Onu görmem lazım translate Spanish
160 parallel translation
Onu görmem lazım.
Tengo que verla.
- Onu görmem lazım.
- Bueno, tendré que verla.
Onu görmem lazım!
¡ Llévenme con él!
O zaman Rüyalar Evi'ne gidip onu görmem lazım.
Pues entraré porque está escrito :
Onu görmem lazım.
Así... que debo verle.
Öyle bile olsa, onu görmem lazım.
debo verla.
Bunu öğrenmek için onu görmem lazım.
Debo volverla a ver para saberlo.
- Onu görmem lazım.
- Es necesario.
- Onu görmem lazım.
- Tengo que verla.
Onu görmem lazım.
Debo verlo.
Onu görmem lazım.
Quiero verlo.
Acilen onu görmem lazım.
Me necesita urgentemente.
- Onu görmem lazım, lanet olası!
¡ Tengo que hablar con él! Lo lamento.
Onu görmem lazım.
¡ Tengo que verlo!
Oraya gelip onu görmem lazım, ama geç kalacağım, çünkü burada kayboldum.
"Tarta de Limón - Tarta de Durazno" Necesito ir a verla. Pero llegaré un poco tarde porque estoy perdido.
- Onu görmem lazım.
- Tengo que verle.
- Onu görmem lazım.
- Hace falta que le vea.
Hemen onu görmem lazım.
Tengo que volver muy pronto.
Onu görmem lazım. Çok önemli.
Quisiera verlo es urgente
- Ama onu görmem lazım.
- Pero yo debo verlo.
Onu görmem lazım. Eloise'i görmem lazım.
- Necesito ver a Eloise.
Haydi, onu görmem lazım.
Venga. Necesito verla.
Eğer ciddiysen onu görmem lazım.
Si es así, tengo que verla.
Onu görmem lazım
Tengo que verlo.
Onu görmem lazım.
Necesito verlo.
Onu görmem lazım.
Debo verle
Onu görmem lazım. Konuşmalıyım onunla.
Tengo que verlo, tengo que decirle, es muy tonto.
Wesley, onu görmem lazım.
- Wesley... ... Tengo que verle.
- Onu görmem lazım.
Debo verla.
Onu görmem lazım.
Debo ir a verlo.
- Onu görmem lazım.
- Necesito verlo.
Onu görmem lazım.
Tengo que verlo.
Bunun bir rüya olmadığını anlamak için onu görmem lazım.
Tengo que asegurarme de que esté, que no es un sueño.
Ne yaptığı umurumda değil, onu görmem lazım.
No me importa qué esté haciendo. Tengo que verlo.
- Onu görmem lazım.
- No necesitas decirlo.
Onu görmem lazım.
Necesito verla.
- İşte buradasın.Dinle, onu görmem lazım.
- Aquí tiene. Escucha, tengo que verlo.
Gitmeden önce onu görmem lazım.
Necesito verlo antes de que nos vayamos.
Onu görmem lazım Wu.
Debo verlo, Wu.
Onu hemen görmem lazım.
Necesito verlo ahora mismo.
- Benim de onu hemen görmem lazım.
- Entonces voy a hablar con él.
- Önce onu yalnız görmem lazım.
- Primero tengo que verlo a solas.
Onu acilen görmem lazım.
Tengo que verle urgentemente.
Muhasebecimiz... onu görmem lazım.
El contador.
Görmem lazım onu.
Debo ir a verla.
Onu yeniden görmem lazım.
Por favor, escuche... Tengo que volver a verlo.
Lütfen, onu görmem lazım.
¡ Deme más tiempo!
Onu üstünde görmem lazım, aksi halde ben gelmiyorum.
Te vas a poner el traje o de lo contrario no voy..
Weaver, onu tekrar görmem lazım.
Weaver, yo- - Yo tengo que verla denuevo.
Olamaz, onu gerçekten görmem lazım.
Gracias, Kelly. - No.
Onu görmem lazım anlıyor musun?
¿ Está claro?
lazım 25
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri getirin 19
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu getireceğim 27
onu görebilir miyim 81
onu görüyor musun 80
onu gördüm 460
onu göremiyorum 81
onu gördün mü 341
onu görmeliyim 83
onu görmek isterim 16
onu görmeliydin 32
onu getireceğim 27
onu görebilir miyim 81
onu görüyor musun 80
onu gördüm 460
onu göremiyorum 81
onu gördün mü 341
onu görmeliyim 83