English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ç ] / Çalışmıyorum

Çalışmıyorum translate Spanish

3,551 parallel translation
Kimsenin dinine saygısızlık etmeye çalışmıyorum, tamam mı?
Bueno, mira, no intento faltar al respeto a la religión de nadie, ¿ de acuerdo?
Ama sizin için çalışmıyorum.
Pero no trabajo para usted.
Seni durdurmaya çalışmıyorum ama yalnız da bırakmayacağım.
No intento detenerte, pero tampoco te voy a dejar solo.
İşimi tutmaya çalışmıyorum.
Pero no intento conservar mi empleo. Es que...
Hadi. Sizi sarhoş etmeye filan çalışmıyorum.
Miren, no intento emborracharlos.
Ben kaçmaya çalışmıyorum.
No intento huir.
Burada senin üstüne gelmeye çalışmıyorum.
Bueno, no estoy aquí para echarle nada en cara.
- Arkandan iş çevirmeye çalışmıyorum.
- No estoy tratando de perjudicarlo. - ¿ Quién te lo dijo?
- Pazartesileri çalışmıyorum, biliyorsun.
Sabes que salgo los lunes.
Kimseyi suçlamaya çalışmıyorum ama sen de kısmen suçlusun.
No quiero repartir culpas. Pero eres responsable en parte.
Görsel bir oyun yaratmaya çalışmıyorum.
No intento recrear visualmente un juego de palabras.
- Dostum, orta yolu bulmaya çalışmıyorum.
Colega, no estoy intentando llegar a un acuerdo.
Seni öldürmeye çalışmıyorum, henüz değil.
No estoy intentando matarte, no todavía.
Yeminle başınıza dert olmaya çalışmıyorum.
Le juro que no trato de crear problemas.
Ben CIA için çalışmıyorum.
No trabajo para la CIA.
Hayır, teşekkür etmeye çalışmıyorum.
No, no, no es lo que intento hacer.
Ama ben sizin eğlenmenizi engellemeye çalışmıyorum.
Pero no estoy intentando evitar que te lo pases bien.
Sizi üzmeye çalışmıyorum.
No estoy tratando de molestarte.
Özel hayatına burnumu sokmaya çalışmıyorum Don, tamam mı?
No estoy buscando a entrometerse en su vida personal, Don, ¿ de acuerdo?
Tezahürat yapmayın. Sizi eğlendirmeye çalışmıyorum.
No estoy intentando entretener.
- Haklamaya çalışmıyorum. Polisleri öldüremem.
No trato..
Ben onun yolundan etmeye çalışmıyorum!
¡ Yo no me interpongo!
Gördüğün gibi, Dedektif, ben Muirfield için çalışmıyorum.
Así que ya ve, Detective, no trabajo para Muirfield.
Bak, dırdırcı bir kadın olmaya çalışmıyorum, ama bunu aşmalısın.
Y, mira, no estoy intentando ser una perra, pero hay que superarlo.
Ben kimseye çalışmıyorum, Ben kimseye çalışmıyorum, bayım. Blush Pang'in malını çalmak isteyen Üç Uyum Cemiyeti'nin emrinde çalışan sensin.
Yo no trabajo para nadie, no trabajo para nadie, no como usted, señor, que está aquí por orden de la Sociedad de las Tres Armonías para robar el cargamento de Blush Pang.
Aslında ben burada çalışmıyorum dostum.
De hecho yo no trabajo aquí, amigo.
Burada çalışmıyorum.
No trabajo aquí.
Bugün çalışmıyorum Stu.
No trabajo hoy, Stu.
Olmayan bir problemi bulmaya çalışmıyorum ama bir problem var.
No intento encontrar un problema donde no lo hay, pero sí lo hay.
Bak, artık sigorta şirketleri ve bankacılarla çalışmıyorum.
Mira hermano, ya deje de tratar con agentes de seguro y banqueros.
Hayır, seni tehdit etmeye çalışmıyorum.
No, no intento amenazarte.
Lockhart / Gardner ile teklif savaşına girmeye çalışmıyorum.
No voy a entrar en una guerra de apuestas contra Lockhart Gardner.
-... çalışmıyorum.
-... dos años.
Şu an çalışmıyorum.
Está cerrado.
Onlara yardım etmeye çalışmıyorum.
No estoy intentando ayudarles a ellos.
Burada kıçını yırtmaya çalışmıyorum.
No estoy tratando de criticarte.
Neden burada çalışmıyorum?
¿ Por qué no trabajo acá?
Amanda için çalışmıyorum.
No trabajo para Amanda.
- Çalışmıyorum.
No intentándolo.
Bu benim fikrim. Seni gücendirmeye çalışmıyorum.
Esa es sólo mi opinión, no estoy tratando de ofenderle.
- Fitch'e bir şey kanıtlamaya çalışmıyorum.
El chico sigue loco por ti. No estaba intentando demostrarle nada a Fitch.
Arazi ıslah etmeye tek başına gideceğini söylemeye çalışmıyorum.
Me malinterpretas. No digo que deberías ir al campo por tu cuenta.
Uzun süredir CIA için çalışmıyorum.
No trabajo más para la CIA.
Ben artık çalışmıyorum.
Renuncio.
Bu katta çalışmıyorum.
Sabe... no trabajo en esta planta.
Ve artık senin yanında çalışmıyorum.
Ya no trabajo para ti.
Bakın, Rix isimli kızı tanımıyorum. 1953'te burada çalışmıyordum zaten.
Miren, no conozco a la tal Rix y ni siquiera trabajaba aquí en el 53.
Çatıya ulaşmaya çalışıyorum ama kapı sıkışmış.
He estado tratando de ir al tejado, pero la puerta se ha atascado.
Çalışmıyorum şıllık.
No es cierto, perra.
Bir şey ima etmeye çalışmıyorum ama...
No quiero insinuar nada, pero...
Engel olmaya çalışmıyorum, yardım etmeye çalışıyorum.
No estoy intentando interponerme en su camino.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]