English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yürüyeceğiz

Yürüyeceğiz translate Spanish

499 parallel translation
- Seninle biraz yürüyeceğiz.
- Tú y yo daremos un paseo.
Muharebe meydanında yürüyeceğiz, zira Tanrı'nın çocuklarının silahları var.
Atravesamos el campo de batalla porque los hijos de Dios tienen armas.
Azıcık yürüyeceğiz.
Vamos a caminar.
- Sadece yürüyeceğiz.
- Caminando.
Biz de caddede yürüyeceğiz Evet, caddede yürüyeceğiz
Así que andaremos por la avenida Sí, andaremos por la avenida
Evet, oraya varana kadar Caddede yürüyeceğiz
Sí, andaremos por la avenida Hasta que lleguemos allí
Onayın olsa da olmasa da Paris'e yürüyeceğiz.
- Atacaremos París con o sin vos.
Kuzeye doğru yürüyeceğiz bizden sonra onlarında kalktığından emin ol.
Espera a que salgan después.
Tamam Johnson, yürüyeceğiz.
Bien, Johnson, vamos allá.
Yolun kalanını yürüyeceğiz.
Recorreremos a pie el resto del camino.
O halde bu beylerin bize müsaade etmeleri gerekecek. Birlikte yürüyeceğiz.
Estos señores nos disculparán... y nos iremos a pie.
Karşıya geçmeden önce aşağı yürüyeceğiz.
Iremos río abajo antes de cruzar.
O oturacak, biz yürüyeceğiz. Ve şu tanrının cezası yüzbaşı onun uzun zaman önce kaybolmuş çocuğu olacak.
Él va en coche y nosotros a pie, y resultará que ese maldito capitán es un hijo perdido.
Pekâlâ, bugün piknik günü bu yüzden yürüyeceğiz.
Está bien - Hoy vamos de picnic así que caminaremos.
Çok basit olacak... yarım saat yürüyeceğiz, bir saat dinleneceğiz.
Será muy simple- - marcharemos media hora, luego descansaremos otra media hora.
Güneş doğacak, kahvaltı yapacağız, yürüyeceğiz.
Saldrá el sol desayunaremos algo caminaremos.
Ay sonuna dek, Pers üzerine yürüyeceğiz.
Marcharemos hacia Persia.
Bana katılanlar ise yaşayacaklar. Şimdi, bana katılanlarla birlikte Tatarlar'ın üzerlerine yürüyeceğiz.
Todo aquel que se rinda ante mí, vivirá... y todo aquel que se una a mí voluntariamente... será generosamente recompensado ya que marcharé contra los tártaros.
Yürüyeceğiz.
Iremos andando.
İlk gün, biraz yürüyeceğiz.
Verás. El primer día, vamos a caminar sólo un poco.
Sanırım yürüyeceğiz.
Tendremos que caminar.
Parlak, soğuk kuzey ışıklarının altında yürüyeceğiz.
Caminaremos bajo esas radiantes y frías luces nórdicas.
Seçtikten sonra oraya yürüyeceğiz.
Una vez elegido, atacaremos.
"İleri yürüyeceğiz." "İleri" çok önemli bir paroladır.
"Iremos hacia adelante". "Adelante" es la contraseña.
Elden ayaktan kesilene kadar yürüyeceğiz.
Caminaremos hasta agotar nuestras fuerzas.
Bir gün gelecek yine vatan topraklarında yürüyeceğiz.
Algún día, volveremos a nuestros hogares.
Sonra da bütün gece yürüyeceğiz. Güneş doğmadan Thermopylae'de olmalıyız.
Marcharemos por la noche, para llegar a las Termópilas al amanecer.
Yarın sabaha karşı, geçidi tutacağız ve yürüyeceğiz.
Al amanecer tomaremos el desfiladero y seguiremos avanzando.
Sabaha karşı yürüyeceğiz.
Marcharemos al amanecer.
Birlikte mi yürüyeceğiz?
¿ Caminar los dos?
Yürüyeceğiz ikimiz.
Caminar los dos.
Muhtemelen, yolculuğun sonuna kadar Lord Folkestone gibi yürüyeceğiz.
Creo que todos pareceremos Lord Folkestone... antes del final de este viaje.
Uzun bir yol yürüyeceğiz.
Tenemos una larga caminata.
Gel Linda... Yürüyeceğiz.
Vamos, Linda, iremos andando.
- Güzel. Şimdi biraz yürüyeceğiz.
Ahora caminamos un poco.
- Yürüyeceğiz.
- Iremos a pié.
Onlar tam körleşince, düşmanın üstüne yürüyeceğiz.
Cuando todo se oscurezca, atacaremos súbitamente.
Sonrasını yürüyeceğiz.
Desde ahí, caminaremos.
Geri kalan yolu yürüyeceğiz.
Andaremos el resto.
Yürüyeceğiz.
Caminamos.
- Yürüyeceğiz.
Caminamos.
Ben de onu senin kadar özledim, o yüzden birlikte yürüyeceğiz.
Yo no la añoro menos, así que iremos al mismo paso.
Yürüyeceğiz.
Caminaremos un rato.
Cecioni yürümeye başladığı zaman yürüyeceğiz, Zappi.
Caminaremos cuando Cecioni marque la pauta, Zappi.
- Yürüyüş. Bideford'a kadar yürüyeceğiz.
- Un paseo por Bideford.
Yavaşça yürüyeceğiz, dere yatağını gereğinden daha fazla bulandırmamak için.
iremos despacio para no revolver... el cauce del arroyo mas de lo necesario.
Bu dünyada başımız dik yürüyeceğiz.
Caminaremos por este mundo con las cabezas bien altas.
- Limerick'e yürüyeceğiz.
- Caminaremos hasta Limerick.
Gördüğünüz gibi, açık alanda yürüyeceğiz... ve orada aniden kızılderililer gelecek bizi kuş gibi avlayacaklar ve haça gerecekler...
Caminaremos al descubierto y nos saltarán encima. ¡ Seguro! Nos colgarán por los pies y los cuervos nos sacarán los ojos.
Blucher'ı kenara itip Wellington'ın üstüne yürüyeceğiz.
Empujaremos a Blucher hacia un lado y marcharemos sobre Wellington.
Arabayı almayalım, yürüyeceğiz.
Me siento muy bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]