Onu görmeliyim translate Spanish
369 parallel translation
Onu görmeliyim.
Tengo que verlo.
- Onu görmeliyim.
- Por favor, necesito verla.
- Onu görmeliyim.
- Déjame verla.
Onu görmeliyim.
Tengo que verle.
Gitmeden önce onu görmeliyim.
Debo verlo antes de que se vaya.
Onu görmeliyim.
Debo verlo.
- Lütfen, onu görmeliyim.
- Por favor, debo verlo. - ¡ Cobró vida!
Corny, dinle, onu görmeliyim.
Corny, escucha, tengo que verle.
Onu görmeliyim.. - O burada yok, değil mi, doktor?
No está aquí, ¿ verdad, doctor?
- Onu görmeliyim.
- Tengo que verles.
Gitmeden onu görmeliyim.
Me gustaría verla.
- Onu görmeliyim.
- Vuelva. - Debo verla.
- Onu görmeliyim.
Sólo un minuto.
Hayal görmediğimden emin olmak için gidip onu görmeliyim.
Tengo que encontrarla para saber que no la soñé.
- Onu görmeliyim.
- ¿ Dónde está? Quiero verla.
Onu görmeliyim.
Que pueda verlo un momento.
- Onu görmeliyim.
- Tengo que verle.
Onu görmeliyim.
- He de verle. Tengo que verle.
- Onu görmeliyim.
He de hacerlo.
- Mecburum. - Onu görmeliyim.
- Tengo que verle.
- Onu görmeliyim. - Buradan gitmelisiniz, lütfen.
Márchese, por favor.
Fakat bir kez daha onu görmeliyim.
Pero debo verlo una vez más
Onu görmeliyim, Bir an için bile olsa onu görmeliyim.
Tengo que verlo, aunque sea un instante
Kardeşimin hastalığı kötüye gidiyor, onu görmeliyim. Ogikubo'da.
Resulta que mi hermano se puso enfermo anoche y ahora debo ir hasta Ogikubo a visitarle.
Onu görmeliyim.
Tenía que verle...
Onu görmeliyim.
Tenía que verle.
Quinlan bir iz bulmuş, onu görmeliyim.
Quinlan tiene una pista, tengo que verle.
Onu görmeliyim.
Debo verla.
Onu görmeliyim.
Me encantaría conocerle.
Chabon dönmüş. Sokağa çıkma yasağından önce onu görmeliyim.
Debo verlo antes del toque de queda.
Özel bir sebepten dolayı onu görmeliyim.
Hay una razón particular por la que debo verlo.
Onu görmeliyim.
Tengo que verla.
Onu görmeliyim.
He de verle.
Onu görmeliyim.
- ¡ Josépha, ya voy!
Gitmeden önce onu görmeliyim.
Nos vemos antes del viaje.
Onu görmeliyim.
Me gustaría verlo.
Ben gidip onu görmeliyim.
Quiero verle.
" Onu tekrar görmeliyim!
" ¡ Debo encontrarla!
Gitmeden önce görmeliyim onu.
Debo verlo antes de que se vaya.
- Onu tekrar görmeliyim.
Tengo que volver a verla.
Onu tekrar görmeliyim.
Tengo que volver a verla.
Onu görmeliyim.
¡ Debo ir verlo!
Ama gitmeden önce onu mutlaka görmeliyim.
He de verla antes de irme.
- Bay Banks, Kay nerede? - Onu derhâl görmeliyim. - Üst katta.
¡ Tía Hattie, oiga, tía Hattie!
Onu önemli birşey için görmeliyim, sonra gideceğim. Nerde bulabilirim Onu?
Tengo algo importante que decirle y luego me iré. ¿ Dónde está?
Onu mutlaka görmeliyim.
Tengo que verlo urgentemente.
Onu bu mektupla ilgili görmeliyim.
Es mejor que te acompañe. Tengo que hablarle de esta carta.
Onu görmeliyim.
Necesito verlo.
Bu gece Ritz'deyim. Onu mutlaka görmeliyim.
Estoy en el Ritz esta noche, y debo verle.
Onu şahsen görmeliyim. Bazı belgeler imzalayacak.
Debo verle para que firme unos papeles.
Onu bugün saat üçte görmeliyim.
Quiero verlo hoy a las tres.
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35