English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Ben değilim

Ben değilim translate French

33,604 parallel translation
- Tek ben değilim.
C'est pas que moi.
Yüzüne çarpan her tokatın sorumlusu ben değilim ki.
Arrête de voir tout ce que je fais comme si je te donnais une claque.
Ben değilim, ne olursa olsun.
Pas moi, en tout cas.
Savunmaya geçen ben değilim.
Ce n'est pas moi qui suis sur la défensive.
Ben, ben değilim.
Je ne suis pas moi-même.
- Ne? - Sen doğru hücredesin, ben değilim.
Tu es dans la bonne cellule.
O zaman eğer sen... ama normalde ben değilim.
Donc si tu ne l'es pas mais normalement je ne le suis pas.
En azından ben değilim.
Enfin, pas moi.
Bu ailede mutlu etmen gereken kişi ben değilim.
Je ne suis pas celui qu'il faut rendre heureux dans cette famille.
Doktor değilim ben sen de değilsin, yani sen de bilmiyorsun.
Je ne suis pas médecin, et toi non plus, donc tu n'en sais rien.
Anlaşılan o ki ben, karımı aldatmak için yeterince iyi değilim ama kimse de beni istemedi.
Je ne suis pas assez bien pour ma femme qui me trompe, mais personne ici ne veut de moi non plus.
- Aciz değilim ben, Bill.
Je ne suis pas une incapable.
Bu programda benim için hiçbir şey olmadığını düşünmüştüm çünkü ben bir alkolik değilim.
J'ai pensé qu'il n'y avait rien pour moi dans ce programme, parce que je ne suis pas alcoolique.
Ben homoseksüel değilim.
Je ne suis pas homosexuel.
Ben onun arkadaşı değilim.
Je ne suis pas son... amie.
Ben o çoğu insanlardan değilim.
Je ne suis pas la plupart des gens.
İşte kalabilme hakkımızı yeni kazanmışken klinikten ayrılmaya hazır değilim ben.
Je ne vais pas les quitter alors qu'on commence notre travail.
Ben senin kadar acıya katlanma heveslisi değilim.
Je ne veux pas m'investir autant que toi.
Aptal değilim ben.
Je ne suis pas bête.
Ben buna hazır değilim.
Je ne suis pas prêt.
Ama ben evli değilim ki.
Je ne suis pas marié.
Açıkçası ben Bill ve Virginia ile aynı sonuçları alacağımızdan emin değilim.
Honnêtement, je ne pense pas que j'aurais eu les mêmes résultats avec Bill et Virginia.
Ben alkolik değilim ama uzun zamandır bir bağımlılığım olduğunu düşünüyordum sana.
Je ne suis pas alcoolique. Mais... pendant longtemps, j'ai cru que j'avais une addiction... à... à toi.
Ben senin bağımlılığın değilim, Bill.
Je ne suis pas une addiction.
April, ben dindar biri değilim.
April, je ne suis pas croyant.
Ben buralı değilim gerçi.
Je ne suis pas d'ici.
Kendi hayatımda bile bir karakter değilim ben.
Je ne le suis pas dans ma propre vie.
Ben değildim o, ben böyle biri değilim.
Ce n'est pas moi. Ce n'est pas qui je suis.
Ben o değilim!
Non, c'est pas moi!
Ben senin mucizen değilim.
Je ne suis pas votre miracle.
- Ben doktor değilim efendim.
Je ne suis pas médecin, monsieur.
Ben senin asistanın değilim Sizzle.
Je ne suis pas ta putain d'assistante Sizzle.
Ben risk altında değilim.
Je... Je ne suis pas un danger.
Ben bundan pek de emin değilim.
Je n'en suis pas si sûr.
Ben sayı adamıyım. Ama sayıları çevirmekte iyi değilim.
Mais pas le genre aussi doué aux cartes.
Belki ama ben NYPD'den değilim. Bu adamlar da ne yaptığını, kimin için yaptığını kayda almadan anlaşma yapamaz.
Peut-être, mais je ne suis pas de la police, et ces types ne peuvent passer d'accord sans que vous n'avouiez ce que vous faisiez et pour qui.
Öncelikle, ben deli değilim.
Je ne suis pas folle.
Burada ben yetkili değilim.
Je ne suis pas responsable ici.
- Harvey ben zayıf değilim.
Harvey, je ne suis pas faible.
Hanımefendi ben hapishane idarecisiyim, otel odacısı değilim.
Madame, je suis une gestionnaire de prison, pas une concierge d'hôtel.
- Korkak değilim ben.
- Je ne suis pas un lâche.
- Ben üzgün değilim.
Je ne le suis pas.
Ben normalde kelepçeleyen adam değilim ama yapacağım.
- les menottes, mais je vais le faire.
Kurallara karşı geldiğimi ve bunun için bedel ödemem gerektiğini biliyorum ama ben aptal değilim.
Je comprends que j'ai enfreint les règles et que je dois en payer le prix, mais... Je ne suis pas idiot.
Ben yalnız değilim.
Mais non, je ne suis pas seule.
- Ben kendim için endişeli değilim.
- Je ne m'inquiète pas pour moi.
Evet, ben Blake değilim.
Non. Je ne suis pas Blake.
Ben artık senin şefin değilim.
Je ne suis plus votre chef.
Ben huysuz değilim!
Je ne suis pas grincheuse!
Çünkü ben senin gibi değilim.
Parce que je ne suis pas comme toi.
Ben Butkus ödülü kazandım, güzellik kraliçesi değilim.
J'ai gagné un Butkus Award, je suis pas reine de beauté.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]