English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yoldaş binbaşı

Yoldaş binbaşı translate Spanish

47 parallel translation
Yoldaş binbaşı!
¡ Salud le deseo, compañero mayor!
Yoldaş binbaşı, eve buyur.
Compañero mayor, ¿ por qué no entra a mi casa?
- Biraz kalamaz mıyız, yoldaş binbaşı?
- ¿ Quizás nos quedamos?
- Yoldaş binbaşı!
- ¡ Compañero mayor!
- Gidebilir miyim, yoldaş binbaşı?
- ¿ Me permite ir?
Emredersiniz, yoldaş binbaşı!
¡ A sus órdenes, compañero mayor!
Bizler de çok endişeliyiz, yoldaş binbaşı.
A nosotras también nos preocupa mucho, compañero tercero.
Derhal geliyorum, yoldaş binbaşı.
¡ A sus órdenes! ¡ Hay que llegar de inmediato!
İyi.Biz de niye geldiğinizi merak ediyorduk Yoldaş Binbaşı Pribluda.
( Arkady ) Estupendo. Nos preguntábamos por qué ha venido, comandante Pribluda.
Yoldaş Binbaşı, delilleri bozuyorsunuz.
( Arkady ) Camarada comandante, está alterando la evidencia.
Yoldaş Binbaşı.
¿ Camarada comandante?
Yoldaş Binbaşı Kossov, hükümetim bana emirler verdi.
Por favor, Camarada Kossov, mi gobierno me ha dado instrucciones.
Bunu sevmedim, Yoldaş Binbaşı.
No me gusta eso, Camarada Mayor.
Teşekkürler, Yoldaş Binbaşı.
Gracias, Camarada Mayor.
Bence değiliz, Yoldaş Binbaşı.
No lo soy, Camarada Mayor.
Yoldaş Binbaşı, nerede görev yapacağız?
Camarada Mayor, ¿ dónde estaremos asignados?
Yoldaş Binbaşı gelip buldu onu.
El camarada mayor lo encontró.
Yoldaş Binbaşı!
¡ Gran Camarada!
Dedi ki : "Yoldaş Binbaşı, bugün öleceğime inanıyorum." "Yeni giyecekler istiyorum." Ben de :
Ella dice : "Camarada Mayor, Creo que hoy voy a caer. " Quiero ropa nueva. " Yo digo :
Bunu götünden mi uydurdun, yoldaş binbaşı?
¿ Pensaste con el culo, compañero mayor?
- Selam yoldaş binbaşım.
- Salud, comandante.
- Öyledir, yoldaş binbaşım ama buralardaki domuz yağı memlekettekinin yerini tutamıyor!
- Tiene razón, comandante, pero la manteca de cerdo no es tan buena como la que tienen en casa!
Yoldaş binbaşı burada bebek de inatla ağlayıp duruyor.
nos sentamos con el comandante y el pequeño está sollozando como una sirena obstinada.
Yoldaş binbaşı yürüyüşün bu kadar uzun sürmesinden kuşkulanabilir.
El comandante debe estar preguntándose porqué demoramos tanto.
Hayır, efendim, Yoldaş Binbaşı!
No, señor, el Camarada Mayor.
- Kim diyor, Yoldaş Binbaşı?
Camarada Mayor? - Yo.
Teşekkürler, Yoldaş Binbaşı.
Camarada Mayor.
Yoldaş binbaşı, müsaadenizle.
permítame decir.
Yoldaş binbaşı, ben suçluyum!
perdóneme!
Yoldaş binbaşı?
¿ Camarada Mayor?
- Yoldaş binbaşı sabah olunca durum bizim...
- Camarada Mayor mañana les expulsaremos de aquí...
Yoldaş binbaşı. Rapor vermeme izin verin!
permiso para informar!
Yoldaş Binbaşı.
Comandante Choi.
Yoldaş Binbaşı, bize bu dava hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Camarada Mayor, ¿ qué puede decirnos sobre el caso?
Eklemek istediğiniz bir şey var mı, Yoldaş Binbaşı?
¿ Hay algo que desee agregar, Camarada Mayor?
Onu yokedeceğim Yoldaş binbaşım.
Está ahí. Lo quemaré, camarada mayor.
Yoldaş binbaşım...
camarada mayor...
Buyrun, Yoldaş Binbaşım.
- Tome un poco, camarada mayor.
Biraz konyak alırmısınız Yoldaş Binbaşım?
Que has tomado demasiado, camarada mayor?
Yoldaş binbaşı.
Mayor.
Hey, yoldaş binbaşı.
¡ Oye, Camarada Mayor!
Gidebilirsin, yoldaş binbaşı.
Usted es libre de irse, gran camarada.
Anlaşıldı, Yoldaş Binbaşı.
Entendido, camarada mayor.
Beni bağışlayın, Yoldaş Szczuka. Size, Binbaşı Wrona'dan önemli bir mesaj getirdim.
Perdóneme, camarada Szczuka, pero esto es muy importante.
Özür dilerim binbaşı yoldaş, fakat burada komuta bende ve bölge komutanından emir aldım.
Perdone, compañero Mayor, pero aquí estoy al mando. Tengo órdenes del Comandante de la División... a las 15 : 00 volaré el puente.
- Yoldaş, Binbaşıyı tanıyorum ben.
Camarada Oficial, conozco a su comandante.
Desteğe ihtiyacımız var, Binbaşı Yoldaş.
Necesitamos apoyo, Camarada Mayor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]