Vik translate Spanish
156 parallel translation
Bana heyecan verici bir marş çalan eski günlerin bandosunu verin... bütün aptalca vik vik eden şeyler sizin olsun.
Deme una buena banda tocando una marcha rusa... y puede quedarse con sus pío pío...
- "Vik vik".
- Cuicuicui.
Vik, bu kadar gürültü yapma.
Avik,! no hagas tanto ruido!
- Nasıl gidiyor, Vik, dün gece çalıştın mı?
¿ Qué tal, Vic? ¿ Trabajaste anoche?
Engstrom ve Vik.
Engstrom y Vik.
Önce Vik'e ateş etti. sonra senin peşinden geldi.
Primero le disparó a Vik y luego corrió directo hacia ti.
Vik'i vurduktan sonra... Suçlu peşinden geldi mi?
Después de dispararle a Vik... el criminal corrió directo hacia ti.
Dedektiflerden biri Vik'in davasına bakacak.
Uno de tus detectives se ocupará del caso de Vik.
Sahile ilk gelen bendim. Vik'i yerde yatarken buldum.
Fui el primero en llegar a la playa y encontré a Vik tirado allí.
- Vik'i vurduğunu gördün mü?
- ¿ Lo viste disparar a Vik?
- Vik'in dosyasına ben bakacağım.
Me ocuparé del caso de Vik.
Sizleri arkadaş canlısı ve onurlu bir polis olan Erik Vik için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.
Debemos recordar a Erik Vik... como un sociable y honorable policía, guardando un minuto de silencio.
- Vik'i burada mı buldun? - Evet.
- ¿ Fue aquí donde encontraste a Vik?
- Vik'in sağlık sorunları var mıydı?
- ¿ Vik tenía problemas?
Ve burası da Erik'i gördüğün yer.
Y aquí es donde viste a Erik Vik.
O mesafeden Erik'i görmen mümkün değil hem de o yoğun siste.
No es posible que hayas podido ver a Erik Vik en el agua desde tan lejos... No con esa niebla.
"Kim olduğunu sanıyorsun?" dedim. "Erik Vik" dedi.
Le pregunto quién diablos se cree que es. "Erik Vik", contesta.
Ben : "Ne?" "Ben de Oslo'dan Erik Vik."
Le dije : "¿ Qué?" "Erik Vik, de Oslo".
Ama Vik'i de vurdu.
Le disparó a Vik.
Vik...
Vic...
- Merhaba Vik.
Hola, Viktor. Kent.
Eğer sekse teş vik edici olmadan doğaçlama kaydedemiyorsan, bu iş olmaz. Tarih olursun. Ayınlayamayız.
Si no puedes mantener la espontaneidad sin ser soez, entonces se acabó.
Vik, bunu derhal bitirmen gerekiyor.
Vik, necesito que des salida a esto pronto.
"vik vik" geliyor.
Se acerca Fofito.
Yargıcın ifadesi ise şöyle " Eğer avukatlar, McDonald'sın insanları, günün her öğününde burada yemeye teş vik ediyorsa bu çok tehlikeli olur.
El juez, sin embargo, dice que si los abogados de los adolescentes pueden demostrar que McDonald's tiene la intención de hacer que la gente coma su comida para cada comida de cada día y que haciendo eso sería muy peligroso,
Öğle yemeği için sadece bunları önererek, çocukları yanlış seçim yapmaya teş vik etmiyor muyuz?
Al ofrecer estas cosas en la fila del almuerzo, ¿ no estamos preparando a los chicos a que tomen malas decisiones?
Üçüncüsü ise, hükümeti istedikleri yasayı onaylaması için teş vik etmek.
La tercera es para alentar al gobierno que pase legislación favorable.
Vic Baker, 40 yılını burada tam olarak neler olduğunu anlamaya adamış bir yerbilimci.
Vik Baker es un geólogo que ha pasado 40 años intentando descubrir exactamente que ocurrió aquí.
Ben yönetmenim. Adım Vik.
Soy el director, Vik.
Ama Vik'i yeğliyorum.
"Hola, Vikram." Pero prefiero Vik.
Her neyse, adım Vik, yönetmenim.
De todos modos, soy Vik, el director.
Tek kız, Vik.
Una chica, Vik.
Vik prova programını göndermiş, eğer acele etmezsek geç kalacağız.
Vik mandó el horario de los ensayos y, si no nos apuramos, llegaremos tarde.
Vik çok iyi dans ettiğinizi söyledi, kolayca öğrenirsiniz herhalde.
Vik dice que son excelentes bailarinas así que aprenderán sin problema.
Vik'in Chanel'i istediği çok açık.
Es obvio que Vik quiere a Chanel.
- Dur, Vik arıyor.
- Espera, es Vik.
Vik'in filminde oynamak.
Estar en la película de Vik.
- Ya baştan yazacaktım, ya da amcamın dediği gibi "Vik Bhatia, doğru dişçilik fakültesine."
- O reescribía el guión o : "Vik Bhatia estudia odontología", como dice el tío.
Vik, amcanla konuş.
Vik, habla con tu tío.
Vik Bhatia'dan Elveda Bombay, Merhaba Dişçilik Fakültesi.
"Vik Bhatia me voy Bombay, Hola Escuela de Odontología."
Vik, güven bana, Racastan bu iş için en iyi yerdir.
Confía en mí, Vik, Rajastán es ideal para hallar un lugar.
Kim, Chanel ve Vik mi?
¿ Quién? ¿ Chanel y Vik?
Bakın, Vik için ne aldım.
Miren lo que tengo para Vik.
- Merhaba, ben Stellan Vik.
- Hola, soy Stellan Vik.
Vik, bak, başka biri mi var?
Vika... ¿ tú estás con alguien?
Markus Vik ile konuşmalısın.
Ve a hablar con Vik. Markus Vik.
- Peder Vik?
¿ Reverendo Vik? Markus.
Küçük domuzcukların yol boyunca "vik vik vik" diyerek evlerine gittikleri yer.
Es en donde los cerditos van gritando todo el camino a casa.
Vik vik vik. ( fare sesi )
Escuic, escuic, escuic, escuic, escuic.
Vik?
¿ Vick?
Peder Vik?
¿ Reverendo Vik?