Onu görmeliydin translate Spanish
245 parallel translation
Onu görmeliydin. Çok güzeldi.
Tendrías que haberlo visto, fue precioso.
- Havalandı. Onu görmeliydin.
Lo tendrías que ver ya.
Düğününden çıkıp eve geldiği gece onu görmeliydin. Elleriyle yaptığı kulübesine gitti. Güneş doğuyordu.
Deberías haberle visto la noche de su boda, cuando llegó a la casa, amanecía.
- Benim Lisa. Onu görmeliydin.
Tendrías que haberla visto.
Onu görmeliydin.
Usted debería haberlo visto.
Onu görmeliydin.
Tenía usté que haberlo visto.
Onu görmeliydin.
Tenías que haberlo visto.
Onu görmeliydin, gülmekten kırılırdın.
Deberías verla, te animará.
Ama kılıksız biri geldiğinde onu görmeliydin!
Pero si entraba un desaliñado, ¡ tenías que verlo!
Onu görmeliydin. İnsanlar alkışlayıp durdular.
La gente no se cansaba de aplaudir.
Onu görmeliydin.
Deberías verlo.
Onu görmeliydin.
Deberías verle.
- Onu görmeliydin. İnan bana, ben mutfak sanatında uzmanımdır.
- Créanme soy un experto en el arte de las gracias culinarias.
- Onu görmeliydin. İnan bana, ben mutfak sanatında uzmanımdır.
- Créanme, soy un experto en el arte de las gracias culinarias.
Lena'nın burada olduğunu söylediğimde onu görmeliydin.
La deberías haber visto cuando le dije lo de Helena... que vivía aquí.
Onu görmeliydin.
Tendríais que verlo.
Geçen gece onu görmeliydin Cliffie.
Deberías haber visto la otra noche.
Cat, onu görmeliydin.
Cat, tendrías que haberlo visto.
Onu görmeliydin.
¡ Tú no lo has visto!
Senenin başında buraya geldiğinde onu görmeliydin.
Tendrías que haberla visto a principios de año, cuando llegó.
Paavo onu görmeliydin.
Seguramente Paavo lo ha visto.
Onu görmeliydin, Cam.
Debiste verlo, Cam.
Onu görmeliydin, anne. Doktorlar, onun kızın hayatını kurtardığını söylediler.
Nunca pongas tazas redondas con platillos redondos.
Clark, onu görmeliydin.
Clark, deberías haberlo visto.
Onu görmeliydin Worf, babasıyla nasıl gurur duyduğunu anlatarak sabaha dek uyumadı.
Se pasó toda una noche hablando de lo orgulloso que estaba de usted.
Onu görmeliydin.
Tendrías que haberla visto.
Hey, kızım, onu görmeliydin ama.
¡ Es verdad, lo habrías visto!
Onu görmeliydin.
Debías haberla visto.
Onu görmeliydin.
Debiste verla.
Onu görmeliydin.
Lo hubieras visto.
Görmeliydin onu.
Deberías de haberla visto.
Sen onu Regina dayken görmeliydin.
Deberías de haberlo visto en Regina.
Onu buraya getirdiğimizde görmeliydin!
¡ Tendrías que haberla visto!
Onu sokaklarda görmeliydin.
Debió verlo en las calles.
Onu, Profesör Wutheridge'in yanında görmeliydin.
Deberías haberlo visto con el profesor Wutheridge.
- Onu görmeliydin.
¡ Delilah!
Bana yalvardı. Bunu görmeliydin, o... fakat onu yanımda gelmeye zorladım çünkü kardeşimdi.
No quería que yo lo hiciera, pero le obligué a venir conmigo porque soy el mayor.
Biliyor musun Bama, onu yeğeninin yanında görmeliydin.
Deberías haberle visto con su sobrina.
İçlerinden biri hastaydı. Onu bir görmeliydin.
si llegas a verle.
- Onu önceki gösteride görmeliydin. Müthiş heyecanlı bir oyundu.
En El divertimento estuvo extraordinaria.
Onu gözleri nemli halde bir görmeliydin.
¿ Le hablaste de Hirayama? ¿ Cómo hacerlo?
- Onu birkaç yıl önce görmeliydin!
Deberías haberla visto 4 años atrás.
Onu sokak orospusu gibi burnunu çeke çeke ağlarken görmeliydin.
Lloriqueaba como una puta callejera.
Onu Brugge'da görmeliydin.
Lo hubieras visto en Brujas.
Onu dövüşürken görmeliydin baba, ayaklarını bile kullandı.
Debiste verlo pelear, papá. Usô hasta los pies.
Çok kendini beğenmiş. Çok kibirli. Bugün onu bir görmeliydin.
No, es demasiado arrogante y creído, debiste verlo hace un rato, me está provocando.
Onu tavşan kardiş gibi zıplarken görmeliydin.
Deberíais haberlo visto saltar como el conejito de Pascua.
Onu kırmızı ışıkta görmeliydin.
Debiste haberlo visto en la luz roja.
Onu, gençliğinde görmeliydin.
Debería haberla visto cuando era más joven.
Prenses Yasemin onu idam cezasına çarptırırken.. .. Aladdin'in yüzündeki ifadeyi görmeliydin.
Oh, deberías haber visto la cara de Aladdin cuando la princesa Jazmín lo sentenció a morir.
Evet, ama... onu dansta görmeliydin.
Sí, pero... deberías ver cómo baila.
görmeliydin 31
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görüyor musun 80
onu getireceğim 27
onu görebilir miyim 81
onu gördüm 460
onu göremiyorum 81
onu gördün mü 341
onu görmeliyim 83
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görüyor musun 80
onu getireceğim 27
onu görebilir miyim 81
onu gördüm 460
onu göremiyorum 81
onu gördün mü 341
onu görmeliyim 83