English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ P ] / Para istemiyorum

Para istemiyorum translate Spanish

2,830 parallel translation
Para istemiyorum!
No quiero dinero.
# Ama bu onu sevme şeklim bebeğim, # sonsuza kadar yaşamak istemiyorum
Pero esa es la manera que me gusta, nena No quiero vivir para siempre
Bu sizin için değil. Sizi tekrar görmek istemiyorum.
No Io hago por ti, sino para no tener que volver a verte.
Sonsuza kadar yalnız kalmak istemiyorum.
No quiero estar sola para siempre.
Neden uyku hapı isteyeyim? Uyumak istemiyorum ki.
¿ Por qué querría pastillas para dormir?
Bana hayatı kolaylaştırmak için elinden geleni yapıyorsun. Ama ben devam etmek istemiyorum.
Haces todo lo posible para facilitarme esto, pero yo no quiero.
Pek çok insana göstermekten hoşlanmadığım bir şey göstereceğim çünkü bana farklı davranmalarını istemiyorum.
Te enseño algo y no suelo hacerlo... para que no me traten de diferente manera.
Kaşık getirmek istemiyorum.
Para no devolver cubiertos.
Tamam, bak, dürüst olacağım, hiç dışarı çıkmak istemiyorum.
Bien, para ser sincera, no tengo ganas de salir.
Ben bu aptallarla dans etmek istemiyorum.
No quiero bailar para estos idiotas.
Sorun istemiyorum o yüzden dikkatli olalım
El que la tomó, sabía lo que estaba haciendo. Se tomó muchas molestias para hacerlo.
Ve sikini kaldırmak için viagra almak zorunda olan bir eş istemiyorum ben.
¡ Y no quiero tener un esposo que necesita tomar viagra para tener una erección!
Yaşlı kadın dükkanlarında alışveriş yapmak istemiyorum.
No quiero hacer compras en tiendas para viejitas.
- Para falan istemiyorum!
- ¡ No quiero tu jodido dinero!
Seni 50 defa daha aramak istemiyorum. Söylediklerimi not alabilecek misin?
Entonces, para no tener que llamarte por novena vez ¿ puedes anotar lo que estoy diciendo?
Bak, hemen bir karar vermek istemiyorum.
Tómate un tiempo para pensarlo.
Evde aylak aylak gezip başınıza bela olmak istemiyorum.
Y no ser una molestia para ti y Papá, todo el tiempo deprimido dando vueltas en la casa.
Bak, ben sadece sonsuza kadar demek istemiyorum.
Yo solo no - ¡ No puedo! - No quiero decir que para siempre.
Kaba olmak istemiyorum ama bunca yıl sen ve Elizabeth'in aynı aileden gelmesi benim için oldukça büyük bir gizem.
No quiero ser grosero, pero en muchos años, ha sido un misterio para mí que tú y tu hermana Elizabeth, son de la misma familia.
Çünkü geçmişimin Helena'yı benden uzaklaştırmak için bir bahane olarak kullanılmasını istemiyorum.
Porque no quiero que mi pasado sea usado para alejar a Helena de mí.
Öğrenmek için burada kalmak istemiyorum.
Nosotros no queremos estar aquí para averiguarlo.
- Sarı şeyden istemiyorum.
- No esa cosa amarilla para mí.
Fazla para falan ödemek istemiyorum Mike.
Mike, sabes que no puedo dar más beneficios y cosas así.
Hayır, konu para değil. İstemiyorum ondan.
Es solo que no quiero.
Bilmek istemiyorum.
Para de decírmelo todo No sé nada
Onun bunun için burada olmasını istemiyorum.
Yo sólo... no quiero que ella esté aquí para esto.
Hayır, para da istemiyorum.
No, no quiero el dinero.
Hayır, daha fazla istemiyorum, teşekkürler.
No, no, no. No más para mí. Gracias.
Sadece kendimdeyken seninle olmak yüksek istemiyorum.
No necesito estar drogada para estar contigo.
Orayı kendim için istemiyorum.
Pero yo no lo quiero para mí.
Bu duruşmaya aramızda olmayan arkadaşımızın durumundan endişe duyarak başlamayı istemiyorum.
Eso dice, no deseo empezar este juicio bajo una nube de preocupación para nuestro amigo caído.
İşleri daha da kötüleştirecek bir şey yapmak istemiyorum.
No quiero hacer nada para que las cosas empeoren.
Size zarar vermek istemiyorum, ama bu acil bir durum.
No supongo ningún peligro para usted, pero esto es una emergencia.
- Ben bir şey istemiyorum, sağ ol.
- Para mí nada. Gracias.
Ortak istemiyorum.
No necesito un compañero para esto.
Sana baskı yapmak istemiyorum.
Es para presionarte.
Şimdi müsaade edersen Peder Smythe'ye geç kalmak istemiyorum.
Ahora si me perdonas, no quiero llegar tarde para el Padre Smythe.
Kızımın mutlu olmak için ikinci bir şans beklemesini istemiyorum.
No quiero que mi hija tenga que esperar una segunda oportunidad para ser feliz.
- Beni dinle. Hayatta kalmak için birlikte çalışmak zorunda olabiliriz ama bu iş bitince seni bir daha görmek istemiyorum.
- Escucha, tendremos que trabajar juntos para salir de aquí con vida, pero cuando esto termine, yo nunca quiero volver a verte.
Ya da sırf sen kendi babanı alt et diye kendi babamı boş vermek istemiyorum.
o que estoy vendiendo a mi padre para que tú puedas batir al tuyo.
Pekâlâ çocuklar, kendinizi kaybetmenizi istemiyorum ama geçen hafta seçmelerine gittiğim ufak bir şovun "bölümlerini", sektör jargonudur getirdim yanımda...
Muy bien, chicos, no quiero volverme loco, pero traje algunas cosas de una pequeña serie para la cual audicioné la semana pasada...
* Ait olduğum bir yer bu dünyada * * Hissetmek istemiyorum bazen *
* Un lugar en el mundo para mí * * A veces, no quiero sentir *
Bak, sana "oğlum bak git" demek istemiyorum ya da siz gençler ne diyorsanız ama Zapp annemi beni elde etmek için kullanıyor ve ben bunu ispat edeceğim!
Mira, no quiero poner una rata en tu cara de caja, o lo que, digáis ahora, chicos, pero Zapp está usando a mamá para llegar a mí, ¡ y lo voy a demostrar!
O aptal PBS kanalında çalışmak istemiyorum sadece.
Es que no estoy interesado en trabajar para PBS
Çünkü onları tekrardan yıkmak istemiyorum.
Porque no quiero prepararlos para ser aplastados tampoco.
Evet belki ama demek istediğim bu sizin için daha kolay ve para da istemiyorum.
Si, pero es ridículo. Digo, no voy a cobrarte nada, y yo -
- Ben paylaşmak istemiyorum. Menü patent alit
No, algunas cosas aún son un misterio para mí.
Şey, ev arkadaşım istemeden beni... evlatlık bir çocuk için kaydettirdi, ve onun bir piyesi var, ve onun karşıya bakıp da boş bir sandalye görmesini istemiyorum.
Bueno, mi compañera de piso me inscribió sin darme cuenta para acoger a una niña, y tiene una obra de teatro, y no quiero que mire y vea una silla vacía.
Bugün oynamak istemiyorum, tamam mı?
No me siento bien para jugar hoy, ¿ vale?
Sana kastı olan biri olduğunu düşünmek bile istemiyorum.
Odiaría pensar que hay alguien en el pueblo que está libre para agarrarte.
Daha fazla para harcamanı istemiyorum.
De verdad. No quiero que gastes tu dinero.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]