Anlaşalım translate French
553 parallel translation
Ama bir şeyde anlaşalım.
Mettons-nous d'accord sur un point.
Anlaşalım...
On va s'arranger...
Seninle anlaşalım. Tekrar ortak olalım.
On va s'associer comme avant.
Seninle anlaşalım.
Faisons un marché.
2 dolara anlaşalım, ha?
Deux dollars et le juge de paix, hein?
Karşılıklı fedakarlık etmeyi öneriyorum. Belli bir fiyatta anlaşalım. Poliçe değerinin bir kısmına..
Je suggère donc un compromis, un règlement partiel à l'amiable.
Bay Leyden, anlaşalım.
M. Leyden, Nous devons nous entendre.
- İstediğin kişiyi işe alabilirsin. - Şunda anlaşalım.
Vous pouvez engager qui vous voulez.
Pekâlâ, şimdilik halada anlaşalım.
Bon, on se contentera de "tante" en attendant.
500 diyelim ve anlaşalım.
500 et n'en parlons plus. Donne les couvrantes.
- 1000 Dolarını unut. Gelin son iki rakamda anlaşalım : 65.
Occupons-nous seulement des deux derniers chiffres : 6 et 5.
Seninle anlaşalım. Kimse bırakmayacak.
Nous restons tous les deux.
Önce anlaşalım.
Qu'on se comprenne bien.
Bir şeyde anlaşalım.
Comprenons-nous bien.
Mesele çıkarmak istemiyorum Bick ama şu konuda anlaşalım.
Ce n'est pas pour discuter, il faut régler la situation.
Bir düzinede anlaşalım
Une douzaine suffirait peut-être?
Çarpım tablosuna güvenme konusunda anlaşalım.
Faisons confiance à la table de multiplication.
Anlaşalım. - Olabilir.
- Éventuellement.
Pekala, anlaşalım.
Faisons un compromis.
Şimdi, bu işi gözün kesiyorsa anlaşalım.
- Si vous avez le temps, je pourrais...
Tamam. Öncelikle şu şey hakkında anlaşalım.
- Tu veux manger quelque chose?
Bir konuda anlaşalım.
Il y a une chose que tu dois savoir.
Öncelikle bunun imkansız olduğunda anlaşalım.
Assurons-nous d'abord que c'est bien une impasse.
Önce sizinle anlaşalım.
D'abord, mettez-vous d'accord.
Baştan anlaşalım.
C'est moi qui parle.
Gelin, orta noktada anlaşalım.
Si on coupait la poire en deux?
Birkaç konuda anlaşalım.
Mettons deux choses au point, entre professionnels.
Güzel. Şimdi diğerinde anlaşalım.
Nous nous comprenons.
Kızlar, konuşarak anlaşalım.
Allons, des dames comme vous! On peut discuter...
Hepsini. Hepsini! İyi, hemen sizle anlaşalım.
tout tout bon, et puis je vais vous fait un papier tout de suite, voilà vous aller voir, Je soussigné...
Hepsini tek bir yerde toplayıp anlaşalım.
On peut les regrouper tous en un, les conclure d'un coup.
Önceden anlaşalım, hiçbir şey bilmiyorum, kimseyi de tanımıyorum.
Allons droit au but : Je ne sais rien, je n'ai rien vu, et je ne connais personne.
Hadi... seninle anlaşalım.
Allez, coopère.
Bak. Baştan anlaşalım.
Ecoute, mettons les choses au point.
Önce anlaşalım. Size çok büyük bir hizmette bulunuyorum.
Alors n'est ce pas, nous sommes bien d'accord, je vous ai rendu très grand service.
Yuvarlak hesap 6500 dolar diyelim, anlaşalım.
On arrondit à 6 500 et l'affaire est conclue.
Bir konuda anlaşalım.
Mettons une chose au point.
Uslu ol, iyi anlaşalım.
Sois sage et ça se passera bien.
Bir şeyde anlaşalım! Linç yok!
Soyons clairs : pas de lynchage!
150'de anlaşalım.
150 et on conclut l'affaire.
Nasıl anlaşalım? Sabit mi yüzde mi çalışırsın?
Tu veux un fixe ou un pourcentage?
Şimdi, bu konuda iyice anlaşalım.
Soyons clairs.
Seninle anlaşalım.
Je te propose un marché.
Neyse, anlaşalım, onlardan 3 hafta gerideyse, kendi başıma uçacağım.
En tout cas, s'ils ne sont pas rentrés dans 3 semaines, je pars sans eux.
Anlaşalım.
Pas très glorieux tout ça...
Seninle anlaşalım.
- Je vous fais un prix.
Beyler, en başından anlaşalım.
Il a plus de dorures qu'un amiral français!
- Şey, haydi anlaşalım.
Alors, allons-y.
Pekala, anlaşalım öyleyse.
Bon, on va s'arranger.
- Hareketlerimiz konusunda anlaşalım.
Dιcidons de nos mouvements.
84te anlaşalım.
84.000.
anlaştık 1085
anlaşıldı 2701
anlasana 51
anlaşıldı mı 1385
anlaşılan 207
anlaşma 49
anlaştık o zaman 44
anlaştık mı 503
anlaşıldı tamam 19
anlaşabiliriz 26
anlaşıldı 2701
anlasana 51
anlaşıldı mı 1385
anlaşılan 207
anlaşma 49
anlaştık o zaman 44
anlaştık mı 503
anlaşıldı tamam 19
anlaşabiliriz 26