Anlaşma böyle translate French
253 parallel translation
Anlaşma böyle değildi.
Et nos accords?
Anlaşma böyle değil.
Ce n'est pas ce qui était prévu.
- Anlaşma böyle.
- C'est ça.
Anlaşma böyle.
C'est dans le contrat.
Anlaşma böyle ve hiçbir seçeneğinim yok.
C'est un contrat, je n'ai pas le choix.
- Anlaşma böyle değildi!
- Et notre marché?
Anlaşma böyle.
C'est un marché.
Anlaşma böyle.
C'est mon offre.
Şimdi çektiğin acı, o zamanki mutluluğun bir parçası. Anlaşma böyle.
La souffrance d'aujourd'hui fait partie du bonheur passé
Anlaşma böyle değildi.
Ce n'était pas notre marché.
Anlaşma böyle!
C'est notre accord!
Anlaşma böyle değil miydi? Cooper Banks-MacKenzie adıyla hayatını yaşamak ister miydin?
Cooper Banks-MacKenzie?
Anlaşma böyle değildi.
Ce n'est pas ce qui était prévu.
Anlaşma böyle.
C'est comme ça.
- Anlaşma böyle miydi? - Evet.
C'était l'accord?
Anlaşma böyle, dördümüz birlikte gidiyoruz.
Ca fait partie du contrat. On part tous les quatre.
Yapılan anlaşma böyle.
C'était convenu. C'était votre idée.
Anlaşma böyle.
Marché conclu?
İmzaladığım anlaşma böyle.
On m'a fait signer ce contrat.
Anlaşma böyle değildi.
C'était pas prévu.
Anlaşma böyle.
On a fait un marché.
Domatesler için de böyle bir anlaşma yapıyorsun, değil mi?
Comme pour les tomates, hein?
Böyle aptalca bir anlaşma yapmayın.
Ne fais pas de pari absurde.
Anlaşma böyle. Birilerinin bunu yapması gerekiyor.
C'est ça, l'accord :
Böyle bir anlaşma yok.
Non.
Kabul ettiniz ve bir anlaşma yaptınız... böyle hoşunuza gitti, değil mi?
Vous avez tout manigancé à votre façon!
Ben de şimdi böyle bir anlaşma yapmayı önerecektim.
J'allais suggérer ce type d'arrangement.
Böyle bir anlaşma yaptığım için kendimi bir güzel pataklayasım geliyor.
Je mériterais une bonne correction pour avoir accepté de jouer le jeu.
Böyle anlaşma olmaz.
Tu parles d'un marché.
Böyle anlaşma olmaz.
Quelle offre!
Anlaşma böyle.
C'est le seul marché en cours Valmont?
İşte anlaşma dediğin böyle olur.
C'est ainsi que se font les affaires.
Yere batsın böyle anlaşma, yere batsın Fransa.
- Au diable le pacte et la France.
Bir daha böyle bir saçmalık yapma. Bir daha böyle anlaşma yok!
Ne me fais plus jamais de coup pareil.
Sahiden böyle bir anlaşma yaptığını sakın söyleme.
Vous avez vraiment passé un accord?
Kimse böyle bir anlaşma yapmaz.
Personne ne se voit offrir une telle proposition.
Anlaşma böyle.
Mais c'est les accords.
Ne biçim bir anlaşma bu böyle?
C'est quoi, cette histoire?
Tanrı aşkına böyle yapma, Carmela. Gel bir anlaşma yapalım.
Pour l'amour du ciel je te propose un marché.
Anlaşma, böyle değil, böyle konuşmamıştık. Gayet adil.
C'est pas ce qu'on avait dit!
Seninle anlaşma yapmak üzere olan biriyle böyle mi konuşulur?
Allons, allons, est-ce une façon de parler à un homme qui vous propose un marché?
Anlaşma böyle.
C'est la règle du jeu
Anlaşma böyle.
C'est ça.
- Anlaşma öncesinde böyle şeyler olur.
- Un recrutement, ça rend fou.
Anlaşma böyle.
C'est le deal.
Neden annem böyle bir anlaşma yaptı ki?
Pourquoi maman aurait fait ça?
Böyle bir anlaşma karşınıza çıktığında işe dalar ve onu sonuçlandırırsınız. Tatil talep etmezsiniz.
Un deal pareil, ça se suit jusqu'à sa conclusion, et sans penser aux vacances.
Anlaşma böyle değildi.
Je l'ai modifié.
- Ne zaman böyle bir anlaşma yaptık?
- Quand avons-nous conclu ce marché?
Anlaşma böyle değildi.
On avait conclu un marché.
- Anlaşma böyle değildi?
- Un marché?
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle bir durumda 32
böyle gelin 49
böylesi 17
böyle olsun istemedim 34
böyle mi 243
böyle söyleme 179
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle bir durumda 32
böyle gelin 49
böylesi 17
böyle olsun istemedim 34
böyle mi 243
böyle söyleme 179