English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yaramaz çocuk

Yaramaz çocuk translate Spanish

368 parallel translation
- Seni yaramaz çocuk.
Eres un niño malo.
Seni yaramaz çocuk.
Eres un chico malo.
Yaramaz çocuk!
¿ Ese? ¡ Chico travieso!
Seni kötü, annesinin çiçeklerini koparan yaramaz çocuk.
Eres un niño muy malo por coger las flores de mamá.
- Yaramaz çocuk, kaçıp gittin.
- ¿ Porqué te escapas siempre?
Oliver! Oliver! Seni yaramaz çocuk!
¡ Oliver, Oliver, Oliver, qué chico tan malo!
Onu ağlatmışsın, seni yaramaz çocuk.
La hiciste llorar, eres un mal chaval.
Flike, seni yaramaz çocuk.
Flike, te has portado mal.
Yaramaz çocuk!
¡ Niños malos!
Seni yaramaz çocuk.
¡ Un muchacho charlatán!
Ben ve birçok yurttaşıma göre asıl yaramaz çocuk babam.
Para mí y mis compatriotas es mi padre el que es malo.
Yaramaz çocuk. Bir dakika.
Su pilluelo..
Moskova bundan pek hoşlanmayacak, seni yaramaz çocuk. "
"En Moscú no va a gustarles nada, chico malo".
Hiç şarap banyosu yapmak istemez, yaramaz çocuk...
Nunca quiere tomar un baño de vino, niño malo.
- Yaramaz çocuk!
- ¡ Eres un niño malo!
Yaramaz çocuk mu oldun.
- ¿ Te portaste mal?
Yaramaz çocuk!
¡ Qué travieso!
Yaramaz çocuk gibi de ne demek?
¿ Qué quieren decir con picarón?
Şimdi ben küçük, masum sütçü kızım. Sen de ahırdaki yaramaz çocuk ol.
Ahora seré la lecherita inocente y tú serás el travieso chico de cuadra.
Yaramaz çocuk.
¡ Nervioso chico!
Yaramaz çocuk.
Chico malo.
Yaramaz çocuk.
¡ Sí! ¡ Menudo guarro!
Ne yaramaz çocuk!
¡ Qué tremendo ese niño!
Yaramaz çocuk.
Qué mala conducta.
Seni yaramaz çocuk!
¡ Eres un niño malo!
Yaramaz çocuk!
¡ Mmm! ¡ Mmm! ¡ Chico malo!
Seni yaramaz çocuk seni.
Tú, niño malo.
Yaramaz çocuk, hayır.
No, the naughty boy.
Neredesin seni yaramaz çocuk?
¿ Dónde has estado?
Oh, Ilya Ilyich ne yapıyorsun, seni yaramaz çocuk!
¡ Oh, Iliá Ilich! ¿ que haces, galopín?
Kim olduğunu çok iyi biliyorsun seni yaramaz çocuk!
Lo sabes exactamente bien, ¡ chico travieso!
Seni yaramaz çocuk!
¡ Muchacho travieso!
- Bu yaramaz çocuk ağacı indirecek.
- Esto podría derribar un árbol.
Kolay bir yol bulmuşsun, yaramaz çocuk!
Tomando el atajo más corto. ¡ Niño travieso!
Yaramaz çocuk seni.
Apestas chico.
Yaramaz çocuk!
¡ Pillo!
Tıpkı yaramaz bir çocuk gibiydin.
Has sido un niño malo.
- Kendisi çok yaramaz bir çocuk.
¿ Sucede algo? Ha sido muy malo.
Yaramaz bir çocuk gibi davranması gerekmiyordu.
Es demasiado viejo para andar enfurruñado.
Ama hala yaramaz bir çocuk olduğunuzu düşünüyorum.
Aunque no significa que no piense que es un chico malo.
Yaramaz bir çocuk
Una simple niña
Sen yaramaz bir çocuk olduğun sürece baban huzura eremeyecek.
No podrá ser feliz allí si eres un niño malo.
O küçük bir çocuk, yaramaz bir kız.
Es una niña, una chica traviesa.
Clyde, bu çocuk bize yaramaz.
Clyde, no nos sirve.
Sanki vahşi yaramaz bir çocuk.
Es un picarón, señora.
Yaramaz bir çocuk değilim.
No soy nada.
İki küçük yaramaz, kötü çocuk gitti.
Dos niños pícaros y malcriados se han ido.
O bir çocuk değil, süprüntü! İşe yaramazın teki.
No es un niño, es un granuja.
Tanrım, sanki bir nevi çocuk gibi... devasa büyüklükte, huysuz ve yaramaz.
Dios, es como un niño gritando y llorando como loco.
- Hey, çocuk, çok sert işe yaramaz.
Oye, chico, no trabajes muy duro.
Evet, sadece yaramaz bir çocuk.
- El es realidad el amigo de su hijo? - Si, esta bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]