English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sırayla

Sırayla translate Spanish

1,781 parallel translation
- Bu işler sırayla olmaz.
Este sitio no es tuyo.
Her zaman aynı sırayla değildi ama hep aynı sayılardı.
No siempre en el mismo orden pero siempre los mismísimos números.
Oturma odasına geçin, hepinizi sırayla sorgulayacağım.
Vayan a la sala de estar. Los interrogaré a cada uno por turnos.
Kelimeler üstte ve altta sırayla 5 harflik guruplar halinde yazılmış.
Las palabras eran escritas en grupos de cinco letras. encima y debajo de una línea.
Tek yapmamız gereken, sırayla ölü noktaya gitmek. Anladınız mı beni?
Lo que necesitamos es ir allí uno cada vez.
Konuşmak isteyenler, kimseyi zorlamak da istemiyorum, lütfen kürsünün sol tarafında bir sıra oluşturarak sırayla kürsüye çıksınlar.
Así que cualquiera... No se sientan presionados... Formen una fila a la izquierda del podio y suban aquí uno por uno.
Umarım tüm bunlar bu sırayla olur.
Y espero que todo eso sea en ese orden.
"Sırayla farklı mahsuller yetiştirme" zamanına kadar.
Hasta que era tiempo de "alternar la cosecha".
Sırayla ona bakacağız.
La vamos a cuidar entre los dos.
O zaman sırayla taşıyacağız.
La llevaremos por turnos entonces.
Bu sırayla olmasına gerek yok.
No necesariamente en ese orden.
Buna hiç bu sırayla bakmamıştın, değil mi?
¿ cierto?
Son inmesinden sonra bacakları sorun çıkartıyordu cemaat de sırayla bakliyat yardımında bulunmaya başlamıştı.
Sus piernas le estaban fallando después de la caída del último otoño. Entonces la comunidad se turnaba ayudándola con los comestibles.
Her neyse... Genellikle onu sırayla yürütüyoruz, ama Kanaan halkımızı ziyaret etmek için birkaç günlüğüne gitti.
De todas formas, normalmente nos turnamos para pasearlo, pero Kanaan está fuera por unos días visitando a nuestra gente.
Hatırladınız mı hepsini sırayla izlemiştik ve sonra Lily bir ay kadar o garip İngiliz aksanıyla konuşmuştu.
¿ Recuerdan? Las miramos a todas en orden y luego Lily habló con ese raro acento inglés por, como, ¿ un mes?
Gidip sırayla onun üzerinde şansımızı deniyelim mi?
¿ Vamos a relevarlo?
Sana yapmanı teklif ettim ya da Kaagh arkadaşlarını sırayla parçalara ayıracak.
O Kaagh desintegrara a tus amigos, uno a uno.
Kendi işini kendi görebilen bay Mouss artık tedavi edildiğine göre ben söylediğimde hepiniz gidip yerlerinize oturacaksınız şu sırayla bir erkek, bir kız.
Ahora que el Sr Mouss que no es una marica esta curado cuando yo diga, todos se sientan, un chico al lado de una chica ¿ Que?
Ya bunu yaparız ya da açlıktan ölene kadar sırayla kovaya sıçarız.
Es esto o nos turnamos a cagar en el cesto hasta que muramos de hambre.
Arabayı sırayla kullanabiliriz.
Pueden repartirse para conducir.
Hepiniz sırayla gireceksiniz!
¡ Podrán entrar enseguida!
Bu ikisine sırayla yatır.
Lleva tiempo pagar a cada uno.
Lütfen salonu sırayla terk edin.
Por favor evaporen la sala de manera embrollada.
Nasıl karar vereceğiz, sırayla mı?
¿ Cómo lo hacemos? ¿ Nos turnamos?
Bu yüzden sihirbaz Gulapa bunları sırayla söylediğinde, dönüşü olmayan yerde bile o şarkılar bizi suya ulaştıracaktır.
Están todos conectados, así cuando Galupa, el hombre mágico... los canta en orden, nos cantará hacia el agua. Aún a través del Nunca-Nunca.
Her şey sırayla.
Primero lo primero.
İlk o kör olmuştu, belki de hepimiz sırayla görmeye başlayacaktık.
Él fue el primero quedarse ciego, a lo mejor todos vamos a recuperar nuestra vista por turnos.
Eğer doğru sırayla anlatırsan daha komik olur, biliyor musun?
Si los dices en el orden correcto, son mucho más divertidos.
sırayla senin kadının olacağız, günü birlik, Pazarları dinlenme günün olacak. Senin takvimini belirledik.
Hemos planeado tu diario.
Basitçe söylersek, bu yeni nörotoksin, belli bir sırayla nörotransmiterleri tıkayarak koruma mekanizmasını etkisiz hale getiriyor ve bu da belli türde kendine zarar verici ve feci sonuçlara yol açıyor.
Básicamente, esta nueva neurotoxina obstruye el mecanismo de conservación, bloqueando los neurotransmisores en un orden específico, causando la autodestrucción y efectos catastróficos,
Bir partideydim. Hepimiz sırayla teleskoptan bakıyorduk.
Yo estaba en una fiesta un poco cansado e...
- İki tane, 12 saatlik sırayla.
- De dos cada 12 horas.
Elektrikler kesilince niye klimayı çalıştırmadığımızı anlatmak zorunda kaldım. Sonra yuvada küçük bir pervane yapıp getirmiş. Sırayla serinledik beraber.
Tuve que explicarle por qué no podíamos poner el aire acondicionado por los apagones, fue al grupo de juegos, con un pequeño ventilador, y lo trajo a casa para abanicarnos por turnos.
Yavaş olun, sırayla, birer birer.
Eso es todo, tómenlo con calma. Uno a la vez
Peki... Daktilo ilk icad edildiğinde harfler alfabetik sırayla yerleştirilmişti.
Bueno cuando se inventó la máquina de escribir colocaron las letras en orden alfabético.
Yapacağınız şey şu. Birbirinize sırayla dokunacaksınız.
Lo que se debe hacer es poner la mano en cada uno...
Yardım etmek isterim ama her şey sırayla.
Primero lo primero.
- Sırayla araba kullanırsak, olur.
- Mientras compartamos la conducción.
Sırayla.
¡ Uno por uno!
Sırayla düzeriz.
Podríamos turnarnos.
İlk olarak 4 kişi başlıyoruz ve sırayla 3, sonra 2, daha sonra tek kişi.
Comenzaremos con los 4, luego los reduciremos a 3, 2, y así sucesivamente.
- Her şey sırayla.
Primero lo más importante.
- Sırayla konuşalım.
- Uno a la vez, por favor.
Alfabetik sırayla.
Y en orden alfabético. Alfabéticamente.
Ama Bluegrass'ta her enstruman sırayla kendi doğaçlama melodisini çalar.
Y en el bluegrass cada instrumento toma su turno tocando la melodía e improvisando.
Tam olarak kazada ölmeleri gereken sırayla.
En el orden que les correspondía morir en el accidente.
Tek bir kulübede uyuruz ve sırayla nöbet bekleriz.
Nos quedamos aquí, y nos turnamos la vigilancia.
Sırayla gidelim.
Primero lo primero.
Lütfen sakin bir şekilde ve sırayla bodrum katına ilerleyiniz.
- El espectáculo debe continuar. - Bajen al sótano en orden.
Sırayla lütfen.
¡ Orden, por favor!
Sırayla anlatırız.
Podemos confesarnos después de la boda. Por turnos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]