10 translate French
57,769 parallel translation
İlk on yemeğimin ilk 25 dakikada bitmesini isterim.
Je veux que mes 10 premiers plats soient finis dans les premières 25 minutes.
Önce onuncu, sonra üçüncü sıraya yükseldi.
il a grimpé jusqu'au numéro 10, et ensuite jusqu'au numéro 3.
" İlk yirmide, ilk onda yok musun?
" Vous n'êtes pas dans le top 20? Top 10?
- Giriş on dolar.
- C'est 10 $ pour entrer, mec.
Giriş ücretini vermen lazım.
C'est quand même 10 $.
Bu, 10 yıldan fazla bir zaman almış olsa da karşınızdaki insan haline geldi ve hepsinin bir nedeni var.
Ça a surement pris plus d'une décennie, mais il est devenu l'homme qui se tient devant vous, et tout ça pour une raison.
Bunu yapabilmek için cidden hayatının 10 yılını mı harcadın sen?
Avez-vous vraiment passé une décennie à imaginer ce plan?
Reid, Luke, polis 10 dakika mesafede.
Reid, Luke, la police est à 10 minutes.
On dakikası var.
Il a 10 minutes de retard.
10 turla başlayın.
Je veux 10 tours.
10.3 gram karşı madde.
10.3 grammes d'antimatière.
Ölüm saati 10 : 39.
HEURE DU DÉCÈS : 22H39
10 kardeşle beraber büyümüş.
ils étaient dix enfants dans sa famille.
Neden beş ve on değil?
OK. Pourquoi pas 5 et 10 dollars?
Hayır. Vardiyam da 10 dakika önce bitti.
Non, et mon service est fini depuis 10 minutes.
Sen 10 Nisan 1935 sabahı 7 : 32'de burada doğdun.
Tu es né ici le 10 avril 1935, à 7h32 du matin.
Bu dönem 10 ihtar aldım bile.
J'ai déjà eu 10 avertissements ce semestre.
Çünkü hatırladığıma göre Bernie Jolly'nin olduğu yerde 10 tane daha davalı var.
Parce qu'à vue de nez, je crois avoir dix autres prévenus dans le même cas que Jolly.
22 : 13 yaklaşık 10 : 00'u çeyrek gece.
22 h 13, c'est presque 15 minutes après 22 h.
GY'nin 10.000 masum insanın ölümüne göz yumduğunu biliyordum. Yine de politik puanlar kazanmak için bu durumu görmezlikten geldim.
Je savais que l'AG, laissait 10 000 innocents mourir pour marquer des points politiques contre l'insurrection, et apparemment, ça ne me gênait pas.
10 yıllık haklarınızı satın alıyorum.
Je prends l'option sur 10 ans.
10 yıl mı?
10 ans? !
Ben de gördüm ve 10,000 fit yükseklikteydim.
Je l'ai vu aussi, et j'étais à 3000m.
Milhouse on yaşında.
Milhouse est à 10.
İki gün, on maç 700 mil ve güzel bir karışık kaset.
Deux jours, 10 matchs, 1130 kilomètres et une super compil.
Saat sabahın 10'u.
C'est 10h du matin.
Oyunlar on saniye içinde başlayacak!
Le jeu débutera dans 10 secondes.
Hastaneye 10 $ borçlusunuz.
Vous devez 10 $ à l'hôpital.
O zaman nasıl 10 $ borçlu oluyorum?
Pourquoi je vous dois 10 $ alors?
Çünkü burada 10 $ borçlu olduğunuz yazdığı için.
Parce que ceci me le dit ici.
Burada hasta olarak bulunmamışsam nasıl 10 $ borcum olabilir?
Comment c'est possible si je n'ai pas de dossier?
Senin on senedir görmediğin bu boktan yerlerde oynadım süper star.
J'ai galéré dans des taudis qu'on ne voit plus depuis 10 ans.
Bununla birlikte art arda 10 kez çılgınca bir atış yaptı. İyi bir başlangıç yapmadı.
Ça fait dix balles consécutives, et trois mauvais lancers.
10 tane atış yaptın, ne kadar yorgun olabilirsin ki?
Tu as lancé dix balles. À quel point peux-tu être fatiguée?
Gezici robot saatte 10 kilometreden fazla hız yapmak için tasarlanmadı.
Le rover n'est pas conçu pour faire plus de 10 km / h.
Hayatımın son bir yılı boyunca yaklaşık 10 santimetre daha büyümemi, yeni okula gitmemi yeni arkadaşlar edinmemi kaçırdı.
Pendant cette dernière année, il a raté le fait que j'aie grandi de 10 cm, quand j'ai changé d'école, mes nouveaux amis.
Gerçekten yapmak istersek 10 yıldan biraz uzun bir süre sonra Mars'a ayak basabiliriz.
Nous pourrions avoir un homme sur Mars dans une dizaine d'années si nous le voulions vraiment.
10, 9, 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1.
H moins 10, 9, 8, 7, 6... 5, 4, 3, 2, 1, 0.
bir ay süreli bir görev için 10 Hitler Gençlik üyesi seçilmiş.
"pour civiliser et éduquer ces malheureux vivant hors du Reich."
Bailey 10 yıl daha yatar bu dava da burada biter.
Bailey fait encore 10 ans, et nous rentrons tous à la maison.
10 derken 9 yılı kastediyorsun ve ikimizde rahatça 7'ye ineceğini biliyoruz. O yüzden 5 yıl diyelim. Ama sana bir teklifim var.
En disant "10", vous pensez "9", et je peux vous faire descendre à 7, donc accordons-nous sur 5.
Oğlumu on yıldan fazla süredir görmüyorum.
Je n'ai pas vu mon fils depuis plus de 10 ans.
Korkudan kurtulmak için 10,000 doz.
10 000 doses de vaccins contre la peur.
Örneğin Maryland'da asgari ücret kazanıyorsanız on dakikalık telefon görüşmesi için bir buçuk saat çalışmanız gerekir.
Dans le Maryland, au salaire minimum, il faudrait travailler une heure et demie pour se payer 10 minutes d'appel.
- Yok ondan değil, 10 yıllık evliydik.
Je suis marié depuis 10 ans.
10 yıldır avukatlara hikayemi dinlemeleri için yalvaran mektuplar yazıyorum.
Et depuis 10 ans, j'écris des lettres suppliant des avocats d'écouter mon histoire.
10 dakika görüştün ve onu salıvermeye hazır mısın?
Donc vous l'avez rencontré dix minutes et vous êtes prête à le relâcher?
Eğer avukatın yapması gerekenden 10 gün önce pozisyonunu piyasaya bildirmese öyle olabilirdi.
Non ça aurait pu, si votre avocat n'avait pas déposé votre proposition au SEC dix jours avant ce qu'il aurait dû.
10 yıldır başımı ağrıtıyorlar.
- Lockwood Energy. Ils m'emmerdent depuis 10 ans.
- Adamın değilim ismim Louis. Dolapta 10 litre erik suyum vardı. Nereye gittiğini öğrenmek istiyorum.
C'est Louis, pas mec, et j'avais 8 litres de jus de pruneaux dans le frigo.
- 10.000 dolar.
Dix mille dollars.
1000 97
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 sent 26
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 sent 26