English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Benim kızım

Benim kızım translate French

5,727 parallel translation
O benim kızım.
C'est ma fille.
Amber benim kızım.
Amber est ma fille.
- Benim kızım nasıl?
Comment va ma petite fille? Qui?
Benim kızım olacaksın.
Tu vas devenir ma fille.
Hey, bu... bu benim kızım.
C'est... ma fille.
Şurada keman çalan benim kızım.
C'est ma fille qui joue du violon là.
Karen benim kızım ve onunla ilgilenebilirim.
Je pense que Karen est ma fille et que je m'occuperai de ça.
Benden vazgeçmedin çünkü benim kızım asla vazgeçmez.
Tu ne m'as pas abandonné parce que ma fille ne laisse pas tomber.
İşte benim kızım. Hadi yapalım şunu o zaman.
C'est bien ma fille.
- O benim kızım.
- C'est ma fille.
- İmam Bey, bu benim kızım Rae.
- Imam, voici ma fille, Rachel
Benim kızım da koştu ama bu yeterli olmadı.
Ma fille a couru et ça n'a pas suffit.
Bu benim kızım Ruby.
C'est ma fille, Ruby.
Benim kızımın Klaus'un asla sahip olmadığı bir avantajı var.
Ma fille a un avantage que Klaus n'a jamais eu.
O da benim kızım, Summer.
C'est ma fille, Summer.
Bu benim kızım.
C'est ma fille.
Daima benim kızım olacaksın Felicity.
Tu seras toujours ma femme, Felicity.
Sen gerçekten de benim kızımsın ve bundan daha çok gurur duyamazdım.
Tu es réellement ma fille, et je ne peux être plus fier.
Onlar benim kızımı çaldı.
Ils ont volé ma fille.
Benim kızım da kaçırıldığında Kira'nın yaşlarındaydı.
Ma fille avait à peu près l'âge de Kira quand elle a été embarquée.
Ne de olsa o benim kızım.
Après tout, c'est ma fille.
- O benim kızım değil.
Ce n'est pas ma fille.
Bu benim kızım.
C'est ma fille!
Belki, senin benim kızımı yaptığını ben senin kızına yaptığımda ödeşmiş oluruz.
Peut-être, que quand j'en aurai terminé avec votre fille ce que vous avez fait à la mienne, nous pourrons être à égalité.
Benim güzel kızım.
Ma belle petite fille.
Delia, benim güzel kızım seninle hiç bu kadar gurur duymamıştım.
Ma douce fille... Je n'ai jamais été plus fière.
Benim güzel deniz kızım.
Qu'est ce qu'il a fait? Il dit toujours :
Ailem öldü. Sevdiğim kız ezeli düşmanımla yattı. Ve benim hayatımın geri kalanı boyunca ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yok.
Mes parents sont morts, la fille que j'aime a couché avec mon pire ennemi, et je n'ai absolument aucune idée de ce que je vais faire du reste de ma vie, qui... tiens-toi bien...
Bence burada bazı kurallara ihtiyacımız var. Çünkü eğer benim seni eve bırakmaya iznim yoksa senin beni yatak odamda kıstırma izninin olmayacağından eminim.
Je pense que nous avons besoin de quelques règles ici parce que si je ne suis pas autorisé à te raccompagner en voiture, alors je ne pense certainement pas que tu es autorisée à me tendre une embuscade dans ma chambre.
Bayanlar baylar, sizi bizzat tanıştırmak istiyorum. Hep benim küçük kızım olarak kalacak olan genç bayan Hailee Parker.
Mesdames et messieurs, je vous présente officiellement, une jeune femme maintenant, mais elle sera toujours ma petite fille... mademoiselle Hailee Parker.
Benim gerçekten yani biz normalde O benim kız arkadaşım değil.
Ce n'est pas vraiment... Je veux dire, nous n'avons pas vraiment... C'est pas ma copine.
- Gloria benim kız arkadaşım değil.
Gloria n'est pas ma copine.
Beyaz zehir benim hayatımın aşkı, en iyi kız arkadaşım...
L'héroïne est l'amour de ma vie.
O benim kız arkadaşım, seni orospu!
C'est ma copine, espèce de pute.
Eğer Jalisco'lu bir kız daha ölecek olursa bu benim dünyaya yaptığım bir iyilik olur.
Si une autre fille de Jalisco meurt, je rendrais service au monde.
Ama şimdi benim kendi kızım var.
Mais maintenant j'en ai une.
Angela, kız arkadaşım bu evde yaşardı ve buraya çıkıp oynaşırdık ve benim için özel kişi olduğunu düşünmüştüm gerçekten de.
Qui est alors Angie? Angela, ma petite amie, elle habitez dans cette maison, et nous monterions ici et ferions, et je pensais vraiment elle allait être celui.
Benim kaçık kız kardeşim beni kilitleyip bir rakunu dudaktan öpmeye...
"Ma folle de sœur m'avait enfermé et m'a fait embrasser un raton-laveur sur la bouche..."
Benim kızım yok ki, sarhoşum ben!
Je n'ai pas de fille.
Bilim, uzak gelecekteki olayları öngörmemizi ve birbirimizle ışık hızında iletişim kurmamızı sağladı tam da benim şu anda sizinle yaptığım gibi.
La science nous a permis de prédire les événements d'un futur lointain, de communiquer entre nous à la vitesse de la lumière comme je le fais avec vous, en ce moment.
Kimse gitmiyor. Oradakiler benim babam ve kızım.
Aucun d'entre vous n'y va, c'est mon père et ma fille.
İşte benim kızım.
Voilà, c'est bien.
- Benim kız arkadaşım var.
- Wow, j'ai une petite amie
- Tabii ki. Kızım o benim.
C'est ma fille.
Benim, daha zengin bir mahalledeki daha büyük bir okula gidip oranın en güzel kızına yavşadığımı görmüyorsun, değil mi?
Tu penses que j'irai dans une école de quartier plus riche et draguer leur plus jolie fille.
Aferin benim güzel kızım.
C'est ma fille.
Mariana'yla benim okul çıkışı planlarımız var.
Mariana et moi avons des trucs de prévus.
Tatlım sen benim gerçek kızımsın.
Chérie, tu es ma vraie fille.
İşte benim kızım.
C'est ma nana.
Elini kucağına koymuş ön tarafta oturan kız benim neden felç geçirmeye başladığımı merak ederken, Al'in arkada çıktığı kızla oturmasına izin verecektim.
Je laissais Al à l'arrière avec sa fille du moment pendant qu'une autre fille était coincée avec moi sur le siège avant, les mains sur les genoux, à se demander pourquoi j'étais paralysé.
Benim bir kız arkadaşım var.
Bien, j'ai une copine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]