Yoksa ölürsün translate Spanish
296 parallel translation
Bunu takarken kimseyi becerme.. yoksa ölürsün!
Pero no puedes fornicar con el amuleto, porque si lo haces, morirás.
Kaldýr ellerini Taylor, yoksa ölürsün.
Quieto ahí, Taylor, o eres hombre muerto.
Dışarı çıkma Warden, yoksa ölürsün!
¡ No salgas, Warden, te matarán!
Rotada kal yoksa ölürsün!
Mantén el rumbo o morirás.
Çık dışarı yoksa ölürsün.
¡ Fuera o disparo! .
- Konuş! - Yoksa ölürsün!
- Dínoslo o ¡ te mataremos!
Durdur onları! Yoksa ölürsün!
Diles que si no paran... te mataré.
Gir yoksa ölürsün!
Sube o mueres.
Sessiz ol, yoksa ölürsün.
Cállese, o es hombre muerto.
- Silahını at yoksa ölürsün.
- Suelta el arma o morirá también su amigo - Usted va a morir también.
Kıpırdama yoksa ölürsün!
¡ No se mueva, o le mato!
Derhal git burdan, yoksa ölürsün!
Márchate ahora mismo, o serás aniquilado.
konuş yoksa ölürsün!
Dímelo o estás muerto.
Bırak onu, yoksa ölürsün.
Bâjala o estás muerto.
Hemen dur, yoksa ölürsün, gerçekten yapacağımı biliyorsun.
- Para o eres hombre muerto. Sabes que hablo en serio.
Bağırma, yoksa ölürsün.
No lo haga, o morirá.
Hazineyi ver yoksa ölürsün!
Sólo queremos el tesoro no tu vida.
Yaklaşma binbaşım yoksa ölürsün.
No se mueva, mayor, o lo mato.
Kıpırdama, seni sürüngen, yoksa ölürsün!
Quédate ahí, bastardo, o eres hombre muerto!
- İndir silahını yoksa ölürsün.
- Pásame el arma.
Sana gelince. Bir ºeyler çeviriyorsan hiç kalkiºma. Yoksa ölürsün.
Y en cuanto a usted, sea lo que sea lo que trama, olvídelo o acabará muerto.
Yürü yoksa ölürsün.
Hazlo ahora, o estás muerto.
Çalış yoksa ölürsün.
Trabajo o morir.
Çıkar ağzından baklayı yoksa ölürsün.
Suéltalo o eres historia.
şey panzehir alman için 90 günün var yoksa ölürsün demek.
que, eh... tienes 90 días para tomar el antídoto o morir.
Hey Alex, sözünü tut, yoksa ölürsün.
Eh, Alex, si nos engañas, eres hombre muerto.
Hemen bu grafikleri hazırla, yoksa ölürsün.
Haz estas gráficas o morirás.
Yat yere yoksa ölürsün.
Abajo o te mueres.
Yoksa ölürsün, komiser!
Si no, dése por muerto, comisario.
Bana..... "Kendini bırakma." diyordu. Kendini hiçbir şeye..... teslim etme. Yoksa ölürsün.
No sucumbas a nada... no procedas con... nada o ¡ morirás!
Yoksa ölürsün
O te mueres.
Konuş yoksa ölürsün! Lanet olsun, anlat bana!
Habla o morirás. ¡ Maldita sea, dímelo!
Ses çıkartma yoksa ölürsün.
Si abre la boca, la mato.
- Dediğimi yap yoksa Ölürsün.
- Haga lo que le digo o disparo. - Date la vuelta.
- Mecbursun, yoksa ölürsün. - O halde öleyim.
Debes ir, Jonathan, o morirás.
Tek kelime etme, yoksa ölürsün.
Si abres la boca, te mato.
Kımıldama yoksa ölürsün!
No te muevas o te mueres!
Kıpırda yoksa ölürsün.
Muevete y te mueres.
Sıkı tutun, yoksa ölürsün!
Sujétate o te matas.
Çekil yoksa ölürsün!
¡ Alto o muere!
Yoksa arkadaşlarınla birlikte yavaş yavaş ölürsün.
O una muerte lenta con sus compañeros...
Emin değilsen, ilk sen ateş et yoksa ilk sen ölürsün!
Cuando no estás seguro, disparas primero o mueres primero.
Bir iş bul yoksa açlıktan ölürsün.
Lárgate de aquí. De mayor, tú también te morirás de hambre.
"Sessiz ol yoksa ölürsün."
"Silencio, o está muerto."
Bu kadar hızlı yeme yoksa boğulup ölürsün.
. Que te vas a atragantar.
Şu lanet şeyi derhal aç yoksa yemin ederim, ondan önce ölürsün.
Abra esto o le juro por Dios que morirá antes que él.
Yoksa acı çekerek ölürsün.
De lo contrario, tendrá un terrible final
O kadını vur yoksa, ölürsün.
Dispárele a aquella mujer o Ud. Muere.
Aptalca bir şey yapmaya da kalkışma. Yoksa burada ölürsün.
Y no intenten algo estúpido o mueren aquí mismo.
Kaybol gözümün önünden yoksa ağabeyin gibi ölürsün.
¿ Estás loco? ¡ Fuera de mi camino, niño o acabarás como tu hermano!
Ondan bir şey alma, yoksa kalbine... Siyah bir tarak girerek ölürsün.
No tomes nada de él, o terminarás con ese peine de Poder Negro a través de tu corazón.
ölürsün 95
olursun 23
ölürsünüz 19
yoksa 930
yoksa sen 40
yoksa ben 17
yoksa ne olur 26
yoksa ne 75
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
olursun 23
ölürsünüz 19
yoksa 930
yoksa sen 40
yoksa ben 17
yoksa ne olur 26
yoksa ne 75
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24