Söyledin translate Spanish
29,774 parallel translation
Bana dört yıl boyunca bana yalan söyledin.
Me has mentido en los últimos cuatro años.
Dünyanın enerji krizini çözmek istediğini söyledin...
Dices que quieres resolver la crisis energética mundial,
Bana yalan söyledin, Donna.
Me mentiste, Donna.
Daha bu sabah..... evlilik kutlamanızın ne kadar harika geçtiğini onun, yeni bir başlangıç yapmanızdan dolayı ne kadar heyecanlı olduğunu söyledin.
Justo esta mañana me estabas diciendo que fantástico rato pasaron celebrando su matrimonio, y sobre que emocionada estabas de comenzar un nuevo capítulo.
Kıçımı öpmesini söyledin mi?
¿ Lo mandaste al diablo por mí?
Ne diye Amanda'ya onu aldattığımı söyledin lan?
¿ Por qué diablos le dijiste a Amanda que la estaba engañando?
- Hayır, hayır ondan önce bağlantılarla ilgili bir şey söyledin?
- No, no... antes de eso, ¿ has dicho algo acerca de unos enlaces?
Ancak bu... biliyorum yapamazsın çünkü bize zaten söyledin.
Pero claro... Sé que no puede porque ya nos lo habría dicho.
Bana bir fili yok edebileceğini söyledin.
Me dijiste que podías hacer desaparecer a un elefante.
Sen de hiçbir şeye inanmadığını söyledin. Seninle aşık olacağımı işte o an anladım.
Y dijiste que no creías en nada y fue en ese momento cuando supe que me enamoraría de ti.
Telefonda alternatif bir tedavin olduğunu söyledin.
Me dijo por teléfono que tenía un tratamiento alternativo.
İlk herhangi bir şeyim olmadığını söyledin.
Dijiste que yo no era tu primer nada.
Hey, Touie, kardeşine beni ıslatmasını mı söyledin?
Oye, Touie, ¿ le has dicho a tu hermana que me rociara?
Hazır olmam gerektiğini kendin söyledin.
Tu misma lo dijiste, debo prepararme.
Garson işini söyledin mi?
¿ Has mencionado lo de ser camarera?
Dur bir... Bebeğim Barbara'nın bile ondan önce evleneceğini söyledin mi?
Espera, ¿ le has dicho que la pequeña Barbara va a casarse antes que ella?
Yoksunluk krizindeyken bazı şeyler söyledin.
¿ Sabes? dijiste algunas cosas cuando estuviste fuera de tus cabales.
Varlığımızı açığa çıkaracak kanıtın olduğunu söyledin.
Refiriéndote a evidencia que descubre nuestra existencia.
Ne söyleyeceklerini söyledin mi?
¿ Pero les dijisteis lo que tenían que decir?
Yüz kere söyledin bunu.
Lo has dicho las primeras cien veces que te pregunté.
Bu yüzden Tetch'e Lee'yi öldürmesini söyledin çünkü tam tersini yapacağını biliyordun.
Por eso dijiste a Tetch que matara a Lee Porque sabías que iba a hacer lo contrario
Kringle'a çok benzediğini söyledin.
Dijiste que era la viva imagen de Kringle
Ama kendin söyledin...
Pero tú mismo lo has dicho...
Ivy'e neden bir çift olmadığımızı söyledin?
¿ Por qué le dijiste a Ivy que no somos pareja?
- Sen neden olduğumuzu söyledin?
¿ Por qué le dijiste tú que estamos juntos?
Doktor olman konusunda bana yalan söyledin.
Me mentiste sobre ser un doctor.
- Senin yanında şüphelilere zarar vermememi söyledin.
Me dijiste que no arruinara sospechosos en frente de ti.
Sen de masrafları bölüşecek birini aradığını söyledin.
Dijiste que estabas buscando a alguien para compartir gastos.
- Eşyalarımı getirebileceğimi söyledin.
Dijiste que podía traer mis muebles.
- Çıkarken sana gülümsediğini söyledin.
Bueno, dijiste que te sonrió cuando lo soltaron.
Ona dünyada kalmak istediğini söyledin.
Le dijiste que querías quedarte aquí en la Tierra.
- Yani yalan söyledin.
- También conocido como mentir.
Lucifer'i üzerine çekeceğini söyledin ve ciddi ateş altında kaldın.
Dijisteis que ibais a distraer a Lucifer y le distrajisteis de verdad.
Danışmanlık yaptığını söyledin?
- ¿ Dijiste que eras consejero?
Fünyenin ezildiğini söyledin.
Dijisteis que el detonador estaba destrozado.
Evet, söyledin. O... mahvolmuş olmalı.
Sí, me lo dijiste. Tiene que estar... devastada.
İlk kelimeni söyledin.
Has dicho tu primera palabra.
- Böyle mi söyledin?
¿ Qué, dijiste eso?
Az önce sen, aynı teçhizatı kullandığını söyledin.
Acabas de decir que colocó el mismo tipo de artefacto.
Yalan söyledin.
- Se murió el móvil.
Bana bir tane bulacağını söyledin.
Dijiste que me encontrarías uno.
Hayır... Yalan söyledin... ama sen yalan söyleyemezsin.
No... has mentido... pero no puedes mentir.
Tehlikede olduğunu söyledin mi?
¿ Le has dicho que está en peligro?
Bana yalan söyledin.
Me has mentido.
Cece'ye neredeyse bittiğini söyledin.
Usted le dijo a Cece que estaba casi terminado.
Neden öyle söyledin?
¿ Por qué le dijo eso?
Daha çok para istediğini söyledin. Ben de sana daha çok para kazandırdım.
Y dijiste que querías más dinero así que te iba a dar más dinero.
Ona sen mi söyledin?
¿ Se lo contaste?
Ona zamanını harcamaya değmeyeceğini söyledin. O da bu beklentilerin altında ezildi.
Básicamente le dijo que no merecía su tiempo y él ha vivido con esas expectativas.
- Polise yalan söyledin.
- Le mentiste a la policía.
Ona ne söyledin?
¿ Qué ha pasado ahí dentro? ¿ Qué le has contado?
söyledin mi 33
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyleyin bana 123
söylediğim gibi 241
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyleyin bana 123
söylediğim gibi 241
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49