Sayın vali translate Spanish
403 parallel translation
- Hazır olduğunuzda seslenin sayın vali.
Cuando termine, llámeme, gobernador.
Ekselansları, Sayın Vali.
Su Excelencia, el Gobernador.
Hayır Sayın Vali! Yapmayın.
¡ No, gobernador!
Sayın Vali, bana güvenin.
Señor gobernador, cuente conmigo.
Affınıza sığınıyorum Sayın Vali, lakin aynı fikirde değilim.
Discúlpeme, gobernador general, pero yo no opino lo mismo.
Sayın Vali Stark :
Gobernador Stark :
İyi akşamlar, sayın vali.
Buenas noches, gobernador.
Bu kadar samimi olmam konusunda özür dilerim Sayın Vali,... ama ikinizden o kadar çok bahsetti ki size adınızla hitap etmek, normal hale geldi.
Perdone la familiaridad, pero el hacendado me ha hablado tanto de Vds. dos, que es natural que los llame por su nombre.
Siz de amirale çok benziyorsun, Sayın Vali.
Vd. se parece al almirante, hacendado, si me permite decirlo.
Özür dilerim, Sayın Vali.
Perdone, hacendado.
Benden daha fazla yanılmadınız, Sayın Vali.
Yo me equivoqué más.
Affedersiniz, Sayın Vali. Yan yatmışken, onu koruma altına almalıydınız.
Disculpe, señor, pero debería calafatearlo mientras está de lado.
siz de, Sayın Vali!
Vd. también, hacendado.
Merak etmeyin Sayın Vali, boğulmanızı istemem.
A sus órdenes, señor. Quizá pueda intentar flotar.
Bunu hiç unutmayın, sayın Vali.
No lo olvide, mi querido gobernador.
Ben teşekkür ederim, Sayın Vali.
Gracias, Su Excelencia.
Evet, sayın vali, ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Sí, señor, ya sé cuál es mi deber.
Evet, sayın vali. Eminim.
Sí, estoy seguro de que lo hará.
Sayın Vali, çok özür dilerim ama bu insanlar kamu alanını işgal ediyorlar.
Usted tienen un orfanato autoproclamado. Ahora, ¿ tienen la amabilidad de cargar este lío?
Merhaba, Sayın Vali.
- Hola, Gobernador. - Hola, Gobernador.
Fakat sayın Vali Cuthbert H. Humphrey'i desteklemiyorsanız gözümden düşersiniz ona göre.
Pero mi alta opinión sobre usted cambiará... si defiende a Cuthbert H. Humphrey, el gobernador de este territorio.
Ve sizi temin ederim Sayın Vali, şöhretiniz iki paralık oldu.
Le aseguro, Gobernador, que su reputación está intacta.
- Sayın Vali...
Señor gobernador...
İyiyim, Sayın Vali. Siz nasılsınız?
Bien, gobernador. ¿ Y usted?
- Onur duydum, Sayın Vali.
- Es un honor, Sr. Gobernador.
- Anlıyorum, Sayın Vali.
- De acuerdo, gobernador.
- Kesinlikle sayın vali, ama...
- Ciertamente, gobernador, pero...
Sayın Vali, izninizle... ben yanınıza geliyorum.
Si me lo permite Su Señoría. Un momento. Yo vengo.
Sayın Vali, sizden yargılamanın yeniden yapılması için ricada bulunmaya geldim.
Sr. Gobernador, vine a pedirle que reabra el proceso.
"İnsan" demedim, Sayın Vali.
No dije "humano", Sr. Gobernador.
Sayın Vali, bildiğim kadarıyla bebek vurulup öldürülmüştü.
Sr. Gobernador, entiendo que mataron al bebé junto a sus padres.
Fakat, Sayın Vali, her genel ve özel hayvanat bahçesi, polis tarafından aranmıştı. Ve benimkinin de dahil olduğu tüm sirkler.
Pero Sr. Gobernador, todo zoológico fue registrado por la policía, y todo circo, incluyendo el mío.
Sayın Vali, bildirilen birçok suç önemsiz bulundu.
Sr. Gobernador, las investigaciones probaron que muchas son ofensas menores.
Hep düşündüğünüz bu. - Sayın Vali.
No piensan en otra cosa.
- Sayın Vali!
- Gobernador.
Sayın Vali, en son habere göre maymun itaatsizliği devam ediyor.
Sr. Gobernador. Las cifras de desobediencia simia.
Evet, Sayın Vali.
- Sí, Sr. Gobernador.
Sayın Vali. Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Gobernador, siento molestarle.
"Sayın Vali, William J. Le Petomane'e."
"Al honorable gobernador William J. Le Petomane."
Sağ olun sayın vali.
Oh, gracias gobernador.
Sayın vali uzun zamandır kamyonculuk endüstrisinin sorunlarıyla ilgilenmektedir.
Quiero que sepa que el gobernador Haskins... está muy interesado en los problemas de tránsito.
Sayın Vali manşetlere çıkmak için daha iyi bir fırsat bulamazdınız.
Gobernador, no podía pedir una mejor oportunidad... Gobernador, no podía pedir una mejor oportunidad... para salir en los titulares.
- Sayın Vali, basın sizi bekliyor. Onları şu çadırda topladık.
Muy bien, la prensa está esperando allí.
- Sayın Vali, Bay Daubray-Lacaze.
- Sr. Prefecto, el Sr. Daubray-Lacaze. - Sr. Prefecto...
Konuşurken, oyuna devam etmemizin sakıncası yoktur umarım. Elbette, sayın Vali.
- Si no le importa, podemos hablar mientras continuamos jugando. - ¡ Por supuesto!
Sayın Vali, arazi konusunda hâlâ cevabınız "hayır" mı?
Sr. Prefecto, por el terreno, ¿ siempre no?
- Sayın Başkan, beyler, vali bu oturumu gerçeğe ulaşmak amacıyla düzenledi.
Señor presidente, caballeros... el gobernador ordenó esta audiencia con el propósito de descubrir la verdad.
Tabii, tutuklamışlar Sayın Vali.
- Desde luego, Gobernador.
Ayrıca elimde vali tarafından imzalanmış merhamet anlaşması olarak sayılan Lewis George Parma'nın soruşturmada kullanılabilecek kanıtlanmamış sermaye suçlarına kendi isteğinle tanıklık etmen şartıyla yürütmeyi durdurma emri var.
También tengo una orden de clemencia firmada por el gobernador ordenando anular la ejecución a condición de que ofrezcas pruebas que puedan usarse en la acusación por los numerosos delitos capitales de Lewis George Parma.
Afedersiniz sayın Vali,
Disculpe, Sr. Gobernador...
İkna olduk, Sayın Vali.
Es fantástico.
vali 165
valiant 20
valium 31
valide 20
vali bey 46
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
valiant 20
valium 31
valide 20
vali bey 46
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26