Bir dost translate French
2,023 parallel translation
Eski bir dost.
Un vieil ami.
Demek istediğim ne tür bir dost idi.
Je veux dire, quel genre d'ami.
Bir dost.
Un ami.
Ben yüzeysel, duyarsız serserinin tekiyim, ve de bir dost olarak hayal kırıklığı yaratıyorum.
Je suis un salaud superficiel et insensible, et un ami décevant.
Her neyse, umulmadık bir dost ateşi oldu.
Enfin bref, il y a eu des... tirs de sommation inattendus.
Ben kendimi hep... iyi bir dost olarak gördüm, güvenebileceğin biri.
J'avais toujours pensé être un bon ami, un type sur qui on peut compter.
Eski bir dost?
Un vieil ami?
Sizi Hukuk Fakültesinden eski arkadaşım Tom Van Dyke ile tanıştırmak istiyorum. Flagstaff'ın Bölge Savcı yardımcısı ve iyi bir dost.
J'aimerais vous présenter un vieux copain d'école de droit, Tom Van Dyke assistant du procureur de Flagstaff et un bon ami.
Jeff, iş yerinden bir dost.
Jeff, le pote du travail.
Ama geriye bakarsak... kollarını açmış eski bir dost bulabiliriz...
Mais si on regarde en arrière, on peut trouver un vieil ami accueillant...
Eski bir dost Adam'ı ziyarete geldi...
Une vieille amie rendit visite à Adam...
Yani burası daha iyi durumda olmayacak. Bunu, senden bir dost olarak istiyorum, lütfen?
Je vous demande ça en tant qu'amie.
Hey, ben sadece bu aralar bir dost istersin diye düşündüm.
- Eh, je veux juste... On dirait que tu aurais besoin d'un ami.
O bir dost.
C'est un ami.
Önemli mevkide bir dost.
Une amie haut placée.
hayran değil, bir dost Shanti ji.
Pas fan, une amie Shanti ji
Sizi federallere gammazlayan eski bir dost.
un vieil ami qui rapporte vos moindres faits et gestes au F.BI- -
Sizi federallere gammazlayan eski bir dost.
- On les abat? un vieil ami qui rapporte vos moindres faits et gestes au F.BI- -
... senin hakkında FBI'ya muhbirlik yapan eski bir dost...
Un vieil ami qui moucharde au FBI sur vous.
Sana bir dost olarak tavsiye verebilir miyim?
Je peux te donner un conseil en tant qu'amie?
Sana poliste bir dost lazım.
- Il vous faut un ami ici.
... senin hakkında FBI'ya muhbirlik yapan eski bir dost...
un vieil ami qui rapporte vos moindres faits et gestes au F.BI- -
Daima sadık ve güvenilir bir dost oldun.
Vous avez été un ami loyal et fidèle.
Bunun bitmesi gerektiğini biliyorum, John, ama sana bir dost olarak soruyorum.
Je sais que ça doit être fait, John. Mais je te le demande maintenant en tant qu'ami.
BENNETLERİN EVİ COSTA VERDE, KALİFORNİYA Noah Bennet, şirketimizin sadık bir çalışanı ve uzun yıllar boyunca gerçek bir dost olmuştu.
Noah Bennet a été un employé loyal de l'agence, et pendant des années, un ami sincère.
Zane iyi bir dost gibi görünüyor.
Ce Zane est un garçon bien.
... senin hakkında FBI'ya Muhbirlik yapan eski bir dost...
Un vieil ami qui moucharde au FBI sur vous...
... senin hakkında FBI'ya Muhbirlik yapan eski bir dost...
- On les abat? un vieil ami qui rapporte vos moindres faits et gestes au F.BI- -
Bir dost için oldukça kullanışlı.
Mais un ami, si.
... senin hakkında FBI'ya Muhbirlik yapan eski bir dost...
un vieil ami qui rapporte vos moindres faits et gestes au FBI...
Gerçek bir dost... Gerçek bir dosta sana kiminle olup olamayacağını söyleyemez.
Une vraie amie... une vraie amie ne dis à personne qui elle peut ou ne peut pas voir.
Eski bir dost?
- Une amie?
Sizin gibi ordan oraya savrulan alay edilen,... şüpheli görülen... ve küçümsenen birisine bir dost gerek.
Un homme tel que vous, malmené de lieu en lieu, raillé, traité avec suspicion et mépris, Il vous faudrait un ami.
Hep iyi bir dost oldun.
Tu as été un bon ami.
Jeffrey, bilirsin seni... baban kadar severim, iyi bir dost ve mükemmel roteryandi.
Jeffrey, je t'aime bien. J'aimais ton père, c'était un bon ami, et un bon Rotarien.
Jane, eski bir dost!
Jane, un vieil ami.
Üzgünüm Jack, fakat önce seni görmek isteyen eski bir dost var.
Navré, mais un de tes vieux amis aimerait te voir d'abord.
Kadınların gerçek bir dost olduğu Women Now'a hoş geldiniz.
Bienvenue à Women Now, où l'on fait confiance aux femmes.
Hayır, hala C.I.D.'de çalışıyorsun diye umuyordum. * Bir dost eline ihtiyacım var.
Tu n'es plus à la section police judiciaire? Je cherche un ami.
Pekala, eski bir dost olduğun için yarın sabah.
D'accord. Comme t'es un vieux copain, on attendra demain matin.
Raya'nın başına gelenlerden sonra zor bir gün olacak biliyorum, ama bir kaç dost işe yarayabilir.
Et bien, je sais que sera une journée difficile, Clark, surtout après ce qui vient d'arriver à Raya, mais un peu de compagnie pourrait aider.
Dost olmamamız için bir sebep değil bu.
Il n'y a aucune raison que nous ne restions pas amis.
Biz Katolik eğitimi alırız. Ama daha dost canlısı bir kitleye ihtiyacım vardı.
On a été élevés catholiques, mais j'avais besoin d'un public plus amical,
Çünkü burada dost canlısı bir barda oturuyorken biriyle konuşmaya ihtiyacın olabileceğini düşünüyordum.
Parce que je suis assise au bar de mon hotel pensant que tu aurais besoin de parler de tout ça.
Bir kadın sizden dost olmanızı istiyorsa bu ne anlama gelir?
quand une femme te demande d'être son ami, qu'est-ce que ça veut dire?
İyi bir dost.
Un bon pote.
Hatırlıyorum, bir defasında Warroad, Minnesota'daydık dost ziyaretindeydik. 75 yaşında, muazzam bir kelime dağarcığı olan bir mayna kuşları vardı ve evde uçmasına izin veriyorlardı.
On était allés dans le Minnesota, voir des amis qui avaient un mainate de 75 ans doté d'un large vocabulaire et volant en liberté.
Yığınla düşman ve kıymetli bir kaç dost.
Plein d'ennemis et peu d'amis précieux.
Sonra dost olduk ve bana birçok şey anlatmaya başladı, ve bir gece bana şöyle dedi :
Nous sommes devenus amis et il a commencé à me divulguer beaucoup de choses, alors une nuit il m'a dit, il a dit :
- Burası eski bir orman, May Belle. Sihirli yaratıklarla, dost devlerle hayal edebileceğin her şeyle dolu.
- C'est une vieille foret, Maybelle, remplie de créatures magiques, de gentils géants, de tout ce que tu peux imaginer.
Dost gibi görünse de oldukça kıskanç bir tip.
Hannah est amoureuse de lui. Elle est maniaco-agressive.
dostum 6912
dost 72
dostlarım 502
dostum benim 16
dostlar 320
dostumuz 17
dostun 21
dostluk 27
dostuz 35
dostlarımız 19
dost 72
dostlarım 502
dostum benim 16
dostlar 320
dostumuz 17
dostun 21
dostluk 27
dostuz 35
dostlarımız 19
dost mu 33
dostoyevski 17
dost muyuz 16
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
dostoyevski 17
dost muyuz 16
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir de bana sor 80
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir de bana sor 80