Çunku translate Spanish
792 parallel translation
Bir seyler yapmak zorundaydik çunku bizi temsil ettiği soylenen kisi hiçbir sey yapmiyordu. Tek yaptiği patronlarla konusmakti.
Nos hemos visto obligados a hacer algo... porque el que decía que nos representaba nunca hacía nada... no hacía más que hablar con el patrón.
halk meclisi dediler, çunku bu tartismalar için gerekliydi - filmin devaminin ana konu olmasina karar verildi.
hacer una asamblea general... porque hacerla era la mejor manera de hablar de ella. Hacer una asamblea... cuyo objeto fuera la continuación de la película.
Çunku bu yoldaslar için, genellikle konusulan sey Stalin problemidir, beğenin ya da beğenmeyin, kendisi devrimci hareketin bir parçasidir.
Porque para estos camaradas... lo que se ha llamado "la cuestión de Stalin"... forma parte, se quiera o no, del movimiento revolucionario.
Çunku kim, kime karsi konusuyor?
Porque, ¿ quién habla?
Tum halk meclisleri birbirine benzer, çunku her tekil ulkede, niteliksel olarak farkli bir sekilde ayni dusmanla karsi karsiya kalirlar.
Es ahí donde convergen y se asemejan estas asambleas generales... ya que en cada país, de una manera diferente... se enfrentan en efecto a los mismos enemigos.
Bu mektup sana ulasacak mi bilemiyorum, çunku postanedeki yoldaslarimiz da grevdeler, ama çok uzun surmeyeceğini umuyorum.
Escribo esta carta sin saber cuándo podré enviarla porque... los camaradas de las PTT aún aguantan.
Elbette bu çok fazla bir anlama gelmiyordu, çunku anlasilmayan bir dilde konusuyorlardi. Bazilari herkes bikana kadar durmadan konusuyordu. Bu negatif bir seydi.
A menudo también era una mierda porque algunos... utilizaban un lenguaje ininteligible y tomaban la palabra y terminaban... por fastidiar a todo el mundo.
Bu her seferinde ayni seyi yapip duruyorsun demektir, çunku Brejnev'in Mosfilm'i için çalisiyorsun, veya diğer sahip Nixon'in Paramount'u için çalisiyorsun.
Eso significa que al final siempre haces lo mismo... porque cuando trabajas para Breznev Mosfilm... olvidas que sois, de hecho, lacayos... a las órdenes de un patrón, Nixon Paramount.
Çunku burjuvazi su an durumu temel savas alani haline getirmis durumda
¿ Por qué pensar ahora en este aspecto secundario?
Ronnie Raymond'in nerede oldugunu biliyorum çunku. - Tatlim?
Porque sé dónde está Ronnie Raymond.
Çunku Ronnie degil.
Es porque no lo es.
Parmaklarinin arasindan kayip gitmesine izin vereceksin çunku mutlulugu hak etmedigini dusunuyorsun.
Le dejarás escaparse por tus dedos porque piensas que no mereces felicidad.
Nuh nebiden kalma bir sistem çunku. Neydi o?
El sistema es tan antiguo. ¿ Qué fue eso?
"ÇÜNKÜ SEN ONUN HALKINI SERBEST BIRAKMIYORSUN!"
"PORQUE TÚ NO DEJAS MARCHAR A SU PUEBLO."
" ÇÜNKÜ ORADA...
" PORQUE NO HUBO UNA CASA...
ÇÜNKÜ İLAHLARI OĞLUNA YENİDEN CAN VEREMEMİŞTİ.
PORQUE SUS DIOSES NO PODÍAN DEVOLVER LA VIDA A SU HIJO.
"ÇÜNKÜ RAB BİZİM SAFIMIZDA SAVAŞIYOR!"
"EL SEÑOR ESTÁ DE NUESTRO LADO!"
" ÇÜNKÜ İSRAİL'İN TANRISI NE DUYUYOR...
" PORQUE EL DIOS DE ISRAEL NO OS ESCUCHA...
"ÇÜNKÜ TANRI'NIN GAZABINI UYANDIRDIN!"
"¡ HAS PROVOCADO LA IRA DE TU DIOS!"
"ÇÜNKÜ PUTLARA TAPTIM VE CÜZAMLI OLDUM."
"POR HABER ADORADO ÍDOLOS, Y CONVERTIRME EN LEPROSA."
ÇÜNKÜ HAYAT HERŞEYDİR.
PORQUE LA VIDA LO ES TODO.
ÇÜNKÜ YAŞAMLARINI BOŞ YERE FEDA ETMEDİLER. GÜNÜMÜZDE GEMİLERDE HERKESE YETECEK KADAR FİLİKA İLE...
PORQUE SU SACRIFICIO NO FUE EN VANO, HOY DÍA
ÇÜNKÜ ONU SEVİYOR
PORQUE LA QUIERE.
ÇÜNKÜ ONU SEVİYOR
PORQUE LE QUIERE.
BİZ KİMİZ ÇÜNKÜ, BİZ ÇOK GÜÇLÜYÜZ..
VENCEREMOS PORQUE SOMOS LOS MÁS FUERTES
Stalinist, kesin olarak çunku...
Estalinista, y justo porque...
"... gittiler çunku insanlar onlari gondermek istediler, gonderilmek istendiler ve gittiler. "
¡ Silencio!
Siyah militanlarla birlikte mücadele etmek için hukumeti devirmeye çalıştığımız iddialarına karşı biz insanları korumaya calışıyoruz cunku hukumet kendi kendini deviriyor
Para hablar en sus palabras, como "militantes negros" que tratan de "derribar el gobierno", intentamos salvar a la gente, ya que el gobierno los ha abandonado.
Cunku hayvanat bahcesine gittim ve onlari izledim.
Porque fui al zoológico y las observé.
Cunku, hala emin degilim.
Porque no estoy segura.
Cunku bencilsiniz!
Porque sois egoistas!
yavas ve sakin... cunku lanet aklimi kaybetmek uzereyim!
Lento y calmado... porque estoy a punto de perder la cabeza!
cunku eger onlara vurmazsam, kan akmaz.
porque si no los asustas no se ablandan.
cunku Alfredo aptal anas.. cinin biri, huh?
Porque Alfredo es un estúpido hijo de perra.
Cunku muzik katledildi.
Porque la música ha sido asesinada.
Ki ben 25 yasin uzerinde olmayan herhangi birini oyle goruyorum... cunku onlar sansli olduklarinin farkinda degiller.
Así es como llamo yo a cualquiera que no tenga más de 25... porque no saben que son afortunados.
O ve erkek kardesi, cunku Munihin her tarafina ayni seyleri soyleyen, posterler asmislardi.
Ella y su hermano, porque ellos habían puesto carteles por todo Munich, todos decían lo mismo.
- Çunku sen iyi bir habercisin.
Porque eres una buena reportera.
Cunku sokaklar seni oldurur.
Creo que las calles te matarían.
Cunku babam isini yaparken olduruldu!
- ¡ ÉI fue asesinado haciendo su trabajo!
Cunku bu gece o isi halledecegim.
Porque esta noche tomaré medidas.
Suslu konusmalarini kendine sakla Hillary Rodham Clinton! Cunku oyle seyler olmayacak.
Guarda la retórica, Hillary Clinton, porque no va a suceder.
Durust, caliskan Amerikalilar... ihmal ediliyor cunku hukumetimiz... bu ulkenin vatandasi bile olmayan... bir grup insanin anayasal haklarina daha cok onem veriyor.
¡ De ciudadanos decentes sufriendo privaciones... porque a su gobierno le importan más los derechos constitucionales... de unos extranjeros!
Bunu duzeltene kadar almayin su herifleri! Cunku kaybediyoruz!
¡ Y hasta que no se resuelva eso, nadie entra!
Iflas edince lanet olasi... bir Koreli satin alip bu cocuklari isten kovdu! Ve deli gibi para kazaniyor, cunku 40 tane kacak isci aldi!
Quebró y ahora un coreano lo tiene... y está haciéndose rico porque contrató a 40 ilegales.
Cunku bir seyi alip ona baska bir isim veriyorsun. Boylece o insanlar kendi... yaptiklarindan sorumlu olmuyorlar.
Estás llamando una cosa por otro nombre... y aliviando la responsabilidad de esa gente por sus actos.
Toplum olarak polislere... bu kararlari alma yetkisini neden veriyoruz? Cunku islerinin zor ve tehlikeli oldugunu biliyoruz.
Nosotros le damos a la policía la autoridad de decidir... porque sabemos que su trabajo es difícil y peligroso.
Cunku o kaset Gates'den kurtulmak icin tasarlanan bir tuzak.
- ¡ Ese video fue una trampa! - ¿ Me puedo retirar?
Ama ben olmasam da hic fark etmez. Cunku yeni mahsuller... siraya girmis bekliyor degil mi?
¡ Tienes la siguiente cosecha lista... violador de menores!
Cunku buradaki en tehlikeli adam benim.
Soy el hombre más peligroso de esta cárcel.
Umarim bunu anlamissindir. Cunku son gonderdikleri herif ne don giyiyordu... ne de boylarini okuyabiliyordu. Ve onlari kokluyordu anladin mi?
Ojalá trabajes bien, porque tu antecesor... no usaba calzones, no sabía leer las tallas de los calzones... y le gustaba olerlos.
çünkü 2107
çünkü seni seviyorum 120
çünkü istemiyorum 17
çünkü ben 120
çünkü öyle 26
çünkü sen 53
çünkü o 125
çünkü ne 18
çünkü onu seviyorum 26
çünkü bu 61
çünkü seni seviyorum 120
çünkü istemiyorum 17
çünkü ben 120
çünkü öyle 26
çünkü sen 53
çünkü o 125
çünkü ne 18
çünkü onu seviyorum 26
çünkü bu 61