English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bitirelim şu işi

Bitirelim şu işi translate French

917 parallel translation
Öyleyse... Bitirelim şu işi!
Eh bien!
Bitirelim şu işi.
Finissons-en.
Gidip bitirelim şu işi.
Allons-y et faisons vite.
Bitirelim şu işi!
Dépêchez-vous.
Bitirelim şu işi.
Qu'on en finisse.
Birisini öldürmeden bitirelim şu işi.
On s'en va avant qu'il tue quelqu'un.
Tek kalemde bitirelim şu işi.
- Finissons-en!
Haydi, hemen bitirelim şu işi.
Allez... Finissons-en. Vite.
Tamam, hadi bitirelim şu işi.
Oui. Finissons-en.
Madem böyle olmak zorunda, bitirelim şu işi gitsin.
Si c'est comme ça, finissons-en.
Bitirelim şu işi!
Allez, finissons-en!
Haydi bitirelim şu işi.
Finissons-en.
Hadi, çabucak bitirelim şu işi.
Allez, finis-le.
Hadi Frank, bitirelim şu işi!
Allez, Frank, finissons-en!
Haydi. Bitirelim şu işi, olur mu?
On va terminer, d'accord?
Hadi, bir kerede bitirelim şu işi.
On se la fait une fois.
Tamam. Hadi bitirelim şu işi.
Finissons-en.
Haydi bitirelim şu işi. Bekle Juliet. Peki dua ne olacak?
S'il Te plaît, aide-nous à donner le meilleur de nous-mêmes.
Arayı açıyor. Bitirelim şu işi.
Il monte, allons-y.
Kirby'yi getir de bir şey olmadan şu işi bitirelim.
Ils attendent. Allons chercher Kirby avant qu'il y ait un problème.
Bizi savun. Bitirelim su isi!
Vous défendez l'organisation!
Pekâla, Favell, şu işi bitirelim.
Finissons-en, Favell.
- Bitirelim şu işi.
- Finissons-en.
Git jürinin kararını getir. Şu işi bitirelim.
Pressez les juges qu'on en finisse.
- Şu işi bitirelim kaptan.
- Allons-y, capitaine.
Biraz beynini kullan. Hadi, şu işi bitirelim.
Sers-toi un peu de ta cervelle et finissons le travail.
Şu işi bitirelim doktor.
Réglons cette affaire, docteur.
Şu işi bitirelim. Adam peşimi bırakmayacak.
Je vais en finir avec lui... ou je ne m'en débarrasserai jamais.
Artık şu işi bitirelim.
Voyons l'avocat et finissons-en.
Hadi artık şu işi bitirelim.
- Venons-en au fait.
Mae, şu işi başlamadan bitirelim.
Arrêtons ça tout de suite, Mae.
Bunları bir kenara bırakıp şu işi bitirelim. Kenara bırakmak mı? Flostre'a saldırdığında inandığım her şeye saldırıyorsun.
Quand tu attaques Flostre, tu attaques mes principes!
- Bitirelim şu işi!
- Finissons-en!
Küçük bir yardım yani. Bu sabah bana verdiğiniz muazzam kahvaltı için. Hadi, şu işi bitirelim.
Un tout petit peu, en échange de votre petit-déjeuner gargantuesque.
Gidip şu işi bitirelim mi?
Finissons-en.
Pekala, şu işi bitirelim.
C'est parti.
Gel bakalım, şu işi bitirelim.
Viens, qu'on en finisse.
Haydi şu işi bitirelim.
Bon, allons-y pour les vôtres.
O halde, bitirelim artık şu işi.
Nous collaborerons. On conclut ou pas?
Şu işi hemen bitirelim.
Finissons-en, d'une façon ou d'une autre.
Şu işi bitirelim.
Finissons-en.
Şey, haydi şu işi bitirelim.
- Autant en finir.
Hadi gidip şu işi bitirelim.
Faisons ce qu'on a à faire.
Bitirelim artık şu işi.
Autant en finir tout de suite.
Ben hazır değilim, ama haydi şu işi bitirelim.
- Je ne suis pas prêt... mais finissons-en.
Daha değil. - Hadi şu işi bitirelim.
- Pas maintenant.
Hadi şunları öldürüp şu işi bitirelim.
Tuons-les tout bonnement et finissons-en.
Şu işi bitirelim!
finissons en!
Pekala, millet, geldiğiniz için sağolun, oturun da hemen şu işi bitirelim.
Merci à tous d'être venus, mais finissons-en.
Kristaller sende, Haydi şu işi bitirelim.
Vous avez les cristaux. Finissons-en.
Hadi şu işi bitirelim, olur mu?
Finissons-en, tu veux bien?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]