Kızım nerede translate French
666 parallel translation
Aklıma gelmişken, benim küçük güzel kızım nerede?
En passant, où est ma petite beauté?
Karım Karen ve kızım nerede?
Où sont ma femme Karen et ma fille?
Kızım nerede?
Où est-elle?
Kızım nerede?
Où est ma fille?
Kızım nerede?
Oh, où est ma fille?
- Kızım nerede?
Et Yukiko?
Kızım nerede?
" Où est ma fille?
Küçük kızım nerede?
Où est ma petite fille?
Kızım nerede? Geri dön!
Où est ma fille?
Dadı. kızım nerede? Buraya gönderir misin?
Nourrice, où est ma fille?
Kızım nerede? Anita! Olmo?
Où est ma fille?
Bayan Galloway, kızım nerede?
Mme Galloway, où est ma fille?
Yapabiliriz. Karışık şifreli bir telefon ağımız var. Her biriniz evden bir kişiyi arayabilirsiniz ancak hiçbir koşul altında, nerede olduğunuzu ve neler olduğunu söylemeyeceksiniz.
on peut le faire, on a une ligne de téléphone brouillée chacun peut passer un coup de fil chez lui en aucun cas vous ne dites où vous êtes et ce qui se passe
Nerede, kızım?
Où? Où, fille?
Karen nerede, kızım?
Où est Karen, ma fille?
- Kızım, sen nerede büyüdün?
C'était qui? Ma chère fille!
Kızım, sana verdiğim madalyon nerede?
Petite, où est la médaille que je t'ai donnée?
Nerede ve ne zaman istersem şaka yaparım. Ofisten çıkınca - Biliyorum : "Perde." Ama siz sınıfımızın sembolüsünüz.
Je fais de l'esprit où je veux et quand je veux, vous savez en dehors du bureau, les affaires oui, je sais : "Rideaux." vous n'en êtes pas moins, symbole de notre classe.
Kırmızı şarabım, o nerede? Josephine, benim kırmızı şarabımı unutmadın ya?
Joséphine, tu n'as pas oublié mon vin rouge, au moins?
Fantine denilen kişinin kızı sizdeymiş. Nerede o?
Pourquoi vous ne me m'avez pas montré ça d'abord?
O nerede? Kızım nerede?
Où est ma fille?
Kızım, o nerede?
Ma fille? Où est-elle?
Sanırım Kızılderililerin nerede olduklarını biliyorsunuz.
Tu sais où sont les Indiens?
O zaman nerede benim küçük kızım?
Alors, où est ma petite fille?
Artık nerede yıkanacağımızı biliyoruz.
Nous saurons où prendre un bain chaud.
Kızımın kolyesi nerede?
Et maintenant, tu vas parler. Où est le collier?
Nereye sığındıklarını biliyorsanız, nerede ölüp nerede diriliyorsa, bana söyleyin, söz veriyorum.. sadık kalacağım.
Si tu sais où il se réfugie, ou il meurt et revient a la vie, dis-le-moi et je te promets d'être fidèle a jamais.
Şimdi bakalım bu kız nerede olabilir?
Où peut être ma niéce?
- Pekala, bayım, Biz satışın nerede yapılacağını anladık..... Orada en yüksek teklifi verene satacağız.
Mais elle refuse. On a pensé que c'est sur le lieu de vente qu'on nous ferait la plus grosse offre.
Tek ihtiyacın yeni uğurlu kızıl, onu nerede bulacağımızı biliyorum.
Il te faut une nouvelle rousse porte-bonheur, et je sais où aller pour en trouver une.
Onu nerede bulacağımız biliyorduk. Yanlış bir şey yapmadık biz.
On savait où le trouver.
Altının nerede olduğunu bilmiyorsunuz... yoksa sadık hizmetkarım Yu-Rang'i kandırmaya çalışmazdınız.
Vous ne savez pas où est l'or, sinon vous n'auriez pas essayé de soudoyer ma loyale Tah-Soh-Nay.
İnanır mısınız, biraderlerim ve tek dostlarım sizin sadık anlatıcınız kundaktaki savunmasız bir bebek gibi birden nerede olduğunu fark etti ve neden "evin" ona tanıdık geldiğini anladı.
Et le croirez-vous, ô mes frères et seuls amis? Voilà votre fidèle narrateur... porté sans défense, comme un poupon... et pigeant soudain où il était... et pourquoi "Home" lui avait paru familier.
- Söyle bakalım, kız nerede?
Tu entends, sale chien?
En azından nerede olduğumu kanıtladık. Kafanızı kurcalayan bir meseleyi de hallettik.
Vous m'avez fourni un alibi et c'est un détail louche éclairci.
Nerede yanlış yaptığımızı bulmaya çalışırdık.
Je ne te reprocherais plus rien.
Meselâ, şu bahsettiğin tanık Mario'yu nerede bulacağımızı.
Par exemple, où donc pourrais-je trouver ce témoin dont Mario m'avait parlé?
Birşeyler mırıldanıyor, şey gibi, "Kızım öldürüldü." - Nerede?
Il a bredouillé quelque chose comme "Ma fille a été tuée."
Sana bütün hikayeyi anlatacağım kızın nerede olduğunu, neden orada olduğu ve ne yapman gerektiği.
Je te raconterai toute l'histoire... où elle est, pourquoi, et ce que tu dois faire.
Kız arkadaşımın nerede olduğunu bilmek istiyorum!
Je veux savoir où est ma copine, maintenant!
Öyle değil mi yaramaz kız seni? Nerede kalmıştım?
- N'est-ce pas, vilain garnement?
Anlamadım gitti. - Kız nerede?
Je ne comprend pas.
Nerede benim doğumgünü kızım?
Qui a son anniversaire aujourd'hui?
Nerede Schuckert ve şirket adına sözleşme varsa, tümden katılım mı yoksa kısmi mi, not almanızı, ve bir parça kağıtla işaretlemenizi istiyorum.
Du thé? Quand vous verrez un chantier Schuckert, quand son entreprise aura pris part à un projet, quand les noms qui sont sur cette liste seront mentionnés, mettez-moi un signet. Comme la première fois.
Lütfen, bana kızımın nerede olduğunu söyleyin.
- Jamais entendu... - Nous savons qu'il existe.
Kızım nerede?
On veut savoir où. Je ne peux rien faire...
Şey, bakalım, nerede kalmıştık.... lafımız kesilmeden önce?
Oû en etions-nous avant d'être interrompus?
Nerede kalmıştık düşmanlarımız, mantıklı düşünceleri bozabiliyor kendimizi koruma isteğimizi yok edebiliyorlar bütün toplumu değer yargılarından ayırabilirler.
Et si je vous disais que... nos ennemis sont capables d'altérer la pensée rationnelle. D'annihiler la volonté de se défendre. De dissocier la société de son système de valeurs.
Yaklaşık dört ay önce, Şubat ayında, bize nerede yaşadığımızı öğrenmek üzere Times gazetesinde bir ilan çıktığı söylendi.
Il y a quatre mois, au mois de février, nous avons appris par une annonce dans le journal, que quelqu'un nous cherchait.
Doğum günü kızımız nerede?
Où est l'intéressée?
Kızımı senin evine getirdim, Yuli Kapitonovich. Kızımın nerede olduğunu sen söyle.
Ma fille, IouIi Kapitonovitch, je l'ai amenée chez vous, c'est à vous de me dire où elle est maintenant.
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
nerede kalmıştık 239
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135