Yalan söyledi translate Spanish
2,706 parallel translation
Hagan'ın kıçını kurtarmak için teknede olanlar konusunda yalan söyledi, şimdi ise onun için öldürdü.
Él estaba en ese barco, él mintió para salvarle el culo a Hagan, y ahora ha matado por él.
Demek ki Jeannie Bale, günlüğün ne zamandır kendisinde olduğuna dair yalan söyledi.
Significa que Jeannie Bale mintió acerca de cuánto tiempo lo tuvo.
Nerede olduğu hakkında yalan söyledi. Sonra da onu kadının biriyle birlikte gördüm.
Mintió sobre dónde estaba... y después lo vi con esa mujer.
Evet ama annem nerede olduğu hakkında yalan söyledi.
Si, pero mi madre mintió sobre donde estaba.
Cinayeti soruşturması yapan bir memura yalan söyledi.
Le mintió a un oficial de la ley que investiga un asesinato.
Suikast sırasında nerede olduğu hususunda yalan söyledi.
Mintió sobre dónde estaba en el tiroteo.
Bana yalan söyledi.
Me mintió.
Hedefi hakkında bize yalan söyledi.
Nos mintió sobre su objetivo.
Declan her konuda yalan söyledi.
Declan ha mentido sobre todo.
Parker bana bugün yalan söyledi.
Parker me mintió hoy.
Hagan'ın kıçını kurtarmak için teknede olanlar konusunda yalan söyledi, şimdi ise onun için öldürdü.
Estuvo en ese barco, mintió para salvar el culo de Hagan... y ahora ha matado por él.
Bize yalan söyledi.
- Sí. Mintió.
Sanırım Esposito bize yalan söyledi.
Creo que Esposito nos ha mentido.
Annen gözümün içine baka baka bana yalan söyledi. - Başkanlığa aday olmayacağını söyledi.
Tu madre me mintió a la cara, dijo que no se iba a presentar a la presidencia.
- Levi bize yalan söyledi.
Levi nos mintió.
Yalan söyledi!
¡ Ha mentido!
Hile yaptı, yalan söyledi ve kazandı. - Çocuklar, toplanın.
Ella engañó, mintió, y ganó.
Bana yalan söyledi Leon.
Me mintió, Leon.
Bizi korumak için yalan söyledi.
Mintió para protegernos.
Marco yalan söyledi.
Marco mintió.
Nereye gittiği, kiminle buluşacağı hakkında neden yalan söyledi peki?
¿ Por qué iba a mentir sobre dónde iba, o a quién iba a ver?
Ekinoks Elektronik'deki adam yalan söyledi.
El tipo de United Equinox nos mintió.
Yalan söyledi.
Mentía.
Başkan Bush Irak konusunda yalan söyledi.
El Presidente Bush mintió sobre Iraq. - ¿ Por qué no sobre el 11S?
Gözlerimin içine baka baka yalan söyledi.
Me miró a los ojos y me mintió.
Amcam yalan söyledi.
Mi tío mintió.
Bize yalan söyledi, kapıyı kilitlememiş.
Ella nos mintió, dejó la puerta abierta.
Caril Ann Fugate cinayetleri örtmek için komşulara ve polise sürekli yalan söyledi.
Caril Ann Fugate mintió repetidamente a los vecinos y a la policía para encubrir los asesinatos.
Biri yalan söyledi.
Alguien ha mentido. ¿ Quién ha sido?
Bana yalan söyledi.
Me ha mentido.
Bana yalan söyledi.
Me mintio.
Yalan söyledi.
No sé de qué estás hablando. Te mintió.
Bana yalan söyledi ve FBI'ın en çok arananlar listesinde.
- - y me mintió, y ahora está en la lista de los Más Buscados del FBI.
Onu gözetimimden almak için bana yalan söyledi.
Mintió para sacarla bajo mi custodia.
Hiç silahı olmadığına dair yalan söyledi.
Mintió sobre no haber tenido nunca una pistola.
Doktor randevum hakkında da yalan söyledi, sonra da seninle yalnız kalabilmek için bana ilaç verdi.
Mintió sobre mi cita con el médico, y entonces me drogó para estar a solas contigo.
Hamilelik hakkında yalan söyledi.
Mintió sobre el embarazo.
Neden abime yalan söyledi biliyorum.
Creo que sé por que le mintió.
Yaşlı kadın sana yalan söyledi.
Tenías razón. La señora mayor te mintió.
Cribbenler yalan söyledi.
Los Cribbens mintieron.
İki Yüzlü sana yalan söyledi.
Dos Caras les mintió.
Clay benim yerime yalan söyledi.
Clay mintió por mí.
Tamam ama senden korktuğu için yalan söyledi.
Vale, la mentira, eso fue porque estaba asustada.
Ama artık 2077'de yaptığı plandan saptı. - Bize yalan söyledi...
Pero ahora se ha desviado del plan que diseñó en 2077.
O piç yalan mı söyledi?
¿ Ese bastardo mintió?
Yalan söyledi.
Él mintió.
O da sana yalan söylemediğini, senin yanlış hatırladığını söyledi.
Dijo que no había mentido, pero lo recuerdas, ¿ verdad?
- Başvurusunda yalan söyledi.
- Mintió en su solicitud.
Görüştüğüm ilk kadın, Harry ve karısı gibi başvurularda yalan söyleyen insanların bunun yanlarına kar kalmasına izin veremeyeceklerini çünkü bunlar yüzünden işlerinden olacaklarını söyledi.
La mujer que conocí allí dijo que no podían dejar que Harry y su esposa se salieran con la suya mintiendo en su solicitud porque no tendrían - más trabajo. - Sí, pero no
Mark Twain, daha ayakkabılarını giymeden dünyanın yarısını gezdiği yalanını söyledi.
Mark Twain dijo que la mentira dará media vuelta al mundo antes de que la verdad tenga tiempo de ponerse las botas.
Tamam, onun hatasız olduğunu söylemiyorum ama bu yalanı korktuğu için söyledi.
Está bien, no estoy diciendo que ella no cometiera un error, pero la mentira... fue porque estaba asustada.
yalan söyledim 210
yalan söylediğini biliyorum 18
yalan söyledin 99
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylediler 23
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söyledim sana 129
yalan söylediğini biliyorum 18
yalan söyledin 99
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylediler 23
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söyledim mi 26
söylediğine göre 24
söylediklerimi unutma 19
söyledim size 29
söylediklerine dikkat et 42
söylediğiniz gibi 17
söylediklerimi unut 19
söylediğin gibi 35
söylediğimi yap 30
söyledim mi 26
söylediğine göre 24
söylediklerimi unutma 19
söyledim size 29
söylediklerine dikkat et 42
söylediğiniz gibi 17
söylediklerimi unut 19
söylediğin gibi 35
söylediğimi yap 30
söyledi mi 27
yalancı 695
yalan 387
yalancısın 41
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalandı 35
yalan söylemedim 30
yalanlar 47
yalancı 695
yalan 387
yalancısın 41
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalandı 35
yalan söylemedim 30
yalanlar 47