English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ T ] / Tem

Tem translate Spanish

63 parallel translation
GÜZEL TEM IZ ODALAR GÜNLÜGÜ $ 15,00 200'de olsa, olmaz!
habitaciones limpias Y AGRADABLES 15,00 $ AL DÍA ¡ No, ni siquiera por 200!
Doktorun bir geçmişi var, ya da her neyse adı Temple olan biri, bir doktor.
Se cuenta una historia del doctor... o digamos de un hombre llamado Tem porque era doctor.
H. Stoffels, Amsterdam kilise meclisi huzurunda yerini almıştır, 23 Tem. 1654. Rembrandt'la zina suçu işlediğini itiraf ettiği için... #... kendisini ağır cezaya çarptırıyoruz. # Bundan böyle, Rabbin Sofrası ayinine katılması yasaklanmıştır.
Hendrickje Stoffels, compareció este 23 de julio ante el consistorio de la Iglesia de Ámsterdam ha sido condenada por concubinato tras autoconfesión y expulsada definitivamente del comulgatorio.
Evin çok güzelmiş Tem.
Tienes una casa encantadora, Tem.
Misafirin yok mu?
Não tem visita?
Sana ne bok yemeye oluyor ki?
o que você tem a ver, com isso?
Ekmeğinden hariç bir şeyi olmayanın nefretini anlıyorum, zenginler küstahça ziyafet verdiği zaman.
Como eu compreendo a cólera, daqueles que nada tem,... " quando os ricos se deleitam, com arrogância."
- TEM. - Öyle mi?
- La oficina de cartas desechadas.
Burası TEM, Teslim Edilemeyen Mektuplar.
Esta es la oficina de cartas desechadas.
- TEM'den postayı aldın mı?
- ¿ Has cogido correo de la oficina?
Ne o? TEM Bandosunu mu kuruyoruz?
¿ No me digas que vamos a formar la charanga de Correos?
TEM fonundaki 82 sente ekleyelim.
Añadámoslos a los 82 centavos del bote.
Pagh'tem'far yaşamışsın. Kutsal öngörü.
Estaba teniendo una pagh'tem'far, una visión sagrada.
Ben de seni pagh'tem'far'ın ortasında bulsam ben de endişelenirdim.
Si la encontrara en medio de una pagh'tem'far, yo también me preocuparia por usted.
Tem ağacının yanında seni bekleyeceğim.
Te esperaré en el árbol de Tem.
Derginin basit konuları anlattığını biliyorum, ama sen her zaman iyiydin.
Mir, yo s ‚ que la revista tiene una tem tica simple, pero vos siempre tuviste buen oficio.
Red-du-tem-puh.
Red-du-tem-puh.
Pagh'tem'far B'tanay.
Pagh'tem'far, B'tanay.
Pagh'tem'far B'tanay.
Pagh'tem'far, B'tanay.
Görevini tamamla! Pagh'tem'far B'tanay!
Pagh'tem'far, B'tanay.
Benim korktuğumda bu.
Esto es lo que me tem ´ ia.
Bay Molina dürüst bir işadamıdır... ve toplumun tem...
El señor Molina es un respetable hombre de negocios y un pilar de la comun- -
Onu gönüllü vasi atadılar, öyle bir şey işte.
Es tu tutora "pro tem", o alguna pendejada así.
Katilin spermi elimizdeki tem ipucu Doktor Amitrin.
La esperma es lo único que tenemos ahora Dimitri.
Horatio bu manzarada bir şeylerin yanlış olduğunu söyledi. Ama tem teşhisi koyamıyoruz.
Horatio dice que hay algo raro, pero no sabemos qué es.
TEM'in paten tozunu taraması bu kadar uzun sürmez
El SEM no tarda tanto en analizar el polvo de los patines.
"Tanrı'nın... " tapınağındayken içki içme. "
"No beberás vino cuando entres al tem plo del Señor".
Bu "muh-teş-tem."
Eso es "in-cre-í-be-ble".
Arapça konuşabiliyor musun?
¿ Hablas Árabe? La-ach-ha-tem.
Tem Shiavo'nun öldüğünü mü sanıyordunuz? Ben öyle sanıyordum.
¿ Ustedes pensaron que Terri Schiavo estaba muerta?
Neyse bu sağ kanattakiler Tem Schiavo'ya beslenme tüpü takmak için anayasayı değiştirdi. Kaderin cilvesi işte, o sıralarda Papa John Paul de ölmek üzereydi. Ona da beslenme tüpü takmayı teklif ettiler.
Pero estos derechistas cambian la Constitución para insertarle una sonda de alimentación a Terri Schiavo, y yo pensé que era maravillosamente irónico que en el momento en que estaban haciéndolo, el Papa Juan Pablo, el viejo papa estaba muriendo, y le ofrecieron la sonda,
Miami-Dade sahte oy üretmenin... Tem. JOHN SWEENEY ( CUM-NY )... merkezi haline geldiği için.
Vine porque Miami-Dade se ha vuelto el epicentro de la producción de votos fabricados.
Tem şu anda'The Stud'a gidiyoruz.
Nos vamos a The Stud ahora mismo.
B... benim K... k... kalbim... T... t... tekliyor.... "
M... mi C... c... corazón esta... tem... tem... temblando....
Kendini bir halt zanneden biri geldi ve onu "TEM" diye fişledi.
Un maldito tipo vino y Io cataIogó como "JEP".
TEM mi?
¿ Jep?
Evet, TEM.
" jubilado :
Gördüğün üzere ben, temyiz talebinde bulunan kendi kendimi savunacağım ve geçici hakim olacağım. Görünen o ki, ortada bariz bir çıkar çatışması söz konusu. Davanın tek görgü tanığıyla çıktığını görüyorum.
Así, verás, yo, el apelante, discutirlo en pro se y pro tem que hay un claro conflicto de intereses por su parte, ya que está saliendo con la única otra testigo de este supuesto crimen.
Ne yapmalıyım?
¿ Qué tem ¡ nemos, novato?
Acil bir durum olduğu için gitmek durumunda kaldı o yüzden biraz tem... temdit yapabilirseniz, sevinirim.
Fue llamado a una emergencia, así que si podemos conseguir un descanso... A continu... continuación. seria genial.
Olur mu hiç, biz de buradaki şeyleri...
No no, sólo estábamos trantando algunos tem...
Bu grafik, elektromanyetik spektrumun alçak frekansla düzenlenmiş halini tem...
En este gráfico, está representado el espectro electromagnético, arreglado a partir de la baja frecuencia...
Sence kapak resmi alabilir miyiz?
¿ Crees que puedes obtener la imagen para el tem?
Salinger'ın eserlerinde ana tem masumiyet ve dünyanın masumiyete yapıp ettikleridir.
Lo que le ocurrió a Salinger tiene relación, de algún modo, con la inocencia y el daño causado a inocencia en el mundo.
Juliette Pittman benim tem bunu ayarladığından beri.
Desde... Juliette Pittman me enganchó para arriba.
Sis-tem, sis-tem, sis-tem sis-tem, sis-tem...
- ¡ Radar, radar, radar, radar! - ¡ Radar, radar, radar, radar!
- Sanırım öyle. Bu da bunun tem tersi, değil mi?
- Supongo que es lo contrario a la claustrofobia, ¿ verdad?
Dansın tem yerini yalnızca ben bileceğim.
Sólo sabré donde el escenario.
Ben, ATT John Farrel.
Soy el TEM John Farrell.
ATT ne demek?
¿ Qué es un TEM?
1971'den beri, burada görevlisin.
Desde 1971, la legislatura estatal tem da a cara.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]