Öğleden sonra translate Spanish
7,368 parallel translation
Öğleden sonra derslerinizin saati geldi, değil mi?
Es hora de las lecciones de la tarde, ¿ no es así?
Sen çalışmıyor olsan bile benim bu öğleden sonra çalışmam gerekiyor.
Tengo que trabajar esta tarde Incluso si tú no.
Gary, öğleden sonra dört gibi kâbuslarla bölünen uykusundan uyanmıştı.
Gary despertó alrededor de las 4 de la tarde de un sueño perturbado por los malos sueños.
Öğleden sonra burada değil.
Ella no está aquí esta tarde.
Bir cumartesi öğleden sonra dört sularıydı.
Eran como las cuatro de la tarde del sábado.
Nathan beni bu öğleden sonra görebilir mi acaba?
¿ Cree usted que Nathan me puede ver esta tarde?
Öğleden sonra üç kavga var.
Tres peleas para esta tarde. Tres peleas.
- Öğleden sonra terapistime gelmen gerekiyor. Saat 3'te.
Necesito que vengas con mi terapeuta esta tarde a las tres en punto.
Öğleden sonra. Issız bir yerde.
Al atardecer, en medio de la nada.
Bugün Pazartesi, öğleden sonra.
Es lunes por la tarde.
Elime şimdi botoks yaptırırsam öğleden sonra ameliyata girebilir miyim?
Si me pones botox en la mano ahora, ¿ voy a poder operar esta tarde?
Dün öğleden sonra kuzenim Eric'le konuştum.
Recibí una llamada ayer por la tarde de mi primo Eric.
Bu öğleden sonra biz atılım-takip antremanlarına başlayacağız.
Esta tarde comenzaremos con un ejercicio de guiar y seguir.
"Saat öğleden sonra 4 olmuş. Ben yatmaya gidiyorum."
" Son las cuatro p.m...
Öğleden sonra ya.
Me voy a la cama. Dije p.m. "
North Point, öğleden sonra
Punto Norte, tarde.
Hong Kong Polis Merkezi, Öğleden Sonra.
Hong Kong, Cuartel General de la Policía, tarde.
Bak öğleden sonra saat ikide kim uyanmış.
Vaya, mira quién se levanta a las 14 : 00.
- ÖĞLEDEN SONRA 4'TE?
Loverboy : 4p. m.
Dün öğleden sonra açıkladım.
sea lo que eso fuere. Avisaron ayer en la tarde.
Pazar öğleden sonra döneceğiz.
Volveremos el domingo por la tarde.
Çünkü öğleden sonra Bay Turk ile bu konuda uzun uzun sohbet ettik.
Porque tuve una larga conversación con el señor Turk esta tarde.
- Evet, tamam, öğleden sonra gideceğimi söyleyeyim.
Sí, muy bien, eso les diré. - Iré por la tarde.
Bu öğleden sonra 4-5 saat önce falan.
Esta tarde, tal vez hace cuatro o cinco horas.
Çünkü bu, birinci sınıfların öğleden sonra alabileceği tek İngilizce ders.
Era la única clase disponible para los de primer año después de mediodía.
Öğleden sonra Dupuy-Jambards ile karşılaştım.
Esta tarde he visto a los Dupuy-Jambard en el despacho...
Öğleden sonra 3 ile 5 arası.
Entre las 3 y las 5 de la tarde.
Öğleden sonra?
¿ Está bien por la tarde?
- Uygun. - Uçuş sabah mı, öğleden sonra mı?
Correcto. ¿ Por la mañana o la tarde el vuelo?
- Tahminen öğleden sonra.
Supongo que el vuelo de la tarde.
Bugün öğleden sonra 4 giriş var, yarın da 2.
4 entradas esta tarde y dos mañana.
Yarın öğleden sonra olur mu?
Oh, mañana al mediodía, ¿ le va bien?
Öğleden sonra hep oraya Alisha diye bir kızı görebilmek için giderdim.
Por las tardes me iba allí, ya sabes. Solo para ver a una chica llamada Alisha.
Her öğleden sonra onu göreyim diye oraya giderdim.
Sí, te encantaría. Pero yo solía ir allí cada tarde.
Öğleden sonra provalarım var ve haftada 8 kere de gösterim. - Peki.
Tengo ensayos por las tardes... ocho representaciones a la semana...
Ayrıca bu öğleden sonra bir ara arşive uğramayı unutma.
Además, no te olvides de que tienes que pasar por el archivo a la tarde.
Deny, ve sen bu öğleden sonra idam edileceksin.
Si lo niegas, te ejecutaremos esta misma tarde.
Tamam. Öğleden sonra haberinizi bekliyoruz Teşekkürler.
Esperamos tener noticias suyas esta tarde.
Yarın öğleden sonra üçte ofisimde ol.
Mañana a las 3 p.m, en mi oficina.
Öğle yemeği ile bir şişe içerim ve daha sonra öğleden sonraysa yan koltukta sızmış hâlde otururum.
Desplomarme por la tardes.
Bütün öğleden sonra kalsam beni affedebilir misin aşkım? ~ Tamam!
"¿ Me perdonarías, amor si me quedo toda la tarde?".
Bu öğleden sonra tribünlerin altı senin için hiçbir şey ifade etmiyor olmalı?
Esa tarde bajo las gradas no debe haber significado nada para ti, ¿ eh?
- Öğleden sonra 3.
Así es.
Bu öğleden sonra onunla konuştunuz yani?
¿ Así que hablaste con ella ésta tarde?
Bana bu öğleden sonra eşlik etmen dışında hiçbir şey borçlu değilsin.
Solo me debe su compañía esta tarde.
Merak ettiğimden soruyorum. Dün öğleden sonra neredeydiniz?
Sólo por curiosidad, ¿ dónde estaba ayer por la tarde?
Peki cuma öğleden sonra?
¿ Y la tarde del viernes?
Bu öğleden sonra döneceklermiş.
Deberían volver esta tarde.
- Niye öğleden sonra köri yiyoruz?
¿ Por qué curry en la tarde?
- Öğleden sonra 3.
- 3 P.M. - 3 P.M.
Peki dün öğleden sonra?
¿ Y ayer por la tarde?
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
sonra gel 22
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonra gelirim 43
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
sonra gel 22
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonra gelirim 43
sonra ben 38
sonraki soru 17
sonra da 378
sonra ne oldu 346
sonra ne oluyor 32
sonraki durak 25
sonra dedim ki 21
sonra ne yapacaksın 26
sonra dedi ki 26
sonra ne olacak 126
sonraki soru 17
sonra da 378
sonra ne oldu 346
sonra ne oluyor 32
sonraki durak 25
sonra dedim ki 21
sonra ne yapacaksın 26
sonra dedi ki 26
sonra ne olacak 126