English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yirmi üç

Yirmi üç translate Spanish

304 parallel translation
Bir düzine kaynak kitap kullanarak derlenmiş yirmi üç sayfa.
Veintitrés páginas compiladas de doce libros de referencia.
İleride hatırlaman için kaptan, El Supremo'ya karşılama yirmi üç paredir.
Recordará en un futuro, capitán, que el saludo debido al Supremo es de 23 cañonazos.
Bizimki bu yüzden yirmi üç.
Por eso yo debo recibir siempre 23.
Yirmi üç pare selamlama atışından sonra bu onun için tam bir şok olacak efendim.
Se va a llevar un buen susto cuando reciba su salva de 23 cañonazos.
Yirmi üç ay.
¡ Faltan 23 meses!
Yirmi üç!
¡ Veintitrés!
- Yirmi üç, yirmi dört yaşlarında.
Pues tendrá 23 ó 24.
- Yirmi iki... - Yirmi iki! - Yirmi üç...
Veintidós, veintitrés, veinticuatro veinticuatro. ¿ Veinticuatro?
- Yirmi iki! - Yirmi üç!
22, 23...
- Yirmi üç.
- Veintitrés.
- Hiç saymadım. Ya sen? - Yirmi üç.
Nunca las he contado. ¿ Y tú?
Yirmi üç mü dedi?
Aquí tenemos un problema, que no podemos resolver. "¿ Dijo 23?"
... yirmi iki, yirmi üç, yirmi dört, yirmi beş.
22, 23, 24, 25.
Anneden yirmi üç, Babadan yirmi üç. Hepsi kırkaltı.
Tenemos 23 cromosomas Madre y 23 del padre, un total de 46.
Kuzey saldırısının son rakamları. Kayıpsız yirmi üç.
Las cifras de los ataques norteños, 23 sin pérdidas.
Yirmi beş, yirmi dört... yirmi üç, yirmi iki...
Veinticinco, veinticuatro... veintitrés, veintidós...
... yirmi dört, yirmi üç...
-... veinticuatro, veintitrés...
Yirmi beş, yirmi dört... yirmi üç...
Veinticinco, veinticuatro... veintitrés...
Yirmi üç.
Veintitrés.
- Yirmi üç portapot.
- 23 cazadores portavainas.
- Yirmi üç avcı portapot.
- 23 cazadores portavainas.
- Kaç tane ediyor? - Yirmi üç.
- ¿ Cuántos hay?
Yirmi üç yıl olduysa...
"ni-juu-San-nen" = "twenty-tres años." Bien, si tuviera veinte años - tres años...
"ni-juu-SAN-nen" = "Yirmi üç yıl."
"ni-juu-San-nen" = "twenty-tres años."
- Yirmi üç.
- Los tres por 20.
Fakat bugün nüfusu üç kişi daha artarak, iyimser bir tahminle... yüz yirmi üçe ulaştı.
Pero hoy, el número de habitantes, 123 según exagerados informes, ha aumentado en tres.
Yirmi iki ve yirmi üç On sekize inin.
Veintidós y veintitrés en posición 18.
Yirmi üç, yirmi dört, yirmi beş...
Veintitrés, veinticuatro, veinticinco...
Yirmi üç yaşında. Kontes Maynooth ve Earl çiftinin ikinci oğulları. Babası Avustralya sömürgelerinden birinin valisi.
Edad, 23, segundo hijo del conde y la condesa de Maynooth, su padre es gobernador de una de las colonias australianas, su madre pasa el invierno en Londres, su hijo y su hija viven en esta casa con él.
Şu lanetli bacağıma bakın ; ... henüz yirmi üç yaşındayken bir vanilya fıçısının altında kaldı.
Mire esta pobre pierna, aplastada por un barril de vainilla cuando era un mozuelo de 23 años.
Yirmi üç pezo tutuyor.
Veintitrés pesos.
Mesela, üç numaralı kulak altı numaralı burun ve yirmi yedi numaralı çene eşittir, General Yen.
Por ejemplo, oreja número 3... y nariz número 6... y barbilla número 27, y tenemos al General Yen.
Bir, iki, üç, dört, beş yirmi, kırk, altmış, seksen.
100, 200, 300, 400, 500 20, 40, 60, 80.
Bir, iki, üç, yirmi, kırk, altmış.
100, 200, 300, 20, 40, 60. Tenga.
- Yirmi-üç.
23.
Ben bu Ekim'de yedi bin üç yüz yirmi iki olacağım.
Voy a cumplir siete mil trescientos veintidós años este Octubre.
Nerede iki veya üç veya yirmi veya otuz veya iki yüz veya üç yüz kişi fısıldayarak yorum yapmak için toplanırsa karşısındakini bir şey halinde yargılamak için... Bir ne?
Cuando dos o tres, 20 ó 30, 200 ó 300 se reúnen para murmurar para juzgar a... ¿ Quién?
Daha sonra bir akademik denklem oluşturabilirim. Yirmi adam, on beş kadın, dokuz çocuk ölmüş ve üç metre ilerleme olmuş.
Luego podemos hacer un balance puramente académico murieron veinte hombres, quince mujeres y nueve niños y avanzamos tres metros.
... altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
... seis, siete, ocho, nueve, diez, once doce, trece, catorce, quince, dieciséis... veinte.
- Yirmi üç.
- 23 años.
Şey, dün yemekten sonra Müze'ye gitmiştik... Weis, Leszik, Rihter, Barabas ve ben misket oynamaya başladık ardı ardına misketleri yuvarladık duvarda yirmi kadar misket vardı üç tanesi camdandı.
Digo Weis y yo y Leszik y Richter y Barabas y empezamos a jugar canicas y lanzamos las canicas una tras otra, habia como unas 20 en el muro tres de ellas eran de vidrio.
... yirmi altı bin üç yüz on yedi.
26.317.
... yirmi altı bin üç yüz on sekiz.
26.318.
Altmış bir zırhlı araç, 45 ton cephane yirmi beş 40 mm.lik top, üç tane otomatik 105'lik.
61 vehículos blindados, 45 toneladas de municiones 25 cañones de 40mm, tres 105 autopropulsados.
- Yirmi üç dolar.
23.
Yirmi üç.
- 23.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi!
Uno, dos tres, cuatro, cinco seis siete, ocho, nueve diez once, doce trece, catorce quince, dieciséis diecisiete, dieciocho diecinueve, ¡ veinte!
Yirmi, on dokuz, on sekiz, on yedi... on altı, on beş... on dört, on üç... on iki, on bir...
20, 19... 18, 17 - 16, 15... 14, 13... 12, 11 -
Al, bu seni ısıtır. Adam başı üç yüz yirmi dolar.
Eso debería calentarte. $ 320 cada uno.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı yedi, sekiz, dokuz, on, on bir on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi -
Uno, dos, tres, cuatro, cinco, seis siete, ocho, nueve, diez, once 17, 18, 19, 20...
Ameliyattan sonra üç yıl yaşayabileceğim söylendi. Yirmi yıl geçti.
Hace doce años me dieron tres años de vida después de una intervención

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]