English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bir düşünün

Bir düşünün translate French

1,733 parallel translation
Hemen başlayacak korkunç bir savaş. Bunu bir düşünün.
"Une guerre immédiate et terrible."
Onların verdikleri ödünleri bir düşünün.
Pense à leurs concessions.
Bunu bir düşünün.
Réfléchissez-y.
Evet. Bir düşünün, eğer ben... Dinlemiyor.
- Oui, évidemment, mais essayez un peu d'imaginer ce qui arriverait...
- Öyle mi? Bir düşünün.
Pensez-y.
Düşmanın ordusuna bir anda katılacak olan o büyük takviyeyi bir düşünün.
Imaginez unz large garnisson, organisée et déployée au combat.
Düşüncelerimiz suya bunu yapabiliyorsa kendimize neler yapabileceğimizi bir düşünün.
- Si les pensées peuvent agir comme ça sur l'eau, - imaginez ce que nos pensées peuvent nous faire à nous-mêmes.
Demek istediğim, bir düşünün, bizler Emmett'in yüzünü mozaiklemeden gösteremeyiz.
Je veux dire, réfléchissez. On ne peux pas montrer Emmett sans flouter son visage.
Ne yaptığınızı bir düşünün.
Réfléchissez bien!
- Ne yaptığınızı bir düşünün, çocuklar.
Réfléchissez bien! C'est quoi, ce bordel?
Bunu bir düşünün.
Pensez-y.
öğretmenler odasına aspirin içmeye gidiyorum. bana bir iyilik yapın ve, ben burada yokken neden birbirinize karşı bu kadar acımasız olduğuzu iyice bir düşünün.
Je vais jusqu'à la salle des professeurs chercher une aspirine. Pendant mon absence, rendez-moi service et essayer de comprendre pourquoi vous êtes si cruels les uns envers les autres.
Bu akşam dinlediklerinizi lütfen bir düşünün. Tekrar teşekkür ederim.
Réfléchissez à ce que vous avez entendu, et merci encore.
Eve dönüşünüzde bunu bir düşünün.
Pensez-y pendant votre voyage.
Bir düşünün.
Penses-y.
Kumarhanelerin beraberinde getireceği suçları bir düşünün.
Je ne veux pas voir le genre de criminalité qu'ils apportent.
Ve bulduğunda... çocuklara neler düşündürebileceğimi bir düşünün.
Et quand il l'aura trouvée, pensez donc à ce que je pourrai faire croire aux gamins.
Bu yerde görmüş olduğunuz tüm kayıp rüyaları bir düşünün. Burada birikmiş olması gereken enerjiyi bir düşünün.
Pensez à tous les rêves qui ont été brisés dans cet endroit... à toute l'énergie créatrice qui s'est accumulée.
Siz, şimdi gidin hep beraber oturup, bir düşünün bakalım.
Réfléchissez bien, vous tous.
Bu çocukların çoğu, evde besledikleri hayvanı bile kaybetmemişken, sınıf arkadaşlarının ölümünü nasıl anlatırız, bir düşünün?
Nombre de ces enfants n'ont même pas perdu un animal familier. Alors, essayer de leur expliquer la mort d'un camarade...
Bunu bir düşünün.
Pensez à cela.
Şunu iyice bir düşünün. Partiküller Donna'da aktif hale geldi ve uzay gemime çekildi.
Si vous réfléchissez à ça, les particules activées dans Donna, l'ont attirée dans mon vaisseau.
Demek istediğim, Kuzey Kutbundaki su bükücülere ay tutulması esnasında ne olduğunu bir düşünün.
Rappelez-vous l'effet de l'éclipse lunaire sur les maîtres de l'eau.
Ağaçları düşünün. Bir tanesi eğik dururken, diğeri dimdiktir.
Suggérer simplement, qu'un arbre puisse être droit et tordu,
Biri dinçken, bir başkası helâk durumdadır. Bu bağlamda, Tanrı'nın bazı şeyleri "kusurlu" yarattığını düşünün.
ou bien fort et faible, c'est suggérer que Dieu a créé quelque chose d'imparfait.
Adamın marifetlerini tanıyan bir alet düşünün
Ils reconnaissent vos talents.
Ne dediğimi anlayamıyor musunuz? Bunu paralı bir oyun gibi düşünün.
Il faut prendre ça plus comme un jeu, payé.
Bir kadını ikiye bölmeyi düşünün.
Une femme sciée!
Teşekkürler. Simdi beni Trans Us Airlenis tan bir bilet almış bir müşteri olarak düşünün.
Merci. lmaginez que je sois un client de TRANS US airlines, ticket en main.
Birkaç yüz bin mültecinin bir doğal afet yüzünden ülkelerinden tahliye edilmesinin etkilerini düşünün!
Songez aux conséquences d'un exode de quelques centaines de milliers après une catastrophe écologique.
Acılarımız için bir neden düşünün.
Pensez à une raison pour votre propre souffrance.
Bunu bir yap-boz gibi düşünün ve kayıp bir parça var.
Imaginez que c'est un puzzle et qu'il manque une pièce.
Olabilecek tüm kötü şeyleri düşünün ve ona kötülük dolu bir bavul ilave edin.
Pense à la plus mauvaise situation et ajoute-en une pleine valise.
Düşünmenizi istiyorum. İyi düşünün, çünkü olayla bir ilgisi olabilir.
Je veux que vous réfléchissiez bien, ça peut être très important.
Ama düşünün bir kere, bahar temizliğini Ocak'da yaparsanız.. .. baharda ne yapmanıza gerek kalır?
Mais si vous faites le ménage de printemps en janvier, qu'est-ce que vous n'avez pas à faire au printemps?
Bir anlık ta olsa mantıklı düşünün.
Soyez rationnels.
İstediğinizi düşünün, Dedektif, ancak bu faaliyette müşterilerim bir tabak yemek için 10,000 dolar ödüyor.
Pensez ce que vous voulez, Inspecteur, mais mes invités paient 10000 $ le plat pour manger ici.
Oturun. Beni düşünün... Bir bağımlı olarak geçmişim.
Prenez moi, par exemple... mon passé d'accro.
Beni bir arkadaşınız gibi düşünün.
J'aimerais que vous me considériez... comme un ami.
Şimdi Marlon West için lisedeki bu sosyal baskının günden güne nasıl bir hal aldığını düşünün.
Maintenant, essayez de vous mettre dans la peau de Marlon West. Jour après jour... sous la pression sociologique du lycée.
İlk seçiminiz olmayan bir takıma alındığınızı düşünün.
Imaginez avoir été enrôlé dans une équipe sans l'avoir choisie.
Pekala bir kum saati düşünün.
Ok, imaginez un sablier.
Ben yeni ve hızlı bir teslimat istediğimizi söylerim, siz de güvenliği yükseltmek için ne yapabileceğimizi düşünün. Bir daha olmamasından emin olmak için.
Je vais les avertir qu'on a besoin d'une nouvelle cargaison rapidement, et vous pourrez réfléchir à ce que vous voulez faire pour améliorer la sécurité, et faire en sorte que ça ne se reproduise pas.
Bence bunu bir kez daha düşünün.
Vous devez les regarder attentivement.
- Tabii ki bir dahakine yanınızda Carter'ı da getirmeyi düşünün.
Bien sûr, la prochaine fois pensez à amener Carter avec vous.
Lütfen bunu bir daha düşünün, patron.
Reconsidérez votre décision, s'il vous plaît.
Onun yerine bir müzik yerleştirin, şarkı söylemeye başlayın, bu duygularınızı değiştirir ya da güzel bir şey düşünün,
Mettez une belle musique, commencez à chanter. Cela va changer vos sentiments. Ou pensez à quelque chose de beau.
bir bebek düşünün belki sevdiğiniz birini
Pensez à un bébé que vous aimez bien
Karanlık bir yolda giden bir arabayı düşünün, sadece birkaç metre önünü görür. California ’ dan New York ’ a tüm yolu sadece bu birkaç metreyi görerek gidebilirsiniz.
Pensez à ça - une voiture qui roule dans la nuit, les phares éclairent seulement les premiers 100 mètres devant, et ainsi de suite pendant toute la route de la Californie jusqu'à New York conduisant dans le noir, tout ce que vous avez besoin est de voir les premiers 100 mètres.
Uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünün
Gardez l'image de parler à un vieux ami, que vous n'avez pas vu depuis long temps.
Gerçekliğinizin çeşitliliği sizi özgür bıraksın ve istediklerinizi seçin... ve yaşamak istediğiniz bir şey gördüğünüzde, onu düşünün, onunla ilgili duyguyu bulun ve o duyguya bürünün, ondan bahsedin, onunla ilgili yazın onu kendi gerçekliğinize dönüştürün ve
Laissez la variété de votre réalité vous transporter de joie quand vous êtes en train de faire votre choix. Quand vous voyez quelque chose que vous voulez avoir, pensez à votre désir, trouvez lui une place affective, soyez complètement dedans, parlez en, écrivez en, écrivez le scénario, faites-en une réalité en vous mettant en harmonie avec.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]