Bu sana translate French
30,922 parallel translation
Bu sana sebep vermiştir.
Cela vous donne le motif.
Bu sana boş bir kağıt gibi mi geliyor?
Ça ressemble à une feuille blanche?
Bak bu sana yaptıklarımı düzeltmiyor, çok salakçaydı ve kindar ve tehlikeli
Écoute, ça ne répare pas ce que je t'ai fait, qui était stupide et vindicatif et vraiment dangereux.
Sanırım bu sana evi son emanet edişimiz olacak.
Je suppose que c'est la dernière fois qu'on te laisse regarder la maison.
Bu sana bir şey ifade etmiyor mu? Hadi be!
ça ne te dis rien?
Ve o uyanana kadar uyanmayacağım sanırım bu sana resmi vedam.
Je me réveillerai pas avant son réveil, donc je suppose que ça doit être mon adieu officiel.
Bu sana garip gelmedi mi hiç?
Ça ne vous a pas paru bizarre?
Bu sana mantıklı geliyor?
Est-ce que ça a un sens pour toi?
Ama ben yıllarımı erkeklere yardım ederek geçirdim ve şimdi de içeride seninle ilk tanıştığımız zamandaki gibi seninle aynı acı çeken bir kadın var ve bu sana yapılan iyiliğin karşılığını ödemek için karşına çıkan şans.
Mais j'ai passé des années à aider les hommes et maintenant... il y a une femme dans cette pièce qui se bat comme vous, la première fois qu'on s'est rencontrés, c'est une opportunité pour vous, de rendre la pareille.
Merhaba, sana! Bu talihsiz adam için bir dakikan var mı?
Tu as quelques minutes pour un homme voué à l'échec?
Bu denenmemiş versiyonu sadece sana veriyorum çünkü ölüm ihtimalin durumunda Seattle zombileri beslenemeyecek.
Je ne donne cette version non testée qu'à toi parce que la probabilité de ta mort laisserait les zombies de Seattle affamés.
Tamam ama bu her şey muhteşem beyninin etkisi geçince sana ne kadar üzgün olduğumu söylemek istiyorum.
D'accord, mais quand ce tout-est-génial cerveau se dissipe, Je veux que vous sachiez combien je suis désolée.
Bu adam kontrol için neden sana geliyor?
Pourquoi ce gars vient à vous pour des examens?
Evet, hangimizin sana daha çekici geldiğine karar vermeni istiyoruz ve söylediğin isim bu zarftaki kağıdın içinde yazan isimle aynıysa o zaman cinsel ilişki yaşanabilir.
On veut que tu décides lequel de nous deux est le plus séduisant pour toi, et si c'est le même nom que celui qui se trouve dans l'enveloppe, alors les relations sexuelles peuvent commencer.
Sana saygı duyuyoruz Rowby. Bu yüzden de bundan vaz geçmen için sana mektup yolladık.
On vous respecte, Rowby, c'est pourquoi on vous a envoyé une lettre d'injonction.
Bu görüşme boyunca sana John B olarak hitap edeceğim.
Je vais vous appeler John B durant l'interview.
Zaten tamamen açılmış bir yaran var ve korunmasız bir halde çok zor bir süreçten geçiyorsun. Üstüne bir de bu kadar insanın sana saldırması zorbalığın boyutlarını daha da genişletiyor.
Vous avez déjà cette blessure béante, vous êtes vulnérable, vous traversez une sale période, et d'avoir en plus tous ces gens qui vous attaquent, le harcèlement n'en paraît presque que plus extrême.
Bu arada Enzo sana her ne verdiyse sisteminden çıkıp büyün tekrar işe yarayınca sana kanımı verip iyileştireceğim.
Au faite, quoi qu'Enzo t'a donné c'est hors de ton système et ta magie est revenue, Je vais te donner mon sang et te soigner.
Sana bu yüzden saldırdı.
C'est... pourquoi il t'a attaqué.
Bir erkeğin sana ilk defa söylediği şey değildi bu, değil mi anne?
Pas la première fois qu'un homme te dit ça, hein maman?
Bu yüzden sana yardımcı olabilecek birkaç link koyuyorum!
Donc je te laisse quelques liens utiles pour t'aider!
Sana hep söylemek istedim bu dünyada nerede olursan ol muhakkak seni görmeye geleceğimi.
Je voulais te le dire. Qu'importe l'endroit où tu sois dans le monde Je te jure que je te retrouverai.
Sana söylemekten nefret ediyorum ama bu Takata için olağan.
Désolé de vous l'apprendre, mais c'est normal chez takata.
Bu yüzden sana yardım etmek istemiyorum.
Alors... Je ne veux pas vous aider.
Bu işi niye yaptığımıza dair gerekçelerini yitirdiğini biliyorum ama sana söz veriyorum, bu önemli.
Je sais que tu as perdu la foi en pourquoi nous faisons tout ça, Mais, je te l'assure... c'est important.
Bu fırsat sana girişimcilik olarak gelmiyor mu?
Qu'en dis-tu de cette opportunité d'être... Un entrepreneur?
Bana verdiği bilgiyi sana ilettim. Ertesi gün bu adamları tutuklattın. Yani her hamle tam olarak planladığı gibi gitti.
Je vous ai donné des informations qu'il m'avait donné, et le jour suivant, vous avez fait arrêter ces hommes, à chaque fois qu'il se passe quelque chose, il mêne à bien ce qu'il a proposé.
Bu zaman alacak. Bunu duymak sana acı verse de.
Ceci prendra du temps, aussi douloureux que ce soit pour vous à entendre.
Sana bu kadarını borçluyum.
Je te dois bien ça.
Sana ayıracağım zamanım bu kadarmış.
Oh. C'est tout le temps que j'ai à vous accorder.
Sana verilen işi yapsaydın bu durumda olmazdık.
Si vous aviez fait le travail qu'on vous a demandé, nous n'en serions pas là.
Bu işi tek başına yoluna koymalıyım. Sana bırakırsam yine pişman olacağım bir şeyler yapmama sebep olacaksın.
Si je te le laisse, tu me feras faire quelque chose que je regretterai.
Birinin kalacak yer için sana yalvarmasındaki güzellik de bu işte.
C'est l'avantage d'avoir quelqu'un qui te supplie de l'héberger.
Normalde bu lafı sana yedirirdim ama kadını kovalamam lazım o yüzden....
En temps normal, j'aurais fait les choses dans ton sens, mais je dois aller la rattraper donc...
Sen de bu arada bileğini burktuğun zaman sana verdikleri ağrı kesicilerden getir.
En attendant, va me chercher les analgésiques qu'ils t'ont donné quand tu t'es fait une entorse à la cheville.
Sana âşık olma sebeplerimden biri de bu.
C'est une des raisons qui me plaisent chez toi.
Bu adamları bulmada bol şans sana.
Ouais, bonne chance pour les retrouver.
Sadece bu bara yatırım yapmadım, Nick. Sana yatırım yaptım.
Je n'ai pas juste investi dans ce bar, j'ai investi en toi.
Ve hâlâ sana kızgınım ve... bu biraz zaman alacak.
Je suis toujours fâché contre toi et ça va prendre du temps.
Sana bazı talimatlar verildi, sen de uydun, bütün hikaye bu.
Tu as reçu des instructions, et tu les as suivies, fin de l'histoire.
Bu, Mark'ın arkadaşın olduğu ve sana değer verdiği gerçeğini değiştirmez.
Ça ne change pas le fait que Mark était ton ami et qu'il tenait à toi.
Ama sana söyleyeyim Axl harika fikirlerinle bu şekilde devam edersen bir gün benim yerimi alabilirsin.
Mais je vais te dire, Axl, si tu continues d'avoir ces supers idées, un jour tu auras mon travail peut être.
Jacob, sana bu bilgiyi kim sızdırdı?
Jacob, qui a divulgué cette histoire?
Bu yüzden dün gece sana "doktor" dedim.
Alors... quand je vous ai appelée "docteur" hier soir...
Yüzbaşı bu sabah sana işin sırrını anlatınca senden eski dedektifle olan ilişkisine burnunu sokmanı da istedi mi?
Quand le capitaine s'est confié à vous ce matin, vous a-t-il demandé d'espionner les affaires de l'ex-inspecteur Cowan? - Je ne l'espionne pas.
Sana baba tavsiyesi vereceğim, sanırım çocukken bu fırsattan yoksundun değil mi?
Je vais vous donner quelques conseils paternels, quelque chose que vous avez manqué comme un gamin, je me trompe?
Sana kulübede işkence yaparlarken bu cümleyi dua gibi tekrarladım.
Je répète que, pour moi comme une prière quand ils ont été vous fait du mal dans cette cabine.
Sana borcumu nasıl öderim bilmiyorum bana karşı bu kadar nazik olduğun için.
Je ne sais même pas comment te remercier pour avoir été si gentille avec moi.
I kapalı çağırmak için sana borçluyum. Bütün rehine aldatmacaları üzerinde uyarı, Bu yüzden ne istersen, adam.
Je t'en dois une pour avoir annulé l'alerte lors de ce canular à la télé, donc je te rendrais service, mec.
İşte sana dönmesinin gerçek sebebi bu.
Voilà pourquoi il est revenu vers vous.
Sadece sana bir kaç soru sormalıyız hepsi bu.
- On doit vous poser quelques questions.
bu sana ders olsun 23
bu sana bağlı 53
bu sana kalmış 47
bu sana bir şey ifade ediyor mu 16
sana 1211
sana aşığım 57
sana ne 162
sana ihtiyacım var 442
sanatçı 27
sana bir şey sorabilir miyim 124
bu sana bağlı 53
bu sana kalmış 47
bu sana bir şey ifade ediyor mu 16
sana 1211
sana aşığım 57
sana ne 162
sana ihtiyacım var 442
sanatçı 27
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana söz veriyorum 235
sana birşey sorabilir miyim 28
sana da 296
sana da merhaba 35
sana bir şey göstereceğim 128
sana güveniyorum 285
sana inanmıyorum 372
sanat 96
sana ne oldu böyle 91
sana inanıyorum 323
sana birşey sorabilir miyim 28
sana da 296
sana da merhaba 35
sana bir şey göstereceğim 128
sana güveniyorum 285
sana inanmıyorum 372
sanat 96
sana ne oldu böyle 91
sana inanıyorum 323