombi" onu öldükten sonra geri döndürdügümü ima eder.
'Zombi'implica resucitarla desde la muerte.
- Bunu annem öldükten sonra da söylemiştin.
No voy a ninguna parte. Dijiste eso después de que mamá muriera.
Melinda öldükten sonra kimsenin dolabından bir şeylerin çalınmadığının farkında olan kimse yok mu?
¿ Alguien ha notado que no ha desaparecido nada de las taquillas desde que Melinda murió?
Ama son iki liderimiz öldükten sonra hükümetimiz iki hafta boyunca hâlâ hayattalarmış gibi davrandı.
Pero las últimas dos veces que nuestros líderes murieron, nuestro Gobierno simuló que no estaban muertos por semanas.
Ayrıca, karmaşık bir ailem var ve çeşitli gelir akışlarım..... ben öldükten sonra da devam edecek.
También tengo una familia complicada, y... varias fuentes de ingresos que permanecerán después de que muera.
Trisha Seward'ın parmağı öldükten sonra kırılmış.
El dedo de Trisha Seward fue fracturado post mórtem.
Öldükten sonra parmağı kırılmış.
Le rompieron el dedo post mórtem.
Ebeveynleri öldükten sonra yalnız kalmayı sever oldu.
Tras la muerte de sus padres, se convirtió en un solitario.
Siz öldükten sonra beyninizi incelemek istiyorum.
Cuando muera, quiero diseccionar su cerebro.
Mosca öldükten sonra Romana sana geldiği zaman çok perişan olmalıydı.
Cuando Romana vino a verte... después de la muerte de Mosca, debe haber estado muy alterada.
Öldükten sonra biri evine girmiş.
Alguien entró en su apartamento después de su muerte.
Bunu Vick öldükten sonra buldum,
Encontré esto después de que Vick murió.
O öldükten sonra da konuşmanızı istiyor. Buna saygı duyabilirim.
Quiere que vosotras dos estéis en contacto cuando ella ya no esté, puedo respetar eso.
- Davis öldükten sonra birisi çalmış olmalı.
- Significa que otra persona lo... robó de la habitación después del asesinato.
Söylenene göre, Harry öldükten sonra Sid ile Elsie evlenip bölgeyi terk etmişler.
Y aparentemente, después que murió Harry, Sid y Elsie se casaron y se fueron del área.
Zanlı öldükten sonra onu giydirmiş olmalı.
El su-des lo vistió luego de matarlo.
Ailesi öldükten sonra bazı sorunlar yaşamış.
Se metió en problemas luego del accidente de sus padres.
Öldükten sonra yüzde kasılmalar olması duyulmadık bir şey değil.
Las contracciones faciales postmortem son posibles.
Lightfields'ta çalışıyordu ve Lucy öldükten sonra orada kaldı.
Trabajó en Lightfields, y después de que Lucy muriera se quedó allí.
Eve öldükten sonra onun eşyaları arasında buldum.
Las encontré al recoger sus cosas después de morir.
Kardeşim öldükten sonra polis olmaya karar verdim.
Decidí convertirme en policía luego de perder a mi hermano.
Oğlu ve kızımın o öldükten sonra, tahta geçmeleri.
Seguido de su hijo y mi hija, Anne, cuando muera.
Oğlu ve kızım Anne'nin o öldükten sonra tahta geçmeleri.
Su hijo y mi hija, Anne, le siguen cuando muera.
Babam öldükten sonra bana kilitlendi.
Luego de que mi papá murió, se ensañó conmigo.
Öldükten sonra hayattayken olmadığı kadar ünlü oldu.
Despues de muerta, esta alcanzando la fama. Que nunca tuvo en vida.
Ne yazık ki öldükten bir saat sonra aramış.
Qué mal que llamase media hora después de que su amigo muriera.
Öldükten birkaç gün sonra büyük bir kutu evimin önünde belirdi.
entonces, unos días después de que muriera, esta enorme caja se aparece en mi apartamento.
Babam öldükten sonra annem yaşantısına devam etti.
Después que mi papá murió, mi mamá siguió adelante.
Annen öldükten sonra sana iyi bir baba olamadım.
No era un buen padre para ti después de que tu madre falleciera.
Öldükten sonra kırmış.
Lo partió en dos, post mórtem.
David'in o gün Dr Laine ile iki elektroşok seansı vardı, Violet öldükten önce ve sonra.
David tuvo dos sesiones de TEC con el Dr. Laine ese día, antes y después de que Violeta fuera asesinada.
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
sonra gel 22
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonra gelirim 43
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
sonra gel 22
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonra gelirim 43
sonra ben 38
sonraki soru 17
sonra da 378
sonra ne oluyor 32
sonra dedim ki 21
sonraki durak 25
sonra ne oldu 346
sonra ne yapacaksın 26
sonra dedi ki 26
sonra ne olacak 126
sonraki soru 17
sonra da 378
sonra ne oluyor 32
sonra dedim ki 21
sonraki durak 25
sonra ne oldu 346
sonra ne yapacaksın 26
sonra dedi ki 26
sonra ne olacak 126